Türkiye’de yerel seçimler biterken ama tartışmaları sürüp, seçim sonuçlarına itirazlar varken seçim sonrası döviz, beklendiği gibi dün itibarıyla biraz hızlı tırmanışa geçti.
Seçimden sonra ilk iki gün biraz tereddüt etti;
Seçim sonuçlarını olumlu mu yoksa olumsuz mu algılasam acaba!
Kesin sonuçlar açıklanamadığı ve sonuçların kesinliği tereddütlü olduğu için döviz de tereddüt etti.
Baktı gördü ki bu iş uzayacak… Yani itirazların sonuçlandırılmasına daha var… O da daha fazla bekleyemedi ve fırladı.
Olayı biraz karikatürize ediyoruz ama durum da bu;
Belirsizlik sürdükçe TL’nin erimesi, dövizin çıkması devam edecek.
Zaten kesin sonuçlar açıklansa bile seçimin sıkıştırdığı döviz yine yükselecekti seçim sonrası ama bu durum ona daha da yardımcı oluyor…
***
Seçim sonrası hemen elektriğe ve akaryakıta zam gelirken başka zamların da gelmesi bekleniyor önümüzdeki günlerde Türkiye’de ama orasını anlatırken tabii ki ekonomik anlamda fazlasıyla buraya yansıyacak durumu anlatmak istiyorum.
Zaten elektrik üç zamanlı tarifeye geçerken (en azından ucuz saatlerde tüketilmemesi durumunda) bir zammın olduğunu söylemek mümkün. Akaryakıta da bir zammın gelebileceği dün dillendiriliyordu, öyle bir beklenti var diye yazmaya çalışırken cümle bitmeden ‘zam’ haberi geldi.
Başka zamlar kapıda var mı bilemiyorum.
***
Öte yandan 31 Mart seçimlerinin bitmesi, sanırım buralara da gözlerin çevrilebilmesini sağlamıştır ki sonunda Mayıs’ta mali protokolün imzalanacağı bilgisi verildi.
Bir mali protokol imzalanmasını artık ‘olumlu’ anlamda almak durumunda kalıyoruz çünkü açıklanan ama yine de çok emin olunamayan nüfus rakamına göre dışarıdan ek bütçe gelmeden öz kaynakların yeterli olması mümkün değil.
Ne ödemelere, ne yatırımlara… Maaşlara yetse bile başka bir şeye para kalmıyor, maaşların dışında bir şey yapmaya kalkarsanız o zaman maaşları ödeyemezsiniz gibi bir kısır döngü içinde gidiyoruz.
Başbakan Erhürman; “TC’den bir TL katkı bile gelmese, ülkede elzem olan reformlar ve yatırımlar yapılacak” gibi iyi niyetli bir açıklama yapsa da bu işin çok zor olacağını biliyoruz. Ancak bu tip açıklamalar politik açılımlara yardımcı olduğu kadar halkın motivasyonunu da artıran ifadelerdir.
***
“Biz nelere katlandık, ne eziyetler çektik” gibi arabesk ifadeler kullanmak istemesem de gerçekten hiç normal bir süreçte yaşamadığımız için zorluklara alışkın olduğumuzu söylemek de yalan olmaz.
Sonuçta bir kez daha ve defalarca daha ifade etmekte fayda var; Kıbrıs’ta bir çözüm çoğu zorluğun aşılmasına, normal bir hayata kavuşmamıza yardımcı olacaktır.