Su konusunda bilgi kirliliği yaşandığını, ancak tam resmi anlaşma sağlanmadan ve anlaşma ortaya çıkmadan da bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasının mümkün olamayacağına işaret eden Talat, suyun fiyatının henüz belli olmadığını çünkü işletme hakkının kaç yıl olacağının henüz belirlenmediğini, ayrıca yerel su kaynaklarının da devletin olmaya devam edeceğini kaydetti.
TALAT: “SU KONUSU HÜKÜMETLERİN ÇABASIYLA ÇÖZÜMLENECEK. BU KONUDA SAYIN ERDOĞAN’DAN SİYASİ DESTEK TALEBİM OLDU”
“KIBRIS’TA ÇÖZÜM UMUTLARI TEYİT EDİLDİ”
“KIBRIS TÜRK HALKININ EKONOMİK KALKINMASINA VE BİR ÇÖZÜMDE EKONOMİK REKABET YARIŞINI GÖĞÜSLEYEBİLMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİLİYOR”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, görüştüğü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, hükümetlerin çabasıyla çözümlenecek su konusunda yaşanan sürece siyasi destek vermesini talep ettiğini söyledi.
Talat, tek arzunun; sadece ve öncelikli olarak Kıbrıs Türk halkı için adaya getirilen suyun bir an önce akması olduğunu ifade ederek, su konusunun çözümlenmesi için hükümetlerin olumlu gayret gösterdiğini ve Kıbrıs Türk halkının temiz suya kavuşacağını vurguladı.
Su konusunda bilgi kirliliği yaşandığını, ancak tam resmi anlaşma sağlanmadan ve anlaşma ortaya çıkmadan da bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasının mümkün olamayacağına işaret eden Talat, suyun fiyatının henüz belli olmadığını çünkü işletme hakkının kaç yıl olacağının henüz belirlenmediğini, ayrıca yerel su kaynaklarının da devletin olmaya devam edeceğini kaydetti.
Talat, Erdoğan ile görüşmesinde Kıbrıs’ta çözüm umutlarının teyit edildiğini belirterek, Kıbrıs sorununun bir çözümle sonuçlanması, Kıbrıs Türk halkının ekonomik kalkınması, çözüm sonrası sıkıntı yaşamaması ve ekonomik rekabet yarışını göğüsleyebilmesine kendileri gibi Erdoğan’ın da önem verdiğini vurguladı.
CTP Genel Başkanı, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün İstanbul’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine değerlendirdi. Talat, Erdoğan’ın yoğun programı nedeniyle ertelenen görüşmenin dün yapıldığını kaydetti.
"ÇÖZÜM UMUTLARI TEYİT EDİLDİ"
Erdoğan ile Kıbrıs sorunu, bölgedeki ve Türkiye’deki gelişmeler, terör olayları ile ülkedeki güncel konuları değerlendirdiklerini söyleyen Talat, Erdoğan’ın Kıbrıs sorunuyla ilgili süreci yakından takip ettiğini, bu süreç ile ilgili bilgi sahibi olduğunu ifade etti ve çözüm umutlarının teyit edildiğini anlattı.
Talat, Erdoğan ile ayrıca gündemi meşgul eden su ve ekonomik kalkınma konularında da görüştüklerini ifade ederek, bu konuların hükümetlerin gündeminde olduğunu ve hükümetlerin çalışmasıyla çözüleceğini işaret etti.
Bu çerçevede Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bu sürece, 2. Cumhurbaşkanı ve CTP Genel Başkanı olan kendisi gibi siyasi destek vermesi talebinde bulunduğunu söyleyen Talat, Erdoğan’ın Kıbrıs sorununun çözümü yönünde sonuçlanması ve Kıbrıs Türk halkının ekonomik kalkınmasına da önem verdiğini vurguladı.
"MALİ PROTOKOLE DE ÖNEM VERİLİYOR"
Kıbrıs sorununun çözümünün ardından halkın sıkıntı yaşamaması ve ekonomik rekabet yarışını göğüsleyebilmesi gerektiğinin iyi bilindiğini ifade eden Talat, hükümetlerin mali protokole de büyük önem verdiğini kaydetti.
Su konusunun çözümlenmesi ve Kıbrıs Türk halkının temiz suya kavuşmasını arzuladıklarını vurgulayan Talat, bu konuda hükümetlerin olumlu gayret gösterdiğini, bu sorunun çözümlenmesi ve bir an önce suyun akması gerekliliğine vurgu yaptı.
"BİLGİ KİRLİĞİĞİ VAR"
Hükümetler arası su anlaşması ile ilgili bilgi kirliliği olduğunu, çünkü bu konuda anlaşma sağlanmadığından resmi bir anlaşma ortaya çıkmadığını, kamuoyunda sadece birkaç değişik metin üzerinden değerlendirmelerde bulunulduğuna işaret eden Talat, örneğin, suyun satılacağı ve fiyatın henüz belli olmadığını, çünkü bunun yatırım ve işletmenin kaç yıl verileceğine bağlı olarak ortaya çıkacağını kaydetti.
Talat, suyun Kıbrıs Türk halkına yönelik olarak buraya getirildiğini ve amacın Kıbrıs Türk halkının kullanması olduğunu ifade ederek, yatırımların da tamamen vatandaşa dağıtım için yapıldığını belirtti.
Yerel su kaynaklarının devlete ait kalacağını da vurgulayan Talat, burada sadece su işletmesine izin verilmeyeceğini, aküferlerin güçlenmesi durumunda, takviye olacaksa bunun ihaleyi alan şirketle değerlendirilip ortaya çıkarılacağını anlattı.
Talat, yani yerel su kaynaklarının özel şirkete verilecek gibi bir durum olmadığını ifade ederek, ülkeye getirilen su kaynaklarında önceliğinin Kıbrıs Türk halkı olduğunu ancak ihtiyaç fazlası olması durumunda, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 3. ülkelere satışının da mümkün olabileceğini kaydetti.