Farklı Bakış
Meltem SONAY
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
SORULAR
1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?
2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?
3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?
4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?
5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?
KİMDİR?
Ahmet MURATOĞLU:
Ankara Üniversitesi’nde Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’nın ardından, A.Ü Halkla İlişkiler eğitimi aldı. Daha sonra Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Askerlik hizmetinin ardından Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı. 2007 yılında Soyer Hükümeti döneminde Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, 2013 yılında Siber Hükümetinde Başbakanlık Müşavir-Koordinatörlük, 2013 yılında Meclis Özel Kalem Müdürlüğü ve en son da 2018 yılında yine Başbakanlık’ta müdürlük görevi yaptı.
Kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, Avrupa Birliği politikaları ve siyaset bilimi konularında çalışmaların yanında Kamu reformu ile halka etkin ve verimli hizmet verilmesi konusunda çalışmalar yaptı.
Cemre SEZİNER:
Azerbaycan Dövlet, Medeniyyet Ve İncesanat Üniversitesi’nde (Azerbaycan Devlet Kültür Ve Güzelsanatlar Üniversitesi) Orkestra Şefliği, Sanat Yönetmenliği eğitimi aldı. TV prodüksiyon, reklam ve işletme alanında hizmet veren işletmelerini kurdu. 2015-2017 yılları arasında Ankara MET-VAK’da Başkan baş danışmanı olarak çalıştı. The American Prep School da Müzik Öğretmeni olarak çalıştı. 2018 yılında Girne Belediyesi Oda Orkestrasını kurarak Orkestra Şefi görevini üstlendi. 2021 yılında kurduğu ProGlob Investment Ltd, finans sektöründe uluslar arası şirketlerle danışmanlık hizmeti vermektedir. MDP Gençlik, Kültür ve Sanattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir.
SORULAR:
CTP Milletvekili Adayı Ahmet Muratoğlu:
“Şüphesiz federal bir çözüm”
1 -“Kuzey Kıbrıs’ta yaşanmakta olan gerek ekonomik gerekse sağlık, eğitim, çalışma yaşamı ve sosyal yozlaşmaya yönelik sorunların temeli YÖNETEMEMEKLE alakalıdır. Tabi ki şu an ülkede yaşanan ve ivedilikle el atılması gereken konu gittikçe fakirleşen halk ve alım gücünün düşmesi ile toplum olarak yaşadığımız darboğazdır. Halkın alım gücünün bu kadar yerlerde sürünmesi, sosyal ve ekonomik açıdan çöküştür. Türkiye’nin çizdiği yeni ekonomik model ne yazık KKTC de hiçbir karşılığı olmayan, giderek dövize endeksli ekonomisi olan ve TL kullanan yurttaşlar için kaosa neden olmaktadır.”
2 -“CTP olarak bizler ivedilikle Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma programını yürürlüğe koyacağız. Uzun yıllardır hükümetlerin sıklıkla değişimine bağlı olarak istikrarlı bir devlet politikası haline getirilemeyen bu kalkınma planının hemen Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilerek yasallaşmasını sağlamak için adım atacağız. Vergilendirilmemiş gelirlerin vergilendirilmesi, kayıt dışı ekonominin kısa zamanda kayıt altına alınması, teşviklerin sınırsız ve sonsuz olmadan maliyeye gelir sağlayacak şekilde düzenlenmesi, turizmde sürekliliği olan politikalar geliştirilmesi, kamu maliyesinin etkin ve verimli olarak planlanması ve kullanılması gibi unsurlar önem arz etmektedir”.
3 -“Tabi ki döviz karşısında dalgalı olarak değer kaybına uğrayan TL. Alım gücü üzerinde tahribatlar yaratmaktadır. Toplum olarak önümüzü göremememiz sadece özel sektör çalışanını değil kamudan maaş çekenin de işverenin de bugüne ve geleceğe yönelik endişelerini artırmaktadır. Burada tartışılması gereken dövize endeksli stabil bir para birimine geçilmesidir. Ülkede maaş ve ücretler dışında tüm piyasadaki mallar dövize endeksli olarak işlem görürken doğal olarak tüm kesimlerin almış olduğu maaşın da erimemesi ve halkın fakirleşmemesi için bir para politikası olarak dövize endeksli para birimine geçilmesi bir takvime bağlı olarak ileriye götürülmelidir.”
4 -“Tabi ki hiç şüphesiz FEDERAL BİR ÇÖZÜM. CTP tüzüğümüzde de belirtildiği gibi adada iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı yaşayabilir bir çözüm modeli olan ve BM’nin ve uluslararası hukukun da desteklediği federal bir çözüm modeli Kıbrıs’ta gerçekçi bir çözüm modelidir.”
5 -“İki ülke arasındaki ilişkiler, Türkiye’de veya KKTC’de hükümetin kimin olduğuna veya olacağına göre değişebilen bir durum olmamalıdır. İki ülke arasındaki ilişkiler, kişilere ve partilere göre kurulan ilişkiler değildir. Demokrasiye, diplomasiye ve eşitler arası ilişkiye dayalı görüşmeler ile her konunun üstesinden gelinebileceğine inanıyorum. TC’li yetkililer bize değil, bizimle konuşmalı ve etkin ve verimli bir diyalog ve anlayışı içerisinde tarihsel ilişkilerimiz sürdürülmelidir.”
DP Milletvekili Adayı Cemre Seziner:
“KKTC’yi tanıtmak”
1 -“İlk müdahale gerektiren iç sorunumuz sorusunu pandemiden önce sorsaydınız hiç düşünmeden ekonomi derdim, ancak şu an içinde bulunduğumuz ortamda ilk sırada sağlık ikinci ekonomi.”
2 -“Ekonomimizin kurtuluş reçetesini yazmaya öncelikle adil ve doğru bir vergilendirme sisteminden, ardından özel sektörü güçlendirmekten başlardım.”
3 -“Türk Lirası, çünkü Euro ya geçilmesi noktası şu an ki konjonktür de hayalden öte değil. Fakat giderlerimizi dövize endeksli olmasından kurtularak! Gelirimiz TL iken en basit örneği ile oturduğumuz evin kirası veya kredisinin GBP olması bana hiç bir zaman mantıklı gelmedi. Gelmiş geçmiş hiç bir hükümet de TL noktasında teşvik edici çalışmalar yapmadı. Bankalar TL kredilerde düşük faiz imkanları sağlasın diye kimse elini taşın altına koymadı, ancak bunu devlet eli ile yaparak halkın sırtındaki yükü hafifletmek ve refah seviyesini yükseltmek güçlü bir irade ile çok kısa sürede mümkün.”
4 -“Federal bir çözüm için de iki devlete ihtiyaç olduğundan yola çıkarsak ve bu federasyonun iki eşit ve egemen devletten oluşacağını düşünürsek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kendi ayakları üzerinde duran, dünyaca kabul görmüş ve tanınan bir ülke olması gerektiği düşüncesindeyim. Ancak, federasyon yerine, yan yana yaşayan, iyi ilişkiler içerisinde olan, ekonomik ilişkileri iyi iki devleti tercih ettiğimi de belirtmemde fayda var. Bu nedenle KKTC’yi tanıtmak.”
5 -“Kıbrıs Türklerinin köklerinin geldiği topraklar olan, Anavatanımız dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, iki dost, müttefik ve soydaş, ekonomi ve güvenlik konularında dayanışan, karşılıklı ithalat ve ihracat yolları düzenlenmiş, uluslar arası mecrada iki ülkenin de bir birinin çıkarlarını gözettiği, bir biri ile ilgili kırmızı çizgilere sahip iki kardeş, dost ve müttefik ülke zemininde olmalıdır.”