Ayşe GÜLER
Ciğerimizin yandığı Kalkanlı’daki yangın ile birlikte Kıbrıs’ın kuzeyinde 3 günde 4 bin 530 dönümlük orman arazisi yok oldu.
Önce Karmi, ardından Kalavaç-Alevkayası, son olarak da Kalkanlı’daki korkunç yangın, yemyeşil ormanlık alanlardan eser bırakmadı, doğal yaşamı yerle bir etti.
‘Dronebook’ isimli fotoğraf kulübü, Kalkanlı’daki yangın sonrasında bölgenin önceki ve sonraki havadan çekilmiş görüntülerini paylaştı, ortaya çıkan KORKUNÇ tablo can yaktı.
Özel Çevre Koruma Alanı içerisindeki anıt ağaçlarının da yok olduğu yangın, hem yangın helikopterini hem de orman yangınlarına müdahalede konusundaki zafiyetleri yeniden gündeme taşıdı.
Soğutma çalışmaları dün de sürdü…
Havadan ve karadan yapılan müdahalelerle 7 saat sonra kontrol altına alınan, 450 hektarlık alanın kül olduğu yangının ardından ortaya çıkan manzara yürek burktu.
Bölgede gece boyunca devam eden soğutma çalışmaları dün de sürdü.
Türkiye’den gelen ve Ercan Havaalanı’nda konuşlanan helikopter dün sabah tedbir amaçlı 4 kez su bıraktı.
Taraflardan ‘eksiklik’ vurgusu, ‘tedbir’ çağrısı…
YENİDÜZEN, yangının ardından ilgili kesimlerle görüştü.
Eski Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, binlerce dönümün yok olduğu Kalkanlı’daki orman yangınında ‘organizasyon’ ile ilgili ciddi sıkıntıların yaşandığını savundu, büyük iş araçlarının kaç tanesinin yangına müdahale ettiğini sordu.
Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven ise yapılan ikaz ve uyarılara rağmen ciddi orman yangınlarına karşı ülkede herhangi bir eylem planının hazır olmadığını söyledi, hükümetin bütçe ayırıp ağaçlandırma çalışması yapmaktan ziyade ayıracağı kaynakla mevcut ormanları koruma altına alması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Yasemin Çobanoğlu , tedbirsizlik ve eğitimsizlik dışında orman yangınlarına karşı koordinasyon ve teknolojinin yeterli olmadığını vurgulayarak, “Yanan ekosistemdir, doğal hayattır, oksijenimizdir. Kaybolan sulardır. Çok daha fazla iklim değişikliği, çok daha kirli havayı solumamız demektir…” dedi.
Yazılı açıklama yapan Yeşil Barış Harekatı ise“ormanlar, duyarsızlıktan, istismardan ve ihmallerden dolayı tükenme noktasına geldi. Ülkemizde hala ağaçları koruma yasası yok” dedi.
TAK’a konuşan Orman Dairesi Müdürü Altay Fırat da doğal bir ormanın yanmadığını, bu nedenle zarar gören ağaç sayısının önümüzdeki günlerde belirleneceğini söyleyerek, yangından 80 yıllık ağaçların ve fidanların etkilendiğini aktardı.
BİLANÇO AĞIR: BİNLERCE DÖNÜM YOK OLDU!
Karmi’de 10 dönüm yok olmuştu…
Karmi’de 30 Haziran Cuma gecesi İngiliz mezarlığının güneyinde çıkan yangında 10 dönüm ormanlık alan yanmıştı.
Polis Basın Subaylığı'nın açıklamasına göre, saat 22.00 sıralarında İngiliz mezarlığının güneyinde henüz tespit edilemeyen bir nedenle başlayan yangında, ilk tespitlere göre yaklaşık 10 dönümlük ormanlık arazideki ağaçlar ve makilik zarar görmüştü.
Yangın, İtfaiye, Orman Dairesi, Girne Belediyesi ve Sivil Savunma ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınmıştı.
Kalavaç ve Alevkayası’nda yangın: 20 dönüm!
Karmi’deki yangının 1 gün sonrasında bu kez Kalavaç ile Alevkayası arasındaki ormanlık alanda yangın çıkmıştı.
Orman yangınında 20-30 dönümlük alan kül olmuştu.
Arazinin sarp oluşu ve bölgede atış alanı bulunduğundan dolayı olası patlamamış mermiler bulunması ihtimali göz önünde bulundurmuş, yangın sırasında 3 ayrı patlama meydana gelmişti..
En acısı Kalkanlı’daki yangın: 450 hektar kül oldu
Kalkanlı piknik alanı yakınlarında ormanlık arazide önceki gün saat 12.15 sıralarında çıkan yangın sonucunda 450 hektarlık alan kül olmuştu.
7 saatte kontrol altına alınan yangın Tepebaşı’na kadar ulaşmıştı.
Yangına İngiliz üslerinden 2 helikopter ve Türkiye’den bir yangın söndürme aracı müdahale etmişti…
Eski Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu:
“Organizasyon sıkıntısı yaşandı, yangın büyümeden söndürebilirdi”
Eski Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, binlerce dönümün yok olduğu Kalkanlı’daki orman yangınında ‘organizasyon’ ile ilgili ciddi sıkıntıların yaşandığını savundu, büyük iş araçlarının kaç tanesinin yangına müdahale ettiğini sordu.
Karzaoğlu, ihbar geldiğinde Orman Dairesi’ne ait iş araçlarının yangına müdahalesi konusunda eksiklikler yaşandığını ifade ederek, “İş araçlarında en az şoför dahil 5 kişi olması gerekiyordu.
Eksik personel vardı. Bu personele eğitim verildi mi? Tüm bunlar konusunda şüphelerim var” dedi.
‘Suçlu’ aramadığını ancak yangının bu kadar büyümeden söndürebileceğini ifade eden Karzaoğlu, “Yangına Orman Dairesi hazır mıydı? Eksikliğimiz çok. Daire’de yalnızca 4 mühendis var. Hektarlarca ormana bu 4 mühendis bakacak. Hem bölge şefi, şube amiri olacak hem de müdür muavinliği işini yürütecek…” şeklinde konuştu.
Kalkanlı’daki ormanlık alanda yanan ağaçların yerine şu anda ağaç ekilse dahil, bugün doğan çocukların ormanın büyüdüğünü göremeyeceğini vurgulayan Karzaoğlu, “Küresel ısınma nedeniyle gittikçe ısınıyoruz. Yanan yerleri ne yazık ki hep ‘çıplak tepe’ olarak hatırlayacağız” dedi.
Yangın sonrasında YENİDÜZEN’e değerlendirmede bulunan Karzaoğlu, eksiklikleri, yapılması gerekenleri paylaştı…
“Yanacak malzeme kalmadığı için yangın söndü”…
Karzaoğlu, yangının ‘yanacak malzeme’ kalmadığı için söndüğünü de savunarak, bölgeye ilk gittiğinde Orman Dairesi Müdürü ile birlikte Müsteşar ve şube amirlerinin yangına kilometrelerce uzaklıkta olduğunu ifade etti.
“Müdür olduğum dönemde ben yangının içindeydim. Komutan ön cephede olmazsa personel savaşı nasıl idare edecek? Ben yapıyorsam personel de yapmalı mantığımdayım” diyen Karzaoğlu,
yangın yönetimi konusunda müdür olmak üzere Orman Dairesi’nde kaç kişi bilgi sahibidir” diye sordu.”
Kıb-Tek’e eleştiri…
Karzaoğlu, KIB-TEK ile ilgili de eleştirilerde bulunarak, “Kıb-Tek’in nakil hatları yaz aylarında esneyip salkıyor. Kurum, enerji nakil hatlarının orman yangını çıkarmaması için herhangi bir tedbir almış mıdır? Bu hatların idari ömrü ne kadardır? Bunlar sorgulanmalıdır. Burada yalnızca suçlu Orman Dairesi değildir” şeklinde konuştu.
“Helikopter ihtiyacı var ancak aciliyeti yok”
Kamuoyu gündeminden düşmeyen ‘helikopter ihtiyacı’ ile ilgili de değerlendirme yapan Karzaoğlu,
“Helikopter ihtiyacımız vardır ancak aciliyeti yoktur” dedi.
Karzaoğlu, Orman Dairesi’nde itfaiye aracını, iş makinelerini sürecek eleman olmadığından dert yandı, Ekim ayına kadar sözleşmeli olarak 125 kişinin yangın elemanı olarak Orman Dairesi’ne istihdam edildiğini de söyledi.
Yangın nedeniyle oluşturulan Kriz Masası’nı da eleştiren Karzaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Kriz masasında Orman Dairesi’nden kimi çağırmadılar? Toplantıda orman yangınlarıyla biri yoktu.”
Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven:
“Orman yangınlarına karşı eylem planı yok”
Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, yapılan ikaz ve uyarılara rağmen ciddi orman yangınlarına karşı ülkede herhangi bir eylem planının hazır olmadığını söyledi.
Türkseven, hükümetin bütçe ayırıp ağaçlandırma çalışması yapmaktan ziyade ayıracağı kaynakla mevcut ormanları koruma altına alması gerektiğini vurguladı.
3 gün art arda yaşanan yangınlara anında müdahale edecek hava aracımızın bulunmadığını hatırlatan YENİDÜZEN’e konuşan Türkseven, bununla birlikte ormanların içerisindeki yangın söndürme yollarının temizlenmediği, yeterli iş aracının kullanılmadığı, organizasyonda da eksikliğin yaşandığını bir kez daha su yüzüne çıktığını kaydetti.
“Mevsimlik işçiler eğitilmiyor, ders çıkarmıyoruz”
Türkseven, ‘mevsimlik işçi’ adı altında orman yangınlarını söndürmek için istihdam edilen işçilerin yangını söndürmek için çaba sarf etmelerine rağmen yeterince eğitilmediklerinin de ortaya çıktığını ifade etti.
Söz konusu durumun bundan sonra yaşanacak orman yangınları için de kaygı verici olduğunu vurgulayan Türkseven, “Yaşananlar, ders almadığımızı gösteriyor. Kapsamlı eylem planını hazırlamak gerekiyor. Örneğin hale daha ateşli pikniğin yasaklanmaması bile kabul edilemez” şeklinde konuştu.
“Orman yetiştirmek imkansız…”
Önceki gün Kalkanlı’da yaşanan yangınla birlikte sadece yüksek boylu kızılçam, zeytin, harnup ve servi gibi ağaçların yanmadığını söyleyen Türkseven, maki bitki örtüsünü oluşturan çalılar ile bitkilerin de yok olduğunu dile getirdi.
Türkseven ayrıca bitkilerin altında yaşayan memeli hayvan, sürüngenler ve kuşların da yangınla birlikte yok olduğunu aktararak, “Bunun sorumlusu insandır, önlem almayan yetkililerdir” dedi.
Ülkenin kurak iklim kuşağında olduğunu söyleyen Türkseven, gölgede bile sıcaklığın 48 dereceyi gösterdiği, bundan sonraki süreçte orman yetiştirmenin imkansız olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Yasemin Çobanoğlu:
“Yanan ekosistemdir, doğal hayattır, oksijenimizdir…”
Öte yandan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Yasemin Çobanoğlu ise, tedbirsizlik ve eğitimsizlik dışında orman yangınlarına karşı koordinasyon ve teknolojinin yeterli olmadığını vurguladı.
YENİDÜZEN’e bilgi veren Çobanoğlu, “Yanan ekosistemdir, doğal hayattır, oksijenimizdir. Kaybolan sulardır. Çok daha fazla iklim değişikliği, çok daha kirli havayı solumamız demektir…” dedi.
Kalkanlı’daki yangınla birlikte Özel Çevre Koruma Alanı içerisindeki anıt ağaçların da yok olduğuna dikkat çeken Çobanoğlu, aynı bölgede geçtiğimiz yılda yangın çıktığını ancak bu yangının bile tedbir almaya yetmediğini kaydetti.
Çobanoğlu, insan kaynaklı olsun ya da olmasın hava sıcaklığının 40 derecenin üzerinde olduğu günlerde çıkan yangınların büyüdüğünü ifade ederek, “Bundan sonra ekeceğimiz ağaçlar ya büyür ya büyümez ya da cılız kalır. Çok üzgünüm” şeklinde konuştu.
Ayrıca Çobanoğlu, bu gibi konularda yurttaşların geçmişte daha duyarlı olduğuna, şimdi ise sosyal paylaşım sitelerinde ‘canlı yayın’ yapmasından dert yandı.
Yeşil Barış Hareketi:
“Ormanlar, duyarsızlık, istismar ve ihmallerden dolayı tükenme noktasında…”
Yeşil Barış Harekatı (YBH), yetkililere, “iklim şartlarından dolayı yaz aylarında yangınların kaçınılmaz hale geldiği ülkemizde gerekli denetim ve önlemleri almak için son ağacın da yanmasını mı bekliyorsunuz?” ve “Yıllardır ivedi bir ihtiyaç olan orman yangını ve birçok acil müdahaleler için gerekli olan helikopter alımının neden yapılmadığının gerekçeleri nelerdir?” diye sordu.
Yeşil Barış Harekatı yaptığı açıklamada, “ormanlar, duyarsızlıktan, istismardan ve ihmallerden dolayı tükenme noktasına geldi. Ülkemizde hala ağaçları koruma yasası yok” dedi.
YBH, “Bu konunun muhatapları ya durumun önemini algılayamayacak kadar ehliyetsiz, duyarsız ve beceriksiz veya ülke sevgisinden yoksundur. Yerlerini daha ehli, daha duyarlı ve ülke sevgisi ile dolu yöneticilere yer açmak üzere derhal istifa etmelidirler” ifadelerini kullandı.
Sadece orman ağaçlarının değil, kent içinde, yol boylarında, hatta özel alanlardaki ağaçların da duyarsızca kesilerek çölleşmeye çanak tutulduğunu ileri süren YBH, her yıl çıkan yangınlardan dolayı birçok canlıya ev sahipliği yapan, adanın akciğerleri ormanların çatır çatır yanarak tükendiğini belirtti.
Küresel ısınmanın giderek şiddetini artırdığı, 45+ derecelere boğuşulduğu, bu koşullarda dikilecek fidanların ağaç olabilme şansının artık yok denecek kadar azaldığını dile getiren YBH, yangınları önleme adına tedbirlerin alınmasını, denetimlerin hayata geçirilmesini talep ettiklerini anımsatarak, ağaçların ne kadar önemli olduğunu bilmeyenlere anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Yangınlara erken müdahale edebilmenin ne kadar yaşamsal olduğunu da anlattıklarını belirten YBH, “Ne var ki, sevgisiz ve duyarsız ifadelerle karşılaştık hep. Ama çok amaçlı yangın söndürme helikopteri alımının ne kadar elzem ve ivedi olduğunu, ne yazık ki son çıkan Beşparmak ve Kalkanlı bölgelerindeki yangınlarla en acı bir şekilde yine gördük” dedi.
Yeşil Barış Hareketi Yönetim Kurulu olarak, ekolojik dengenin daha fazla bozulmaması ve çevrenin korunması adına yangınlara karşı gerekenin yapılması ivedilikle talep edildi. (TAK)
Orman Dairesi Müdürü Altay Fırat:
“Yangından 80 yıllık ağaçlar da fidanlar da etkilendi”
Orman Dairesi Müdürü Altay Fırat, havadan ve karadan müdahale edilen yangının 450 hektarda etkili olduğunu kaydetti.
TAK’a açıklama yapan Fırat, yangına Türkiye’den bir helikopterle bir uçağın, Birleşmiş Milletler’den de iki helikopterin havadan müdahale ettiğini anımsattı.
Yananın doğal bir orman olduğunu, bu nedenle zarar gören ağaç sayısının önümüzdeki günlerdeki çalışmalarla belirleneceğini söyleyen Fırat, yangından 80 yıllık ağaçların da fidanların da etkilendiğini aktardı.
Fırat, yanan bölgede genellikle çam, zeytin ve harnup ağaçları bulunduğunu kaydetti.
“Ateşli piknik yapmayın”
Halkı yangınlar konusunda duyarlı olmaya çağıran Orman Dairesi Müdürü Altay Fırat, “Meteorolojik şartlar tutuşmaya elverişli, ateş yakılarak piknik yapılmasın” uyarısında bulundu.
Fırat, orman yangınlarında “Alo 177” ihbar hattına ulaşılmasını isteyerek, çevreye izmarit ve çam şişe atılmaması konusunda da uyardı.
Altay Fırat, “Amacımız yanan yerleri erken zamanda yeşile döndürmek” dedi.
Yangın sonrası ve çalışmalar fotoğrafları: Nazım SADRAZAM