Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Mağusa İlçesinin düzenlediği halka açık köy gezileri programı çerçevesinde dün akşam Aslanköy’ü ziyaret etti.
Sözcülüğünü Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer’in üstlendiği heyete CTP-BG Mağusa Milletvekilli Sonay Adem, Parti Meclisi Üyesi Abdullah Tuver ve bazı İlçe Yönetim Kurulu üyeleri yer aldı.
Kalabalık bir kitleye hitap eden Ferdi Sabit Soyer, “Memlekette ciddi sorunlar var. Sorunları konuşarak, tartışarak çözüm bulacağız. Sorunlardan, tartışmalardan vazgeçmek yok. Siyaseti bırakmak yok. Zaten kaçamazsınız. O gelir sizi bulur. Oturduğunuz yerde gelir kapıyı çalar, sizi bulur” diye konuşarak toplumu ilgilendiren her konunun siyasetle ilgili olduğunu ve gerek sorun olarak gerekse çözüm önerisi olarak karşılarına mutlaka çıkacağını kaydetti. Soyer, bu nedenle herkesin, her partinin, görüşlerini dinlemek, yayınlarını, görüşlerini, demeçlerini, politikalarını izlemek, okumak ve sorgulamakla yükümlü olduklarını vurguladı. “Bir parti ne söyler, ne yapar. Bu partilerin aralarındaki fark nedir?” diye sorgulanması gerektiğine işaret eden Soyer, son zamanlarda bazı insanların yaptığı gibi “hepsi aynıdır” diye kesip atmanın, öfkelenmenin küsmenin çok yanlış bir tutum olacağına işaret etti.
Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hangi partiden olursanız olun siyasetle daha çok ilgileneceksiniz. Galatasaray – Fenerbahçe takımlarını tutar gibi tutmayacaksınız partileri. Sorgulayacaksınız. Muhalefetteyken, sosyal sigorta primlerini azaltacağını vaat edip iktidara gelince primleri artırarak siyaset olmaz. Ekonomiyi büyütmeden istihdam sorununu çözemezsiniz. Seçim arifelerinde sözler alıp koşuşturmak seçimden sonra da istediği olmadığında sövüp saymak siyaset değildir. Eskiden kahvelerde ‘bataryalı’ radyolarda herkes dikkat kesilerek haberleri dinlerdi, yorumlar yapılırdı. Şimdi haber dinleyen hemen hemen kalmadı. Gazete okuyan yorum yapanlar azaldı.”
Sözlerine “kendimize bir hedef koymalıyız” diyerek konuşmasına devam eden Soyer şunları söyledi:
“Hedefimiz kendi kendimizi nasıl yönetebiliriz, kendi gelirimizle giderlerimizi nasıl karşılayabiliriz olmalı. Kendi yolumuzu bulmamız gerekir. İstediğimiz kadar ‘biz etle tırnak gibiyiz’ diyelim, bizim Kıbrıs’ta çok kullandığımız bir sözümüz var “ gardaşı gardaş yarattı kesesini ayrı yarattı” .
Soyer’in konuşmasından sonra söz alan köylüler CTP heyetine çeşitli sorular yöneltti. Sorulara verdiği cevaplarda da Soyer özetle CTP’nin kurulduğu günden beri çok zorlu bir mücadele verdiğini, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve Kıbrıs sorunu ile ilgili kazanımlar yanında, iktidar dönemlerinde yollar, alt yapı hizmetleri, hastane, elektrik santralı, trafolar, elektrik hatları v.s gibi eselere de imza attığını anımsattı.
Soyer, TÜK’ün Limanların, Telefon Dairesinin, Elektrik Kurumunun elden çıkarılmak istendiğini kaydederek toplumun her ay sonu maaşların ödenebilmesi için ‘belli yasaların geçmesi’ şartıyla karşı karşıya bırakıldığına da işaret etti.
KTHY konusunda da konuşan Soyer, “KTHY ile ilgili dört parti olarak, Eroğlu’na ‘gel beraber kurtaralım’ dedik, yanaşmadı. Araştırma komitesi kurduk, kendi kusurları ortaya çıkacak diye komiteyi çalıştırmadılar. Türkiye Başbakanı Erdoğan 20 Temmuz’da geldi. ‘Siz Kıbrıs Türkü olarak referandumda evet dediniz’ diye konuştu, yanında oturan ve referandumda ‘hayır’ diyen UBP yetkililerinin hepsi alkışladı. Eroğlu yıllarca ayrı egemenlik dedi. Cumhurbaşkanı olursa tek egemenliği geri alacak dedi. Şimdi neyi savunuyor? Gaz ve petrol aramalarında ne diyor. ‘Bizim de ortak egemenlikten kaynaklanan haklarımız var’ diyor. Bütün bunlar sorgulanmalı, doğru yol bulunmalı ve hep beraber yürümeliyiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.