Levent Özadam’ın köşesinden bir kesit ile konuya girelim;
“Taçoy-Şonya kavgasında suçlu bulundu;
( CTP’li) gazeteciler!
Bugün Hasan Taçoy ile yaptığımız telefon görüşmesinde ortaya çıkan sonuç bu!
Parti içinde evet bir takım huzursuzluklar var ama bunu büyüten ve manşetlere çeken başta CTP yayın organı olmak üzere CTP’li kalemşörler ve televizyon programcıları.
Yani DP-UG’nin hükümet ortağının parmağı var bu işte!”…
………………..
Nasıl bir anlayıştır bu anlamak mümkün değil…
Daha önce de Serdar Denktaş, bakanlıklar açıklanırken benzer bir suçlamada bulunmuş, CTP’nin DP’li bakanları YENiDÜZEN’e sızdırmakla suçlamış ancak açıklamayı bizzat bize kendisi yapmıştı.
Şimdi benzer bir olay Hasan Taçoy ile yaşandı.
Hasan Taçoy, YENiDÜZEN’in kendisinden talep edilen röportajı kabul ediyor, sorulan sorulara yanıt veriyor.
Geçtiğimiz haftalarda da günlerce gündemde kalan açıklamaları ifade ediyor.
İş büyüyor…
DP-UG Genel Sekreteri Bengü Şonya’nın da karşıt görüşler vermesiyle birlikte iki siyasi ‘hesaplaşırken’ fatura bize çıkıyor.
Taçoy, suçu YENiDÜZEN’e atıyor.
Vallahi bizim kendisi gibi ne hesaplarımız ne de büyük hayallerimiz var.
O partide mevkiler bitince ötekine, ötekinde bulamayınca, diğerine…
Sanki biri boğazına sarıldı, zorla açıklama yaptırdı.
Ya da 2 ay sonra Kanal Sim’e çıkan açıklamalar yapan Bengü Şonya zorla konuşturuluyor.
Olay madem Taçoy’un söylediği kadar büyük değil, neden bu kavgaları parti içinde kalmıyor da televizyon, televizyon gezip halen daha açıklamalar yapıyor, basına ‘malzeme’ veriyor.
Bir konu varsa, gazetecinin, en doğal hakkı bunu açıp muhatabına sormak ve sizin de en doğal hakkınız cevap vermek veya vermemek…
Eğer hala açıklama yapıyorsanız artık bir suçlu aramayın, lütfen kendinize bir bakın!
( NOT: Sene 2013!. Gazeteleri ve gazeteciler SİYASİ PARTİ yerine koyan herkese. BİZ yenilendik, SİZİ DE BEKLERİZ.)
***
Vakıflar amblemi ne zaman değişti?
YENİDÜZEN’e yazan okurumuz, “Tam 45 yıllık CTP’liyim” diye başlıyor söze ve gazetemizin, hükümete yönelik denetleyici, uyarıcı, yurttaş ile hükümet arasında ‘köprü’ olan kararlı yayınlarını desteklediğini belirtiyor.
Sonra, çok önemli bir gelişmeye dikkat çekiyor:
“Size Vakıflar İdaresi’nin yeni amblemini gönderiyorum. Ne acıdır ki iki ay oldu seçim bitti, görevi CTP aldı ama UBP’nin yıllar önce atadığı yönetim kurulu görevde, her gün karar alabiliyorlar, hem de hayati kararlar. Bu amblemin değiştiğini Başbakanlık Özel Kalem Müdürü’ne de ilettim…”
Hem eski, hem de yeni amblemini yayınlıyoruz Vakıflar’ın.
Yeni amblemin içeriği, anlamı, değişim sebebi nedir bilemiyoruz.
Ancak böylesine köklü kurumların amblemi bu kadar kolay değişmemeli.
Hükümetten şeffaflık ilkesinin gereği olarak bu yönde bir açıklama istemek hem YENİDÜZEN’in, hem de tüm kamuoyunun hakkı.
***
Harmancı: Öyle bir gailem yok
TDP’de Kurultay tarihi yaklaştıkça, başkan adaylıkları için de kulisler başladı. Şimdilik adaylığına kesin bakılan sadece TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit…
Suphi Hüdaoğlu’nun da başkanlık için ismi dillendirilse de henüz bu yönde net bir durum yok.
Turizm eski Bakanı Mehmet Harmancı’nın da adı başkan adayları arasında… Özellikle geçiş hükümeti döneminde sergilediği başarı takdir topladı.
Ancak Harmacı başkanlık için, “Öyle bir gailem yok” açıklamasında bulundu.
Dün Kıbrıs TV’de Aslı Elder’in programına katılan Harmancı, bu yöndeki görüşünün yanı sıra, “TDP öyle görülüyor ki belediye seçimlerine kadar çok çalkantılı bir dönem yaşayacak. Ancak bu dönemi en az hasarla geçirmeliyiz” dedi.
Ve TDP’de başkanlık yarışı olacaksa da bunun kişiler üzerinden değil, vizyonlar üzerinden yapılması gerektiğini önemle belirtti ve ekledi: “UBP gibi olacaksak kapıyı kapatalım, kaçalım.”
***
FACEBOOK
Söze "Bu konuda dürüst olmalıyım, açıkça söylemeliyim ki..." diye başlayan insan; her konuda dürüst ve açık sözlü olsan ya!
Yekta KOPAN’ın profilinden