SUYUN METALAŞTIRILMASI
Kısa geçmişine bakarsak,
Doğa'nın suyunun metalaştırılması kararı;
İlk kez 1992 yılında Birleşmiş Milletler’in Rio Konferansında alınıyor...
Su: "Piyasada alımı satımı yapılabilecek bir meta" olarak tanımlanıyor...
Bugün KKTC'ye Türkiye'den taşınan suyu, sermaye sınıfının emrine tahsis etmek için de hummalı bir hazırlık yapılmakta...
Üstelik suyun ticarileştirilmesine karşı konumlandırmış siyasi partiler/belediyeler ve organizasyonlar varken...
ÖZELLEŞTİRME SÜREÇLERİ
Ama hep şu faktör göz ardı ediliyor:
"Kara kaşımız kara gözümüz" için mi su gelecekti?
Dertleri Kıbrıs'lı Türkler miydi?!
Değildi...!
Neden olmadığını merak edenler, sayın Küçük'ün altına imza koyduğu antlaşmanın içerik ve çerçevesini bulsun, okusun...Detaylar orada mevcuttur.
Bunların tek derdi, "egemenlerin" ve destekçilerin para kazanması ve mutlu edilmesidir...
Kısacası "borularla su" ile birlikte, Ercan'dan sonra, KKTC'deki özelleştirme süreçleri de devam ettirilecektir...Niyet budur...
Peki! Özel sektör suyun topluma genel getirisi ile ilgilenir mi?
Hayır...İlgilenmez...
Piyasa ekonimisinde, yeniliklerin özel ve toplumsal getirisi belirgin şekilde farklıdır...
Özel sektör kendisi için uygun olan fikrin topluma genel getirisi ile değil, kendisi için ne kadar değere sahip olduğuyla ilgilenir!..
En son KTHY'nin buharlaşması ve özellikle Ercan'ın özelleştirmesi sanırım buna iyi bir örnektir...
Bugün üniversite öğrencilerinin yeni açılan okullarına gidişi veya okullarına dönüşüyle birlikte uçakların bilet fiyatları ortadadır...
"DENK BÜTÇE"!
Bu yüzdendir ki, ilk önce KKTC'nin sorunları tamamen "denk bütçe" düzeyine indirildi ...Ki,
sonrasında piyasa ekonomisi ile birlikte, özelleştirme süreçleri de başlatılsın diye!
AKP'nin "kazan/kazan" dediği model bu olsa gerek...!
Doğa'nın metalaştırılması kararına karşı muhalif bir duruş sergilemek, bir bütün olarak Doğa'nın korunmasını savunmak bir insanlık görevidir...
Sosyalist bir partinin doğayı, insanlığı ve siyaseti metalaşma kıskacından kurtarması için uğraş vermesi gerekir!
İşin özeti;
KKTC'deki su kıtlığının tek çaresinin suyun metalaştırılması olduğu söylemek, kuzeyimizdeki egemenler ve menfaat bekleyenler tarafından tasarlanmış bir aldatmaca ve hatta yalandır...