Başbakan Ünal Üstel, yüksek öğretim dünyasının meşru olmayan diploma elde edilmesiyle ilgili gelişmelerden olumsuz etkilendiğini belirterek, hızla sonuç alıcı adımların atılması için bürokratlarıyla birlikte çalıştıklarını söyledi.
“Gün konuşma değil, kalıcı, sistem özellikli çare üretme günüdür” diyen Üstel, suçlular kim olursa olsun, yasal süreç kapsamında gerekenin yapılacağını kaydetti.
Kişilerin hatalarının kurumsal yapılara mal edilemeyeceğine dikkat çeken Başbakan Üstel, kişiler nedeniyle kurumsal yapıların yıpratılamayacağını, polis örgütüne olan güveninin kişisel hatalardan dolayı sarsılamayacağını vurguladı.
Yargı sistemine eksiksiz güvendiklerine işaret eden Başbakan Üstel, “Onlar işlerini yapacak, biz de sistem kurarak geleceğe sorunsuz ve sağlıklı yürünmesini sağlayacağız.” dedi.
Başbakan Üstel, kötümser, karamsar olmaya hiç gerek olmadığını, Anayasal düzenimizin ve adalet alt yapının, güvenli, yol gösterici olduğunu vurguladı.
Başbakan Üstel’in açıklaması şöyle:
“Bir üniversite odaklı görünse de yüksek öğretim dünyamız, meşru olmayan diploma elde edişiyle ilgili gelişmelerden olumsuz etkilenmektedir. Yaşananların kökleri, geçmişi bizim hükümet dönemimizin öncesine, gerilere uzansa da hükümet sorumluluğuyla, birilerini suçlamayı tercih etmiyoruz. KKTC’nin başbakanıyım ve görevim, sorunlar üzerinden politika yapmak değil, sorunların çözümünü sağlamaktır. Yüksek öğretim için lokomotif sektör, denildi ancak, bu lokomotifin yoluna sağlıklı devam etmesi için yapılması gerekenler yıllarca ihmal edildi. Hızla büyüyen üniversite dünyamızda denetim yaşamsal önem taşıyor. Buna rağmen, uygulamada denetim, ihmalin de gerisinde kaldı. Yüksek Öğretim Planlama, Denetim, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu YÖDAK’ın yasal yükümlülüklerini insan kaynağı ve bilişim, teknolojik alt yapı yetersizliği nedeniyle yapamadığını ilgi duyan herkes gördü. Ancak uzun yıllardır yetersizliği giderici adımlar atılmadı. Bilginin en önemli kaynaklarından biri olan üniversitelerimizde, en temel bilgilere ulaşımda sorun olduğunu yaşayarak gördük. Üniversitelerimizde öğrencilerle ilgili doğruluğu tartışılmaz bilgiye ulaşmamız gerekir.
Yine diplomaları kaynağı olan ders bilgileriyle bilmek koşuldur. Başbakan olarak, hızla sonuç alıcı adımların atılması, hareket halinde olunması için bakan arkadaşlarım ve bürokratlarımızla çalışıyoruz. Gün konuşma değil, kalıcı, sistem özellikli çare üretme günüdür. Suçlular her kim olursa olsun, yasal süreç kapsamında gereken yapılacaktır. Kişilerin hataları, kurumsal yapılarımıza mal edilemez. Kişiler nedeniyle kurumsal yapılarımız yıpratılamaz. Polis örgütümüze olan güven, kişisel hatalardan dolayı sarsılamaz. Yargı sistemimize eksiksiz güveniyoruz. Onlar işlerini yapacak, biz de sistem kurarak geleceğe sorunsuz ve sağlıklı yürünmesini sağlayacağız. Bu çerçevede ilk etapta, olanak yetersizliği olan YÖDAK’a diplomaları inceleme ve takip için Anavatan Türkiye’nin en önemli kurumsal yapılarından olan Yükseköğretim Kurulu YÖK’ten teknik destek talep ettik. Konularımıza her zaman, çözüm üretme yönünde ilgi gösteren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın duyarlılığı sonucu talebimiz, gecikmesiz olumlu karşılanmıştır.
Hızlı bir şekilde YÖK’ün teknik desteğiyle, KKTC’de gerekli alt yapı kurulacak. Yaklaşık bir ay sonra üniversitelerimiz, beş yıl geriden günümüze kadar tüm diploma verilerini, eksiksiz, denetlenebilir içerikle sisteme kaydedecektir. Devamında kademeli olarak daha gerilere yönelik diploma bilgileri ortak sisteme konulacaktır. Kötümser, karamsar olmaya hiç gerek yoktur. Anayasal düzenimiz ve adalet alt yapımız, güvenilirdir, yol göstericidir.”