‘Tac’tan maaş ‘ortası’

Tayfun Çağra

Özgürgün, “Meclis’e uyduğu zaman geliyorum” dedi.

Ne demek şimdi bu!

Bir milletvekili Meclis’e “uyduğu zaman gelirim” keyfiliğini nasıl gösterebilir!

Bu keyfiliğe Meclis nasıl izin verir?

UBP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Hüseyin Özgürgün, Başsavcılık raporu ile dokunulmazlığının kaldırılmak istenmesi gündemi ve bazı yolsuzluk, usulsüzlük iddialarıyla ilgili arkadaşımız Ayşe Güler’e konuşurken başka ‘usulsüz’ konuşmalar yapmaya devam ediyor.

Tabiri caizse “kimse karışamaz, ben istersem gelirim, istemezsem gelmem” dediği Meclis’in bazı kurallarının olduğunu biliyoruz. İç Tüzüğü olduğunu biliyoruz ve bu tutum meclis iç tüzüğüne olduğu gibi aykırı…

Seçmeni onu seçmiş, meclise göndermiş ama Özgürgün, “Genel Başkanlık görevinden sonra aktif politikayı bıraktığını” söylüyor.

İyi de Maliye, Özgürgün’e milletvekili maaşı ödemiyor mu?

Maliye’ye haber verdi mi sayın Özgürgün aktif politikayı bıraktığını… Milletvekilliğinden istifa etti mi?

Her ay gelen vekil maaşını ret mi etti?

Olmadıysa, yapmadıysa, maaşı almaya devam ediyorsa aktif politikayı nasıl bırakmış olur?

Özgürgün, seçim sonrası evlendiği için eşinin evi ve arabasını mal beyanına yazmadığını söylüyor ve bu konuyla alakalı yapılan tartışmaların ve dokunulmazlığının kaldırılmak istenmesinin doğru olmadığını söylüyor ama seçim öncesi bankalar arası oldukça yüklü para transferleri hakkında bir şey açıklamıyor.

Bu konuyla ilgili süreç de yavaş işliyor… Devlette her işin olduğu gibi… Bu yavaşlık içinde Özgürgün de rahat (herhalde) halde aşağıdaki gibi açıklamalar yapabiliyor;

 

  • “Eşimin arabası ve evini bildirmediğim için mal beyanlarında sıkıntı yaşandı… Basit ve incir çekirdeğini doldurmayan bir konu oldu”
  •  “Dokunulmazlığımın kaldırılmasına olumlu oy kullanmam. Çünkü benim şahsi meselemle, özel hayatımla ilgili bir şey”
  •  “Milletvekilleri kendi iradeleri ile hareket etsin. Ama bu konu mahkemeye gitse ne olacak”
  • “21 yıldır milletvekiliyim. Hiçbir zaman da devamsızlığım olmadı. Genel Başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra aktif politikayı noktaladım… Aktif politikayı da noktaladıktan sonra, Meclis’e devamlılığım ya da devamsızlığım benim ilkesel davranışımla alakalı”
  • “Futbol tabiri ile biraz ‘taca çıkmış’ durumdayım”
  •  “Polis beni didik didik etti. Başbakanlık yapmış, yıllarca milletvekili olarak hizmet etmiş birini polis ancak bu kadar didik didik edebilir”
  • “Meclis’e de uyduğu zaman, mutlaka önemli toplantılarına katılıyorum.”

***

“Futbol tabiri ile taca çıkmış” biri her ay gelen maaşı alırken rahatsız olmuyor mu peki!