Lefkoşa Maratonu’nda 21 kilometre kategorisinin 10’uncu kilometresinde kendisine araç vuran atlet Osman Atakan, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Dünyada yarıştığı maratonlardan örnekler veren ve organizasyonu eleştiren Atakan, “Kıbrıs’ta malesef sporcuya bu kadar değer veriliyor” açıklamasını yaptı.
Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nde düzenlenen basın toplantısına atletler Osman Atakan, Sabriye Atikoğu, Emine Yarkın, Cemal İneci ve Osman Atakan’ın abisi Derviş Atakan katıldı.
Derviş Atakan: “Güvenliğin hiç olmadığını gördük”
Toplantıda ilk sözü alan Derviş Atakan, öncelikle yarışa katılma düşüncelerinin engelsiz araç alımına katkı koymak olduğunu belirtti. Normal şartlarda 9’da başlaması gerek organizasyonun hakemlerin gecikecekleri için 10’a alındığını öğrendiklerini belirten Atakan “21 kilometre kategorisi ilk başlaması gerekirken ikinci başladı. Bu tür yarışlar aralıklı çıkar. İstanbul’daki maratona katılmış biri olarak orada daha disiplinli bir organizasyon gördük. Hiçbir parkurun fark etmeden gerekli güvenlik önlemleri alınarak kapatılmadığını gördük. Kaza tehlikesi atlatan arkadaşlar var. Osman Atakan’a araba çarparak neredeyse onun hayatı ile oynadı. Güvenliğin hemen hemen hiç olmadığını gördük” şeklinde konuştu.
“Güvenlik zafiyeti olan yarışlara katılmayacağız”
“Güvenlik olması için o parkurun araç ve yaya trafiğine kapalı olması lazım” diyen Derviş Atakan “Hepimiz sporun içerisindeyiz, sporun etik noktasında olması bizim için önemli. Bitiş noktasına ara sokaklardan bitişe ulaşanlar oldu. Bitişe güney tarafından girmesi beklenirken kuzey tarafından girildiğini gördük. Osman Atakan, sayın Harmancı ile görüştüğünde Harmancı ne gerekiyorsa Atletizm Federasyonu’ndan talep ettiklerini belirtti. İstenilen tam olarak verilemiyorsa, bence bu Atletizm Federasyonu’nun hatasıdır. Biz birşeyleri düzeltmek için bundan sonra elimizden geleni yapmaya hazırız. Güvenlik zaafiyeti olan yarışlara katılmayacağımızı buradan belirtiyoruz. Sosyal paylaşım olarak yapılacak olanlara katkı sağlar, gönlümüzden kopanı veririz” açıklamasını yaptı.
Osman Atakan: “Anlatmamıza rağmen tedbir alınmadı”
Kendisine 21 kilometre kategorisinde araba çarpan atlet Osman Atakan yaptığı konuşmada kendisinin yarış düzenlenmeden yaklaşık 1 hafta önce organizasyon komitesi ile bazı daha önce uluslararası alanda gördüğü olanakları ve tedbirleri aktardığını söyeldi. Atakan “Buna rağmen herhangi bir tedbir alınmadı. Anayollarda yarış düzenlendiği zaman kesinlikle güvenlik tedbiri en azından tek şerit olarak alınması gerekir. Bir kere yarışın başlama saati yanlış. Fransa’da katıldığım Dünya Şampiyonası sabah saat 07.00’de, İzmir’deki Avrupa Şampiyonası saat sabah 06.30’da başladı. Orada da trafik vardı ama yollar kapalıydı. Ben daha sonra hakem arkadaşlara bazı bölgelerde hakemlerin olduğunu, geçtiğiniz zaman göğüs numaranızın yazıldığını ve diğer hakeme iletildiğini söyledim. Haspolat çemberinde bir hakem olması lazım dedim. Oraya gittiğimde, döneceğimiz zaman hakemin olmadığını gördüm” dedi.
“Belki de burada beni anacaktınız”
“Biz art niyetli biri olsak, Hamitköy çemberinden geri döner birinci oluruz” diyen Osman Atakan “Yollarda gerekli tedbir yok. Yaklaşık 10’uncu kilometrelerde bana bir araba çarptı. Beni beş metre ileri savurdu. Belki de üzerimden geçecekti. Yanımdan kaçıp gitti. Hamitköy Çemberi’ne kendi imkanlarımla gittim ve oradaki polise bana arabanın çarptığını söyledim. Din Sitesi önünde yarım saat ambulans bekledim. En son su dağıtan hakemler araçla geldiğinde onların aracına binip bitiş çizgisine gittim. Orada iki ambulansın durduğunu gördüm. Birilerinin başına birşey gelmesi şart değil. Belki de burada beni anacaktınız.” İfadelerini kullandı.
“Kıbrıs’ta malesef sporcuya bu kadar değer veriliyor”
Yarışın şehir içerisinde iki – üç tur şeklinde yapılabileceğini belirten Atakan “Polis sadece yarışta önlem alır, sporcuyu yönendiren hakemdir. Yarış günü hakemler polise güzergahı anlatamaz. Çok yazıktır ki, ben bu ülkenin yetiştirdiği sayılı sporcularından biriyim. Biz hiç birşey gözetmeden kendi imkanlarımızla yarışlara katılıyoruz ama bu ülkeyi temsil ediyoruz. Benim malesef 15 Kasım’da İstanbul’daki maratona katılıp katılmayacağım belirsiz. Ben bu ülkenin sporcusu, Atletizm Federasyonu’nun lisanslı sporcusuyum. Malesef federasyon başkanı beni bu saate kadar arayıp bir geçmiş olsun dememiştir. Kıbrıs’ta malesef sporcuya bu kadar değer veriliyor” şeklinde konuştu.
Atikoğlu ve Yarkın
Yarışta yer alan diğer atletlerden Sabriye Atikoğlu, yarışı tersten bitirenlerin olduğunu kendisinin hatırlattığını, bunun diskalifiye sebebi olduğunu hakemlere anlattıklarını ancak kendilerine hayır cevabı verildiğini söyledi. Sporcuların belirtilen parkurun dışında koşmayacağı hatırlatılan açıklamada 21 kilometrede yapılan düzensizliğin kendilerine hukuken açıklanması gerektiği vurgulandı. Bir diğer atlet Emine Yarkın amaçlarının böyle bir organizasyona gölge düşürmek amacında olmadıklarını, bu yarışa katılırken hedeflerinin hem katkı hem de derece elde etmek olduğunu söyleyen Yarkın, “Umarım burada söylediklerimiz dikkate alınır ve bunlar bir daha yaşanmaz” ifadelerini kullandı.
İneci ve Öztrak
Atlet Cemal İneci yaptığı açıklamada “32 yıllık spor alanında ilk defa böyle bir fiyasko ile karşılaştım. Federasyon başkanı kaza geçiren sporcusunu aramıyor, aynı zamanda organizasyona bile gelmiyor. Bana göre istifa etmeli. Burada büyük bir ayıp yapıldı. Atletizm Federasyonu’nu kınıyorum” dedi. Aysın Öztrak yaptığı açıklamada “Buradaki arkadaşlar ne şartlar altında çalıştıklarını hepimiz biliyoruz. Biz bu arkadaşları trafiğin içerisinde koşturduk. Bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bizlerin başına birşey gelseydi, bunun hesabını kim verecekti? Bu kadar basit değil bu olay. Amacımız suçlamak değil, bu olayların bir daha yaşanmamasıdır” ifadelerini kullandı.