Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), COVID-19 pandemisini çok daha yoğun yaşayan ülkelerin, ciddi önlemlerle okulları açtığını belirterek, “Maske-mesafe-hijyen tedbirlerinin alınması ve salgının yaygınlığının göz önünde bulundurulması kaydıyla ülkede de yüz yüze eğitim-öğretime başlanmalıdır” açıklaması yaptı.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği tedbirlerin alınmasında ve açılımın planlanmasında her türlü desteğe ve paydaşlarla birlikte çalışmaya hazır olduğunu da belirtti.
"Hiçbir kurum okulların açılma koşulu olarak öğretmenler ve okul çalışanlarının aşılanmasını öne sürmemektedir” iddiasında bulunan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, “Ancak öğretmenler veya okul çalışanları arasında bulunabilecek kronik hastalığı olan yüksek riskli kişiler mutlaka öncelikli aşılanmalıdır” dedi.
Uzaktan eğitimle ilgili “eşitsizliğe” dikkat çekilen açıklamada, okulların çocukların sosyalleştiği alanlar olduğuna da vurgu yapıldı.
“Pandemi nedeniyle gerek sokağa çıkma yasakları gerekse de okulların kapanmasının sonucunda çocukların spor ve aktivite yapma olasılıkları ortadan kalkmış, obezite artmıştır” diyen Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, bunun uzun dönem sonucunda kronik ciddi sağlık sorunlarında artış olarak karşımıza çıkacağı belirttildi.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, “Dünya Sağlık Örgütü, CDC (Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi), UNICEF ve birçok pediatri birliği okulların önlemler alınarak açılmasını önermektedir” hatırlatmasını da yaptı.
İşte Tabipler Birliği’nden yapılan yazılı açıklama:
COVID-19 pandemisinin başladığı Mart 2020 tarihinden itibaren salgının önüne geçebilmek ve çocuklarımızı korumak amacı ile yüz yüze eğitme ara verip uzaktan eğitime geçtik. Fakat ülkemizde çocuklar arasında zaten ciddi boyutlara varan eğitim eşitsizliği, uzaktan eğitim modeli ile daha da belirgin hale gelmiştir. Her çocuk çevrimiçi eğitime erişim için gerekli olan bilgisayar, tablet ve internet olanağına sahip değildir. Ayrıca okullar çocukların sadece eğitim aldıkları değil, aynı zamanda psikososyal gelişimlerinin de olduğu, sosyalleştikleri yerlerdir, onları okuldan uzak tutarak bu olanaklarını da ellerinden almış olduk. Öğretmenlerin otizm, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü gibi özel eğitim gerektiren özellikli çocuklarımızın fark edilmesinde gösterdiği katkı da ortadan kalktığı için, bu gibi çocuklarımızın tanınıp gerekli yönlendirmenin erkenden yapılması fırsatını da yitirmekteyiz. Ayrıca çocuk istismarı veya ev içi şiddet vakalarının öğretmenler tarafından erkenden tanınıp önlemlerin alınması olasılığı da ortadan kalkmıştır. Pandemi nedeniyle gerek sokağa çıkma yasakları gerekse de okulların kapanmasının sonucunda çocukların spor ve aktivite yapma olasılıkları ortadan kalkmış, obezite artmıştır. Maalesef bunun uzun dönem sonucunda kronik ciddi sağlık sorunlarında artış olarak karşımıza çıkacaktır.
Ülkemizde ve dünyadaki COVID-19 tecrübeleri, çocukların enfeksiyonu daha hafif geçirdiğini göstermektedir. Ülkemize göre COVID-19 pandemisinin daha yoğun yaşandığı ülkelerde bile okullar ciddi önlemler alınarak açılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, CDC (Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi), UNICEF ve birçok pediatri birliği okulların önlemler alınarak açılmasını önermektedir.
Çocuklar, öğretmenler ve okul çalışanlarının gerekli eğitimler yapılarak, alt yapı ve olanaklar hazırlanarak maske, mesafe ve hijyen kurallarına tam uymaları şartı ile okullar açılmalıdır. Çocukların doğru maske takmayı öğrenmesi, arkadaşları ile 2 metre mesafede olma kuralına uymaları ve düzenli el yıkama veya ellerini dezenfekte etmeyi öğrenmeleri gerekmektedir.
COVID-19 aşıları hastalığın ağır geçirilmesini ve hastane yatışlarını engellemeyi amaçlamaktadır. Hastalığa yakalanması durumunda ağır geçirme riski altında bulunan ileri yaştaki ve belirli kronik hastalıkları veya durumları olan kişileri aşılamak bu nedenle can kayıplarının engellenmesinde ve hastane doluluk oranlarının azaltılmasında etkili olacaktır. Hiçbir kurum okulların açılma koşulu olarak öğretmenler ve okul çalışanlarının aşılanmasını öne sürmemektedir. Fakat öğretmenler veya okul çalışanları arasında bulunabilecek kronik hastalığı olan yüksek riskli kişiler mutlaka öncelikli aşılanmalıdır.
Toplumların gelişmişlik düzeylerinin önemli göstergelerinden birisi de eğitimin durumudur. Gelişmekte olan ülkemizde, çocuklarımızın gelişmiş ülkelere göre eğitim-öğretime daha çok ihtiyacı olduğu malumdur. Eğitim sistemimizdeki birçok açığa ve eğitime erişimde fırsat eşitsizliklerine rağmen, bu zorlu süreçte olağanüstü şartlarda çalışmaya devam eden öğretmenlerimiz eğitim kayıplarını en aza indirmekteki çabalarının yanı sıra salgınla mücadeleye de destek vermektedirler.
Ancak okulların ve öğretmenlerin eğitim – öğretim dışında çocukların gelişimine katkılarından daha fazla mahrum kalınmaması için biran önce maske-mesafe-hijyen tedbirleri alınarak, salgının toplumsal yaygınlığının da göz önünde bulundurulması kaydı ile yüz yüze eğitim-öğretime başlanmalıdır.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak tedbirlerin alınmasında ve açılımın planlanmasında her türlü desteğe ve tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu belirtiriz.