Siz...
Doğuş Derya’ya küfredenler...
Hepiniz birer zavallısınız.
İnsan sevgisinden yoksun...
Farklı olana tahammül edemeyen...
Güce tapmaktan ve güç taslamaktan başka bir becerisi olmayan...
Düşünce, ifade, anlatım özgürlüğünün düşmanlarısınız siz...
İnsan Hakları’ndan nasibini almamış, hak-hukuk-etik gibi kavramlarından bihaber, birilerinin borazanı olup nemalanmayı hayat felsefesi yapmış birer zavallsınız!
Hepsi bu...
**
Siz...
Doğuş Derya’ya küfredenler...
Bu toplumda kendinizden başka kimseyi temsil etmiyorsunuz.
Değil adınızın önündeki tabelanın üyelerini, kendi annenizi, eşinizi bile temsil yeteneğiniz yok.
Çünkü siz kadına, ‘kutsal’ derken ağzınızı doldurduğunuz cinse başka gözle bakıyorsunuz.
İnsan gözü değil bu!
Ve kadına bu ‘göz’le bakan bir ‘kesim’ yok bu ülkede, bu toplumda...
Gözü dönmüş, ağzından çıkanı duymayan, histeriye kapılmış ruh halinizle arkanızda bir tek kişi bile bulamazsınız.
Temsil ettiğinizi öne sürdüğünüz ‘milliyetçi’ kesim dahildir buna...
Bu ülkenin gerçek milliyetçileri, yani içtenlikle bu toplumun varoluşuna katkı koyan, canını tehlikeye atan insanlar sizin zavallılığınız karşısında yalnızca utanç duyuyorlar.
Onların adına ve alnına leke sürüyorsunuz çünkü!..
**
Siz...
Doğuş Derya’ya küfredenler...
Bu toplumu çok ‘sessiz’ zannettiniz.
Halkın derin hoşgörüsüne aldandınız.
Ama yanıldınız.
“Yavaş atın çiftesi yavan olur” sözünden haberiniz var mıdır sizin?
Sandınız ki köy köpeksiz, gezmeğe başladınız değneksiz...
Bir de ‘arkanız’ var sandınız.
O her daim sığındıklarınız size arka çıkacak zannettiniz.
Ama yanıldınız.
**
Siz...
Doğuş Derya’ya küfredenler...
Bu toplumun ensesinde andrez oynadığınız yetti artık!
Siz ve sizi bu topluma layık görenler, yolun sonuna geldiniz.
Ne siz layıksınız bu topluma, ne de sizi ambalaja sarıp önümüze sunanlar.
Herkes hak ettiği tavrı görür.
Ve siz...
Doğuş Derya’ya küfredenler...
Sadece birer zavallısınız.
Ve bir daha ağzınızı açamayacaksınız.
Şşşşt!..