“Sin de gülle geçsin tutumu izleniyor”
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat önceki akşam SİM TV kanalında Sami Özuslu’nun hazırlayıp sunduğu bir programda iç ve dış konular üzerinde görüşlerini açıkladı. Talat, BRT’nin sahibinin sesi olduğunu belirterek Ramazan nedeniyle yardım paketlerinin kamuoyu önünde dağıltılmasını eleştirdi. TC Yardım Heyeti’nin raporunu da değerlendiren 2. Cumhurbaşkanı, raporunun doğru ve yanlışlarının olabileceğini ama esasen yöntemde yanlışlıklar olduğunu söyledi. Yeşilırmak Kapısı’nın açılmasına ve Türk tarafına Güney’den elektrik verilmesi konusuna açıklık getiren Talat, bu konuda kazan kazan ilkesinden hareket edildiğini belirtti. Kıbrıs sorununda Türk tarafının sin de gulle geçsin şeklinde tutum izlediğini belirten Talat, egemenlik konusunda da gelinen noktaya açıklık getirdi. Rumların petrol arayışlarını değerlendiren Talat, Hristofyas’ın zor durumuna değinerek kendisine gelen tepkileri savuşturmaya çalıştığını belirtti. Adada göçün tekrar başladığını kaydeden Talat, nüfus sayımının da gereksiz olduğunu anlattı.
“BRT SAHİBİNİN SESİ”
BRT’nin yayınları konusundaki kendisine yöneltilen bir soruya karşılık Talat, BRT’nin her zaman sahibinin sesi konumunda olduğunu, sadece kendisinin cumhurbaşkanlığı ve CTP’nin hükümet döneminde çok sesliliğe önem verildiğini vurgulayarak BRT’ye fazla çıkmadığını ve arasının iyi olmadığını kaydetti. “BRT benim için kötü bir yer oldu” diyen Talat, “Bizim de hatalarımız oldu. Doğru dürüst bir yasa yapamadık” diyerek kendi dönemlerinde çağdaşlatırılan BRT’nin o noktadan sonra geriye gidemeyeceğini düşündüklerini ama durumun böyle olmadığını belirtti.
İFTAR YEMEKLERİ
İftar yemeklerinin medyada yer almasını ele alan Talat, medyanın bu etkinliklere nasıl yer verebildiğini sordu. İftar yemeklerinin kamuoyu önünde olmaması gerektiğini, hele de yoksul insanlara kamuoyu önünde yardım paketleri verilmemesi gerektiğini, bunun o insanların onurunu kırıcı olduğunu söyledi. Talat, kendi dönemlerinde yardım paketlerinin Sosyal Yardım Dairesi aracılığı ile verildiğini ve bunların basına verilmediğini vurgulayarak, yardımların yapılmasını ancak insanların rencide edilmemesi gerekitğini kaydetti. Talat bu tür olayların haber değeri olmadığını, reklam aracı yapılmaması gerekitğini de sözlerine ekledi.
TEDBİRLER SENDİKA VE PARTİLERLE ALINMALI
Türkiye Cumhuriyeti Yardıım Heyeti tarafından hazırlanan rapor hakkında kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Talat, raporu içerik açısından değerlendirmenin doğru olacağını söyledi ve içeriğinde doğru şeylerin olduğu gibi sorumlulukları eksik olarak ifade eden birçok bölümün de olduğuna dikkat çekti. Raporda en kötü yıllara işaret edildiğini bunun da 2003 ve 2009 olduğunu belirten 2. Cumhurbaşkanı Talat, bu dönemlerin de UBP dönemi olduğunu belirtti. Tedbirler konusunda Talat, 2009’da tedbir alınır gibi yapıldığını sonra geri çekildiğini belirterek, KTHY’nin batmasını hatırlattı ve bunun Eroğlu’nun seçilmesi için yapıldığını söyledi. Daha sonra tedbirlerin alındığını, tedbirlerin alınmaması durumunda hükümetin çökeceğini söyledi. Alınan tedbirlerin doğruları ve yanlışları olabileceğini söyleyen Talat, “Türkiye her birşeyi yönetiyormuş gibi bir imaj yaratmamalıydı” dedi. 2. Cumhurbaşkanı şu anda iktidarda olanların yapılan her kötü şeyi Türkiye’ye mal ettiklerinin, bu tutumlarını daha önce de sürdürdüklerinin bilindiğini kaydetti. Talat, tedbirlerin sendikalarla ve siyasi partilerle birlikte hazırlanmasının önemine değindi. Talat, raporda içerikte herşeyin doğru bile olsa yöntemlerin yanlış olduğunu bunun da gelecekte Türkiye ile KKTC ilişkilerine olumsuz etkiler yapabileceğini anlattı.
KAZAN KAZAN
2. Cumhurbaşkanı Talat kendi dönemlerinde Erenköy’e güneyden elektrik verildiği yönündeki bir soruya açıklık getirerek, Yeşilırmak kapısının açılması konusunda iki tarafın da birşeyler kazanması gerektiği üzerinde durduklarını hatırlatarak, diğer kapılardan farklı olarak Yeşilırmak’tan Erenköy’e gidecek olanların KKTC toprağından-KKTC toprağına seyahat edecekleri görüşünü savunduklarını kaydetti. Rum tarafının petrol taşımacılğına itiraz ettiğini belirten Talat, o zaman güneyden elektrik alınmasının söz konusu olduğunu, bunu da Rum tarafının kabul ettiğini, kendilerinin de petrolden vazgeçtiğini anlattı. Talat, Yeşilırmak yolunun da çift şerit olması konusunda anlaşıldığını ve Kıbrıs Türk tarafının niye bunu gündeme getirmediğini ve ilgili yerlere baskı yapmadığını sordu.
SİGORTALILARIN DURUMU KÖTÜ
Sigortalar konusunda görüşü sorulan 2. Cumhurbaşkanı, söz konusu raporda dönemin TC hükümetlerinin erken emekliliği nasıl kabul ettiklerinin eleştirisinin de yapılması gerektiğini belirterek, sigortalıların durumunun kötü olduğunu kaydetti.
KIBRIS SORUNU İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME YOK
Kıbrıs sorunu üzerinde kendisine herhangi bir evrağın bugüne kadar gelmediğini söyleyen Talat, Kıbrıs Rum tarafının çözümü çok arzulamadığının bilindiğini söyledi. Kendi dönemlerinde çözüm için canla başla çalışıldığını söyleyen Talat, şimdi “sin da gulle geçsin” şeklinde bir tutum olduğunu vurguladı.
Talat, BM Genel Sekreteri’nin raporunun okunduğunda her iki tarafa da eşit yaklaştığının, bunun da Türk tarafının üstünlüğünün kaybolduğunu gösterdiğini söyledi. Talat, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun uluslar arası konferansın toplanmasını ve BM Genel Sekreteri’nin de çözüm olacak mı olmayacak mı konusunda karar vermesini istediğini söylediğine dikkat çekerek, Eroğlu’nun aslında çözüm olmayacağının duyurulmasını ve herkesin kendi yoluna gitmesini istediğini kaydetti. Talat kendi dönemlerinde çözüm için baskı uyguladıklarını hatırlattı.
Güç paylaşımı konusundaki bir soru üzerine Talat, Eroğlu’nun egemenlik konsunda İsviçre modeli egemenliği “kurucu devletler federal anayasanın çizdiği çerçeve dahilinde egemendirler” şeklinde ifade etitiğini belirterek, bunun anlamsız bir öneri olduğunu söyledi. Talat, buna karşılık egemenliğin iki toplumdan kaynaklanacağı talebinin geri çekildiğini belirtti. 2. Cumhurbaşkanı “anayasa egemenliği kısıtlarsa bu nasıl bir egemenliktir?” diye sordu.
PETROL KONUSU
Petrol konusunu ne kadar ciddiye aldığı yönündeki bir soru üzerine Talat, Rum tarafının AB’ye girdikten sonra imajını düzelttiğini ve bununla birlikte pervasızlaştığını belirtti. Hristofyas’ın içte meydana gelen kaosla birlikte kendisine bir tepki doğduğunu ve bu tepkileri petrol konusuyla birlikte savuşturmaya çalıştığına dikkat çekti.
GÖÇ TEKRAR BAŞLADI
2. Cumhurbaşkanı başka bir soru üzerine, bugün içinde bulunulan ortamda KKTC’den göçün tekrar başladığını ve bunun nedeninin de çözümsüzlük olduğunu kaydetti. Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının bile göç ettiklerini belirten Talat, Kıbrıs Türkü’nün erime sürecinde olduğunu kaydetti.
Nüfus sayımı konusuna da değinen 2. Cumhurbaşkanı “bu gereksiz, anlamsız ve bir işe yaramayacak” dedi. Ülkeye giriş ve çıkışların kayıtlı olduğunu söyleyen Talat, zaten 2006’da sayım yapıldığını ve bugünkü nüfusun muhaceretle birlikte ortaya çıkarılabileceğini anlattı.
İktidarın nüfus sayımı yapacağını açıklaması nüfus akışını kamufle etmeye yönelik bir göz boyama girişimidir.
Talat, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun uluslararası konferansın toplanmasını ve BM Genel Sekreteri’nin de çözüm olacak mı olmayacak mı konusunda karar vermesini istediğini söylediğine dikkat çekerek, Eroğlu’nun aslında çözüm olmayacağının duyurulmasını ve herkesin kendi yoluna gitmesini istediğini kaydetti