2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi. Müzakerelerin başlayıp başlamayacağı ile ilgili bir soruyu değerlendiren Talat, müzakerelerin bir şekilde başlayacağını belirterek, zamanında, Kıbrıs Rum tarafının AB Dönem Başkanlığını alması ile görüşmelerin kesilmesinin hata olduğunu söyledi. Rum tarafının AB’ye girmesini sağlayanlardan birinin de Eroğlu olduğunu kaydeden Talat, “Sayın Eroğlu AB’ye soktuğu Rum tarafının dönem başkanlığını da alacağını bilmiyor muydu ki dönem başkanlığı başlayınca görüşmeleri protesto olsun diye kesti?” diye sordu.
Ofis meselesi
Eroğlu’nun, kendisini,“Akil adam olarak ülke sorunlarının aşılmasına katkıda bulunmak istediğini, ancak aktif siyasettenuzak duracağını belirterek devletten ofis sağlayan” birisi olarak nitelediğini belirten Talat,halbuki bunun doğru olmadığını, kendisine bu ofisin 2. Cumhurbaşkanı olması dolayısıyla verildiğini söyledi.Talat, Eroğlu’nun ofis konusunda en az bir yıl engel olması sonrasında Gönyeli Belediyesi’nin 2. Cumhurbaşkanına bir ofis hazırlama kararı üzerine, söz konusu ofisin tahsis edildiğini anlattı.
Üslup meselesi
Bu gelişmeleri bilmesine rağmen Eroğlu’nun ofisi “peydahladı”dercesine bir üslup kullanmasının çok çirkin bir yaklaşım olduğunu söyleyen Talat, “Ne yani beni ofis tahsis ederek sessizleştirmeyi mi düşünüyordu, ofis bana verilmiş bir rüşvet miydi?” dedi. “Ofis konusunun siyasi bir açıklamada yeri neydi? Benim konuşmalarımla zarar verdiğimi anlattığı bir açıklamada bana rüşvet verildiğini ima etmesi nereden icap etti” diye soran Talat, Kıbrıs Türküne zararın Sayın Eroğlu’nun hesapsız, dünyayı kavrayamamaktan kaynaklanan yanlış açıklamalarıyla verildiğini söyledi.
Talat, diplomatlarla veya Downer’le temaslarında Eroğlu’nu eleştirmediğini, her zaman Rum tarafına yönelik yapılması gerekenler, Türkiye’nin AB süreci ve Kıbrıslı Türklerin AB’ye yakın tutulması için gerekli davranışlar hakkında konuştuğunuifade ederek, “Ancak çözüm konusunda benim kadar heyecan duymuyor, ancak bunu söylüyorum” dedi.
Anlaşmama nedir?
Anlaşamama da bir anlaşmadır şeklindeki Eroğlu’nun sözlerinin sorulması üzerine Talat, bunun “Çözümsüzlük de çözümdür” anlamına gelen bir dünyayı okuyamama değerlendirmesi olduğunu ve Kıbrıs Türkünün dünyadaki imajını bozan bir ifade olduğunu anlattı.Anlaşamama durumunda Kıbrıs Türkünün uluslararası hukukun dışında kalmaya devam edeceğini hatırlatan Talat, Kuzey Kıbrıs’ın Tayvan da olamayacağını anlattı. Talat, Tayvan’la hiçbir benzerliğimiz olmadığını belirterek, bizim işimizin çözüm olduğunu kaydetti.
2. Cumhurbaşkanı, bu süreç içerisinde izolasyonların kaldırılması için mücadele verilmesinin ancak ehven-i şer bir sonuç yaratabileceğini, çözümün esas olduğunu kaydederek, sorunu çözüme kadar canlı tutmanın önemli olduğunu belirtti.
VAHİM DURUM
Başka bir soruyu değerlendiren Talat, Anastasiades’in müzakereler için “kaldığımız yerden devam edeceğiz” demediğine dikkat çekerek, bunun vahim bir durum olduğunu kaydetti. Eğer böyle olursa, Türk tarafının da bazı konuları geri alabileceğini, bunun da bugünkü çıkmazı derinleştireceğini söyleyen 2. Cumhurbaşkanı, Anastasiades’in bu konudaki tutumunun kendisini kuşkulandırdığını belirtti.
Anastasiades’in Avrupa’dan büyük destek aldığı dikkate alınırsa etkilenmeye açık bir lider izlenimi verdiğini kaydeden Talat, bu durumda Anastasiades kaçtıkça, Türk tarafının onu kovalaması gerektiğini söyledi.
İKİ HATALI PARTİ
Lefkoşa Belediyesi ile ilgili gelişmeleri değerlendiren Talat, Belediyenin büyük hatalar neticesinde battığını ve bunun sorumlularının UBP ile DP olduğunu söyledi. Bütün hatayı Cemal Bulutoğluları’na yüklemenin yanlış olduğunu söyleyen Talat, LTB konusunda geçen seçimlerde CTP adayı olan Semavi Aşık’ın yaptığı bütün uyarıların doğru çıktığını hatırlattı.
CTP’nin bütün belediyelerde başarılı olduğunu söyleyen Talat, batan ve CTP tarafından devralınan tüm belediyelerin bugün en iyi belediyeler kategorisinde bulunduklarını ifade etti.
TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ KALMADI!
İçinde bulunduğumuz koşullara da dikkat çeken Talat, memlekette taş üstünde taş kalmadığını söyledi ve ekonominin çok kötü durumda olduğunu anlattı. Çiftçinin mutsuz, hayvancının sıkıntı içinde, esnafın batık olduğunu belirten Talat, bütün sektörlerin kötü durumda olduğunu kaydetti.
ÖYLE DİYORSA…
İç konulardaki görüşlerini açıklamayı sürdüren Talat “Bu şartlar altında, Sayın Eroğlu benim hakkımda, zarar veriyor diyorsa, demek ki doğru yoldayım” diyerek, hükümeti de işaret edip ülkenin içine düştüğü tablonun ancak bu denli kötü olabileceğini kaydetti.
Talat, insanların temel ihtiyaçlarının dışında kalan ihtiyaçlarından vazgeçtiğine dikkat çekti ve bu yüzden esnafın sıkıntı içinde olduğunu, bunlara rağmen hükümetin “her şey tamamdır” dediğine işaret ederek, bunun karşısında “Ne söylenebilir ki?” diye sordu. Talat, yapılması gerekenin halkın alım gücünü artırmak olduğunu sözlerine ekledi.
TRAVMA
Mazbata mağdurlarının durumuna da değinen Talat, bu kesimin de borçlarını ödeyemediğine dikkat çekerek, vatandaşın kendi kaynaklarından ödeme yapamadığını söyledi ve bunun bir travma olduğunu kaydetti.
Ekonomik krizin dünyada ve bölgemizde uzun sürdüğüne dikkat çeken Talat, hükümetin rasyonel planlar yapamadığını ve ne olup bittiğinden bile habersiz olduğunu söyledi.
ŞAKADA BİLE YANLIŞ
Sağlık Bakanının tartışma yaratan sözlerinin sorulması üzerine Talat, bunun ancak kahvelerde kullanılan ilkel bir erkek şakası olduğunu belirterek, bir bakanın bunu kürsüye taşımasının son derece talihsiz olduğunu söyledi. Talat, şakada bile yanlış olan sözlerin Bakan tarafından dile getirilmesinin ise çok üzücü olduğunu ifade etti.