Tabipler Birliği, Kemal Erüreten ölümünden sonra yurdumuzda yaşanan “Domuz Gribi” paniği ile ilgili açıklama yaptı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Son günlerde ülkemizde yaşanan viral zatürre sonrası ölüm olayları özellikle medyada da yer aldıktan sonra halk arasında kaygılara neden olmuş ve bizlere konu ile ilgili sorular gelmeye başlamıştır. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) konunun aydınlatılması, doğru bilgilendirme, halk arasında gereksiz telaş ve infial yaratılmaması için açıklama yapma ihtiyacı duymuştur.
Şu ana kadar yaşanan ölümlü viral enfeksiyon vakalarının gerekli kan tetkikleri Ankara Hıfzısıhha Laboratuvarlarına gönderilmiş ve sonuçların önümüzdeki günlerde elimize ulaşması beklenmektedir. Dolayısı ile şu ana kadar görülen vakalardaki ölümlerde; domuz gribi, mevsimsel grip veya başka bir enfeksiyon varlığı ayrımı sonuçların gelmesinden sonra yapılabilecektir. Sonuçların yakın takipçisi olacağız ve sağlık bakanlığından bilgi alınınca, toplum yararına katkısı olacaksa değerlendirip açıklanacaktır.
Domuz gribi veya başka bir grip türü geçen senelere göre bu yıl daha yaygın ve ölümcül değildir.(WHO)
Her ülkede grip komplikasyonları sonrası her türlü önleme karşın, özellikler risk grubunda olanlarda ölüm vakalarına maalesef rastlanmaktadır.
Risk grupları;
Hematoloji ve onkoloji (kanser) hastaları
Kalp damar hastalığı olanlar (hipertansiyon hariç)
Kronik bronşit, astım ve bronşektazisi olanlar
Küçük çocuklar (özellikle 2 yaşın altındakiler) ve gebeliğinin son 3 ayına girenler 65 yaşın üzerindeki hastalar
Kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı ve diyabeti (şeker hastalığı) olanlar
Tıbbi yardım almayı reddeden veya bilinçsizce sık antibiyotik kullananlar
Thalasemia major'lu hastalar
Aşırı derecede alkol, sigara ve uyuşturucu kullananlar
Aşırı derecede şişman olanlar
Risk grubundaki hastalarda grip veya benzeri viral enfeksiyonlar özellikle bağışıklık sistemi iyi olan hastalara göre daha ağır ve tehlikeli geçebilmektedir.
Hastalık belirtileri nelerdir? Kimler doktora başvurmalıdır?
Yüksek ateş,
öksürük,
solunum sıkıntısı,
halsizlik, bitkinlik,
titreme,
kas ağrıları,
burun akıntısı,
boğaz ağrısı,
baş ağrısı,
kusma ve ishal grip hastalığının belirtileridir. Bu gibi belirtiler gösteren ve giderek kötüleşen hastaların vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilmektedir.
Doğru yardım almış, yukarıda sayılan risk gruplarına girmeyen kişilerin enfeksiyon geçirmeleri durumunda telaşlanması yersizdir.
Özellikle kısa zamanda solunum yetmezliği ile seyreden hastalarda ayırıcı tanıda corona SARS hastalığının da akla getirilip uygun tetkiklerin yapılması konusu Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu günlerde gündeme getirilmiştir.
Meslektaşlarımız günlük pratiklerinde teşhis ettikleri ve şüphelendikleri vakaları uygun sağlık kayıtlarına alınacak şeklide bildirmelidirler.
Özellikle memleketimizde maalesef artan ekonomik zorluklarla birlikte ilk baş vuru yeri eczanelerimiz olmaktadır. Eczanelerde maalesef her türlü antibiyotik, enjeksiyon, ve tıbbi yardım verilmektedir. Eczaneler uygun bir protokolle uyarılmalı ve antibiyotik yasası geçene kadar en azından gribal enfeksiyonla gelen ve yukarıdaki risk faktörlerine haiz hastalara dokunmadan hekimlerine gitmeleri şiddetle önerilmelidir.
En etkin önlem aşılanmadır. Risk grubu hastaların sonbaharda aşılanması gerekmektedir.
Korunma yöntemleri nelerdir?
Öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burun bir mendil ile kapatılır. Mendil kullandıktan sonra çöp sepetine atılır.
Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra eller bol sabun ve suyla yıkanır. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de kullanılabilir.
Kirli ellerle gözlere, buruna ve ağıza dokunulmaz.
Gribe yakalananlar, belirtilerin başlamasından 7 gün sonrasına ya da belirtilerin tamamen geçmesinden bir gün sonrasına kadar istirahat etmelidir.
Genel olarak kişisel temizlik önlemlerinin alınmasında, kalabalık ve havasız ortamlardan mümkün olduğunca kaçınılmasında fayda vardır.