Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu arasında gerçekleştirilen iki görüşme büyük yankı yaptı.
Adamın “kuzeyinde” faaliyet gösteren yazılı basın birinci sayfalarından yer verirken görüşmelere, TV’lerin ana haber bültenleri de ‘iyi akşamlar’ deyip “KTFF ile KOP futbolu birleştirmek için büyük adım attı” cümleleriyle başladılar gündemlerine…
Türkiye basınında da büyük yankı yaptı federasyonlar arasındaki görüşmeler…
İşin özünde futbolun birleşmesi için atılan adımlara “destek” cümleleri yapıldı.
Hep destek tam destek.
Sonra en üst makamlar açıklamalar yaptı konuyla ilgili.
“Destekliyoruz” diye başladılar cümlelerine…
Ve bizim de umutlarımız yeşerdi.
Ancak gelin görünki her zaman olan oldu…
Adanın birleşmesi için bir dönem büyük çalışmaların yapıldığı, emeklerin sarf edildiği, Annan Planı’nda olduğu gibi sonuna ‘ama’ yine koydu.
Ve KTFF ile KOP arasındaki “futbolun birleşmesi” için yapılan iki görüşmenin yankısı devam ederken “KKTC ismi” Zürih’te yapılacak üçüncü görüşmeye “şart” kondu…
Yani dünyanın gözünde olmayan, tanınmayan bir devlet adı olmazsa olmaz birleşme…
Ancak şu bir gerçek, bu görüşmelerin yankısı, makamların açıklamaları, Niyazi Okutan’ın KTFF başkanı olduğu dönemde yapılan görüşmelere “köstek” olup, milliyetçilik nutukları atan basının ve basın mensuplarının, dünü unutup bugün yazdıklarını gördükçe, bu işin altında “birleşme” gibi bir düşüncenin hakim olmadığını anlıyorum.
Tam da bunu düşünürken ve adamın “futbolun birleşmesi” için atılan adımlarla umutlanırken, KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’nun ismi, önümüzdeki aylarda yapılması planlanan Lefkoşa Türk Belediyesi başkanlık seçimi için gündeme geldi.
Ne ilginçtir, Hasan Sertoğlu’da LTB’nin başkanlığı için adaylığını “zaman gösterecek” açıklamasını yaptı.
Sertoğlu ister aday olsun LTB için ister olmasın.
Beni hiç ilgilendirmez.
Futbolun birleşmesi için yapılan bu girişimler, sonuçsuz kalmasın yeter.
“KKTC”’nin anlı şanlı adının altında ezilmesin, ezdirilmesin yeter.
Bizi tanıyan tek ülkenin takımlarının, kuzeyi transit geçmesin yeter.
GSP Stadı’nda yapılan maçlarda anlı şanlı ülkenin bayrağını sallayıp “ambargoyu” deldik gibi küçük beyin egosu yapılmasın yeter.