Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nun, Kıbrıs (RUM) Futbol Federasyonu ile 58 yıllık ayrılığı sona erdirecek girişimi başlatmasının yankıları hala devam ediyor. Geçtiğimiz Perşembe günü tarihinde ilk kez bir Kıbrıs (RUM) Futbol Federasyonu başkanının resmi olarak, hem de yanında FIFA-UEFA gözlemcileriyle beraber Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu ziyaret etmesi tarihe atılan müthiş bir damga oldu.
Kıbrıs Türklerini bu denli heyecanlandıran bu müthiş girişimde, geçtiğimiz Cumartesi yayınlanan Belge’nin Penceresi’nde Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’na tam destek verirken, yaptığım uyarıda şöyle demiştim.
“Büyük bir olasılıkla, Mart’ta Zürih’te “Kıbrıs’ta Futbolun Birleşmesine” olumlu bir nokta koyulacak gibi.
Bu konunda, Kıbrıs (Rum) Futbol Federasyonu’nun sorunu yok. Sorun asıl bizde. Çünkü, KKTC sonsuza dek yaşayacak masalı ile Kıbrıslı Türklerin 30 yılını çalan “STATÜKOCULAR” pusuda bekliyor.
Tüm, bunlara rağmen “CESUR YÜREK SERTOĞLU”, 1280 yılında İskoçya’daki İngiliz egemenliğine karşı çıkan ve günün sonunda öldürülerek cesedi parçalanan ünlü İskoç kahraman William Wallace gibi, Kıbrıs’ta futbolda birleşmeyi başarırsa gerçekten tarihe geçecektir.
Nitekim, bu yazıdan daha 24 saat geçmeden kendilerini “KKTC’nin Bekçileri” olarak ilan eden Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu ile adeta kanlısı olan Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş adeta Eroğlu ile itifak yapmış gibi, bir de Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun dış ilişkler danışmanı Osman Ertuğ, bu girişime kahramanca(!) karşı çıkarken, “KKTC’nin Milli bir spor politikası” olduğunu açıkladı.
Vay be, kaç yıl sporun içindeyim. 20 yıldır da spor yazarlığı yapıyorum. İlk defa bir yetkiliden, hem de spor ile yakından, uzaktan hiçbir ilgisi olmayan birinden “KKTC’NİN MİLLİ BİR SPOR POLİTKASI” olduğunu öğrendim. Teşekkürler Ertuğ.
KKTC Cumhurbaşkanı olduğu için doğal olarak, böylesine bir birleşmeye karşı çıkan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Pazar günü verdiği demeçte “Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs (Güney) Futbol Federasyonu arasında sürdürülen görüşmelerle ilgili olarak” diyalog kurulmasına karşı olmadığını”, kendisinin endişe edeceği bir durum olmadığını, çünkü halen görüşme halinde olunduğunu söyledi.
Eroğlu, “Kıbrıs Türk futbolunun Avrupa’ya açılmasının tek yolu Rum Futbol Federasyonu değil. Dünya gerçekleri görürse gençlerimiz Avrupa’da oynayabilir” dedi.
Ee, sayın Cumhurbaşkanım size sormazalar mı? 19 yıl başbakanlık, son iki yıldır da Cumhurbaşkanlığı yapıyorsunuz. Kıbrıs Türk futbolunun Avrupa’ya (yani dünya demek istedi herhalde) açılmasının tek yolu KOP değildi de neden bugüne kadar onca görüşmeden sonra başaramadınız?
Bu birleşmeye karşı olduğunuz gün gibi ortada ama, Sertoğlu’na tam destek verdiğinizi söylüyorsunuz. Sertoğlu hem partiniz, hemde yakın dolstunuz. Üstelik, hem milliyetçi, hem de UBP’nin Lefkoşa Belediye başkanı adayınız. O ünlü özdeyişle, “Bu ne perhiz, ne lahana turşusu” sayın Cumhurbaşkanım. Ha, sizi ben de seviyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı’ndan sonra, diğer yaylım ateşi merhum kurucu Cumhurbaşkanı R.R.Denktaş’ın oğlu Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş’tan geldi.
Konuşması sırasında Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu arasında devam eden görüşmelere de değinen Denktaş, Kıbrıs Türk takımlarının FIFA’ya üye takımlarla maç yapmasının herkesin istediği bir şey olduğunu, bu imkanı sunmanın dünyanın Kıbrıslı Türklere olan bir borcu olduğunu ifade etti ve “Tüm bunlar hepimizin istediği şeyler... Ama eğer eşitliğimiz bozulmayacaksa, eğer Rum tarafı Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun esas izin makamı olmayacaksa” dedi.
Denktaş, “Cumhurbaşkanımızın bilgisi dışında, ‘siyasiler karışmasın’ diyerek bir şeyler yürütülüyorsa burada büyük bir tehlike vardır” diye konuştu.
Sayın Denktaş, babanızın kurucusu olduğu KKTC’ye sahip çıkmak bir vefa borcunuz. Ancak, bu devleti Türkiye Cumhuriyeti bile tanımıyor. Uluslar arası platformlarda Türkiye için bir KKTC devleti yok. Türkiye Futbol Federasyonu kapısından bile resmi olarak içeri sokmuyor bizi.
Başta, spor olmak üzere hep Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyorlar. Siyasi, kültürel ve sportif platformlarda hep Kıbrıs Cumhuriyeti var. Futbolda da, siyasetin bir türlü delemediği bir FIFA, bir UEFA var ve onun kuralları var. Bu kurallardan en önemlisi, tek devlet, tek federasyondur. İsteseniz, de istemeseniz de bu gerçek ortada duruyor.
Anımsayın, APOEL-Trabzonspor, son olarak AEL-Fenerbahçe. Basketbol ve hentbol takımları hep Güneyde, onlar da hep Türkiye’de.
Bunlara rağmen, Cesuryürek Sertoğlu’nun temasları dünyada ve Türkiye’de de ses getirmeye
Başladı. Biliyormusunuz, son KTFF-KOP görüşmesine FIFA-UEFA’da temsilci gönderdi. Bunlar ne demek biliyormusunuz. KOP’da, FIFA-UEFA’da KTFF’nin tüzel kişiliğini tanıyorlar demek. Onlar sadece, KKTC’yi tanımıyorlar. Ha, bir de KOP’a Rum siyasilerin baskı yapıp, yapmadığını sordunuz. Sertoğlu gibi, yürekli olan KOP Başkanı Gutsongomisi, Güneyin statküocuları linç girişimi başlattılar. Sizin, Sertoğlu’na başlattığınız gibi...