Eğitim dönemi bitti. Tatildeyiz. Ne var ki yeni eğitim dönemi çok uzakta değil ve tatil dönemleri, eğitimi yönetenlerin daha çok efor ortay koymaları gereken zamanlardır.
Öyle görülüyor ki yeni dönemin en önemli tartışması “tam gün eğitim” olacak. “Bırakın tam günü, yarım günü mamur olsun yeter” dediğinizi duyar gibiyim.
Aslında birçok açıdan eleştiri alan eğitim sistemimizde yarım gün bile “mamur” değildir. Ancak tam gün eğitime de ihtiyacımız olduğu aşikardır.
Çocuklarımızın sahip olduğu becerilerin aynı yaş grubundaki başka ülke çocuklarından geride olması, kamu okullarında yaşanan eğitim kayıpları ve fırsat eşitsizliği tam gün eğitimi kaçınılmaz bir hale getiriyor.
Peki ama nedir bu tam gün eğitim? Farklı kişiler veya kesimler “tam gün eğitimden” farklı şeyler anlıyor.
Tam Gün Eğitim Nedir?
Tam gün eğitim, öğrencileri günün tamamında planlı eğitim-öğretim faaliyetleri ile buluşturmaktır. Başka bir ifadeyle tam gün eğitim, öğrencilerin elde etmeleri gereken beceriler için daha fazla uğraş vermek, bunun için günün daha geniş bir zaman dilimini kullanmaktır.
Tam Gün Eğitim Ne Değildir?
Tam gün eğitim, öğretmenin mesaisini artırma uygulaması değildir. Daha doğrusu olmamalıdır. Daha anlaşılır biçimde söyleyecek olursak; tam gün eğitim, öğretmenin mesaisi üzerinden tartışılmamalıdır. Okulda geçen süre yarım gün olsa da öğretmen zaten günün tamamında eğitim için uğraş veriyor. O yüzden ne olur bu tam gün eğitim meselesini öğretmenin okulda kalma süresiyle ilişkilendirmeden tartışmayı öğrenelim artık.
Peki ama tam gün eğitim olursa öğretmenin iş yükü artmayacak mı? Elbette artacak…
Öğleden sonraki zaman diliminde öğretmene ihtiyaç yok mu? Elbette var…
O zaman nasıl olur da tam güm eğitimi öğretmenin mesaisinden bağımsız tartışabiliriz? Şöyle;
Tam gün eğitime akşamdan sabah geçilemeyeceği aşikar. Eylül’de tam gün eğitime geçiyoruz, öğretmenler öğleden sonra da okulda olacak demekle de tam gün eğitime geçilemez. Tam gün eğitime geçiş mutlaka proje temelli ve kademeli bir yaklaşımla olmalı ve bu proje de mutlaka aşağıdaki 4 boyutu içermeli:
- Okulların alt yapı ve donanımları: Tam gün eğitimin en başta gelen boyutu günün ihtiyaçlarına göre belirlenmiş standartlarda okulların varlığıdır. Öğrencilerin günün tamamında okulda olacağına göre okulun alt yapı ve donanımlarının da bu duruma uygun olarak düzenlenmesi kaçınılmazdır. Kafeterya, kantin, mutfak, spor alanları, çok amaçlı salon ve çevre düzenlemesi gibi alt yapı ve donanımların belirli bir standartta olması sağlanmalıdır.
- Öğretmen ve diğer insan kaynakları: Eğitimdeki en önemli unsurun öğretmen olduğu gerçeğinden hareketle, tam gün eğitimin bir diğer önemli boyutu da öğretmen ve diğer insan kaynakları ihtiyacıdır. Tam gün eğitimin etkili bir şekilde sisteme entegre edilmesi, öğretmen istihdamların okuldaki görev, yetki ve sorumlulukları, maaş ve özlük hakları olağan bir meslek grubundan daha farklı ve daha fazlası olarak düşünülerek yapılmalıdır. Bu bağlamda ortaya çıkacak öğretmen ve diğer insan kaynakları ihtiyacı, genç işsizlik oranımıza da olumlu yansımaları olacak şekilde genç öğretmenlerin istihdam edilmesi ve/veya mevcut öğretmen kadrosundan hizmet karşılığı olarak sağlanması ile mümkündür.
- Müfredat ve destek programları: Tam gün eğitim, yalnızca sınıf içindeki öğretim süresini öğleden sonraya taşımak olarak algılanmalıdır. Öğrencilerin akranları ve toplumun diğer kesimleri ile daha çok sosyalleşmesini sağlamanın yanı sıra özellikle sanatsal, sportif, iletişim beceri, davranış ve kazanımlarını alternatif pedagoji anlayışıyla hayata geçirmesini destekleyecek yeni bir yapılanma olarak görülmelidir. Bu yapı, öğrenciler için geniş serbest zamanları içereceği gibi eğitsel etkinlikler, kol faaliyetleri ve sosyal beceri eğitimini de kapsamlıdır. Bu nedenle de bütün bunlar planlanmalı, programlanmalıdır.
- Eğitimin finansmanı ve okul tabanlı bütçe: Kaçınılmaz olarak okul bütçeleri güçlendirilmelidir. Adeta “kendi yağı ile kendi ciğeri kavuran” okul idareleri ile tam gün eğitimi nitelikli bir şekilde uygulamak imkansıza yakındır.
Anlayana Gülmece
Doğru Karar
İki siyasal bilimler öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar;
- Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun?
Diğeri cevap verir;
- Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana ” hangisini istiyorsan al” dedi.
Diğer öğrenci, arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak:
- İyi seçim yapmışsın, elbiseler sana uymayabilirdi".