CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, dün gece geç saatlerde sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, su konusundan önemli açıklamalarda bulundu
Su ile ilgili CTP Parti Meclisi’nin reddettiği metnin bir mutabakat sayılmayacağını ifade eden Talat, aslolanın parti organlarının aldığı karar olduğunu belirten Talat’ın yaptığı açıklama şu şekilde:
“Son günlerde, su konusunda varılan mutabakatın, CTP Parti Meclisi’nce reddedildiği iddiaları sıkça gündeme getirilmektedir... Bu yüzden işin gerçeğini bir kere daha ortaya koymakta yarar vardır...
Su konusunda bir metin hazırlandığı ve bunun CTP PM tarafından kabul edilmediği doğrudur... Ama bu metnin, bir mutabakat metni olarak nitelendirilmesi, doğru değildir... Bu ancak bir çalışma metni olarak ifade edilebilir, çünkü bu metnin CTP PM tarafından değerlendirilip bir karar üretileceği herkes tarafından biliniyordu. Konunun muhatapları, bu konuda, görüşmenin ana aktörü Sayın Bakanımız tarafından birden çok defa bilgilendirilmişti...
Bu nedenle CTP PM'nin varılan mutabakatı reddetmesi söz konusu değildir. Ancak, ortaya çıkan çalışma metninin kabul edilmediği doğrudur... Bu çalışma metninin hazırlanması için arkadaşlarımız, başta Birikim Özgür, belli safhalarda da Erkut Şahali ve hukukçu olarak Tufan Erhürman görevlendirilmişler ve muhataplarına, yapılan çalışmanın PM'ye götürüleceğini sıkça anlatmışlardır... Bu nedenle arkadaşlarımızın ve özelde de Birikim Özgür'ün suçlama ölçeğinde eleştirilmesi hiçbir şekilde doğru değildir... Onlar görevlerini yapmışlar ve süreci en kabul edilebilir noktaya getirebilmek için çaba ortaya koymuşlardır... Kendilerine ancak teşekkür edebiliriz diye düşünüyorum...
Konunun neden PM'de ele alındığına gelince, tekrarlamakta yarar var... CTP PM çok önceden, su yönetim ve işletmesi için bir araya gelerek karar üretmişti... Ortaya çıkan metin ise bu kararla örtüşmüyordu. Konunun tekrar PM'ye getirilmesinin nedeni budur...”
“Hükümetin her meselesi CTP yetkili organlarında ele alınıyor iddiaları…”
“Çok önemli bir husus daha: Hükümetin her meselesi CTP yetkili organlarında ele alınıyor iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Örneğin, bugüne kadar su konusu dışında hiçbir hükümet konusu CTP yetkili organlarına getirilmemiştir...
Elbette hükümete girmeyi ve hükümetten çıkmayı kararlaştırabilen bir organın böylesi bir yetkisi ve hakkı da vardır, inancındayım.
Bu ve benzeri konuları tartışmakta ciddi yarar vardır, ama bunu, gerçekleri bilerek yaparsak daha yararlı sonuçlar üretilmesine katkı yaparız...
O nedenle tekrar not düşmek istedim... Bir hususa daha değinmek istiyorum... Uzunca bir süre CTP Genel Başkanlığı yapan, ama öncesinde, uzun yıllar CTP'de çeşitli görevlerde bulunan birisi olarak yaşadığım bazı olayları yâd etmek isterim... CTP, yıllar boyunca, her türlü baskıya rağmen ayakta kalabilmişse, bunu, yoldaşlarının birbirine bağlılığına ve disiplinine borçludur. CTP, organlarıyla vardır. Organlar -kişiye göre- yanlış karar alabilir. Ama, esas olan Parti organlarının kararlarıdır...
Katılmadığım nice kararları savunmakla görevlendirildim... Ve bunu da büyük bir gururla yaptım... CTP bugünlere ulaşmışsa bu disiplin anlayışındandır... Kıbrıslı Türklerin böylesi disiplinli ve kararlı bir partiye ihtiyacı devam ediyor be hatta artarak sürüyor... Bir kez daha hatırlatmak istedim...” YD