Sağlık Bakanı Salih İzbul ile sağlıktaki sorunları, yapılması planlanan yeni projeler, var olan projeleri ve şuan mahkemede görüşülen “2’nci iş yasağı” davasını konuştuk:
‘Hekimin hekimlik yapmasını yasayla yasaklayamazsınız’
• “Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı bitirdik. Yalnız mali portesi açısından Maliye Bakanlığı’nın bazı hesapları güncellemesi gerekir. Mali yapıyla ilgili projeksiyon ortaya çıktıktan sonra biz Genel Sağlık Sigortası’nı Meclis’e hemen göndereceğiz.”
• “Döner Sermaye Yasası da çok önemli. Onun da çalışması bitti, yasa haline getirilmeye çalışılıyor. Hasta Hakları Yasa Tasarısı’nda Salı günü son nokta konulacak.”
• “Onkoloji Binası bitti. Acil Servis ile arasına ek bir köprü yapılacak. Bunun nedeni de oraya taşınması gereken hastaların dışarısıyla temasını engellemek. Bunun Bakanlar Kurulu kararını çıkardık. Muhtemelen 2 ay içinde bitecek ve açılışını yapacağız.”
• “Resmi kayıtlara baktığımızda oranlarda çok fazla yükseklik yok ama kanserin kaydı ve kanserin ihbarı mecburi bir hastalık olmaması nedeniyle kaçaklarımız oluyor. Bu konuda ne kadar kaçağımız var bilemiyorum. Elimizdeki verilere biz de güvenmiyoruz.”
• “Bir hekimin hekimlik yapmasını yasayla yasaklayamazsınız. Bunun imkanı yok. Hekimliğin böyle özel bir durumu var. Hekimlik 724 yılda 365 gün gece gündüz sürekliliği vardır. O yüzden siz hekime yasa ile şu saatten şu saate kadar çalışacaksınız, şu saatten sonra çalışmayacaksınız diyemezsiniz. Akılcı bir şey değil.”
• “Genel Sağlık Sigortası sistemini kurarken de bir anda makasla keser gibi hekimlere diyemeyiz siz bütün özelde çalışmalarınızı durduracaksınız, hastaneyi ya da dışarıyı tercih edeceksiniz. Bu da bu sistemin devam edeceği anlamına da sakın gelmesin. Tam gün sağlık muhakkak olacaktır.”
• “Mülakatta komisyon olacak ve bu komisyonlarda ilgili alanların uzmanları ve şefleri olacak. Mümkün mertebe en az şaibe uyandırılacak şekilde yapılacak. Spekülasyonları hiçbir zaman yok edemezsiniz ama benim bu konuda vicdanım rahattır.”
Fayka Arseven KİŞİ
Sağlık Bakanı Salih İzbul, sağlıkla ilgili yasa tasarılarında sona gelindiğini ifade ederek, en kısa zamanda tasarıları Meclis’e göndereceklerini söyledi.
İzbul, sağlıktaki 2’nci iş konusunda da “Bir hekimin hekimlik yapmasını yasayla yasaklayamazsınız” diyerek, “Genel Sağlık Sigortası sistemini kurarken bir anda makasla keser gibi hekimlere diyemeyiz siz bütün özelde çalışmalarınızı durduracaksınız, hastaneyi ya da dışarıyı tercih edeceksiniz. Bu da bu sistemin devam edeceği anlamına da sakın gelmesin. Tam gün sağlık muhakkak olacaktır” dedi.
Onkoloji Hastanesi’nin 2 aya kadar açılışının yapılacağını da ifade eden İzbul, Kanser Dairesi değil ama Kanser Birimi oluşturarak, kanserin kayıt altına alınacağını açıkladı.
• Lefke halkının ciddi bir tepkisi var ‘hastane’ konusunda. Nedir sorun, iletişim sorunu da yaşanıyor mu?
• Salih İZBUL: 2-3 yıldır bu konu devam ediyor. Sürekli bir dezorfmasyon var. Lefke’de veya civar bölgede oturanlar zannediyor ki biz Cengiz Topel Hastanesi’ni kapatacağız. Bizim bu hastaneyi kapatma niyeti taşımadığımızı defalarca söyledik. Ama oldukça iyi bir yatırım ile 20-30 milyon TL’lik hastane yapılacak. Cengiz Topel’in yerinde olacağını, yeni yapılacak çift şerit yolla, Cengiz Topel ile yapılması düşünülen hastane ile arasında 5 dakika mesafe olacak. Yine de Cengiz Topel Hastanesi’ndeki sağlık hizmetleri devam edecek. Burada önemli olan insanlara maksimum fayda ve sağlık hizmetini getirebilmektir. Gerçeklere dayalı bir hizmet sağlamaktır. Cengiz Topel’de bende çalıştım, konumu güzel, ağır aksak hizmet veriyor ama aksak veriyor. Zaman zaman bölgeye gidecek hekim bulmakta zorlanıyoruz. Bu işlere akılcı yaklaşmalıyız. Kesin bu olacak da demiyoruz ama oradaki örgütlerle sürekli diyaloğumuz devam ediyor.
• Güzelyurt’ta yapılması düşünülen hastanede son durum nedir?
• Salih İZBUL: Projelendirme aşamasındadır. Ama bu konu Kıbrıs sorunun nasıl gelişeceğine de bağlıdır. Herhangi bir antlaşma ve çözüm durumunda bölgenin pozisyonun ne olacağı önemlidir. Dolayısıyla önümüzde bir süre daha var, bu süre içerisinde az çok netleşecek.
Onkoloji Hastanesi 2 aya açılacak
• Onkoloji Hastanesi bitti ancak hizmete giremiyor. Nedir sorun?
• Salih İZBUL: Bina olarak bitti. Acil Servis ile arasına ek bir köprü yapılacak. Bunun nedeni de oraya taşınması gereken hastaların dışarısıyla temasını engellemek. Bunun Bakanlar Kurulu kararını çıkardık. Muhtemelen 2 ay içinde bitecek ve açılışını yapacağız. Açılışla ilgili ekipman ve malzeme açısından sorunumuz yok. Trafo merkezi de bitti. Linac Radyoterapi cihazını hemen taşıyacağız ve köprü yapılırken, servis açılmadan da radyoterapi cihazı hizmet verebilecek. Linac cihazını kurması için de Türkiye’den Radyoterapi Profesörü ile anlaştık. O da bize gelip yardımcı olacak. Çünkü bu cihaz rutin kullanıma girene kadar aksaklıklar çıkarabilir. Onun için bu hocamızın burada olmasında büyük yarar olacak. Rutin çalışmaya başlayıncaya kadar da hocamız cihazın başında olacak.
Ayrıca Türkiye Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde vardığımız anlaşma sonucunda hem Radyasyon Onkoloğu hem Medikal Onkolog ve bazı hekimlerin gelmesi konusunda söz aldık. Muhtemelen Mart veya Nisan ayında o doktorlar da buraya gelecek.
Onların da gelmesiyle Onkoloji Merkezi ve sıkıntı çektiğimiz branşlarda en azından bir rahatlama sağlanacak.
• Çocuk Onkolojisi’nin yeni binada yer almayacağı da ifade edildi…
Salih İZBUL: Proje yapılırken, Çocuk Onkolojisi de planlandı. Ancak ondan sonra nöbette kalacak doktor yetersizliği nedeniyle vazgeçildi ve Çocuk Onkolojisi’nin aynı yerde kalmasına karar verildi. Fakat biz bunu sağlamak adına adımlar attık. Bizim isteğimiz Çocuk Onkolojisi’ni de yeni binaya taşımaktır. Dolayısıyla özel çalışan çocuk hekimlerinden nöbet hizmeti alımına gidebiliriz, bunun hazırlığını yapıyoruz. Yasal alt yapısını hazırlamaya çalışıyoruz. Belki bu şekilde sadece nöbet hizmetini satın alarak, hizmet alabilirsek, kesinlikle çocukları da Onkoloji binasına taşımak istiyoruz.
• Kanser Hastaları yardım Derneği’nin ‘Kanser Dairesi’ kurulması yönünde talebi vardır. Sizin bu konuya yaklaşımınız nedir?
• Salih İZBUL: Kanser Dairesi’nin kurulması zor bir iş. Gerçekçi olmalıyız, ayrı bir daire kurulması pek kolay değil. Çünkü oldukça fazla miktarda istihdam gerekir. Ülkenin durumu da belli. Ama biz dernek ile yaptığımız görüşmelerde kendilerine şunu söyledik; birim oluşturabiliriz. Zaten kanser kayıtçılığı ve kanserin ihbarı mecburi bir hastalık olması yönünde yasal bir çalışmamız var. Bu Onkoloji binası açıldığı zaman en üst katında uygun yerler var. Belki bir takım yetkileri devrederek bir Kanser Birimi oluşturacağız. Bu Kanser Birimi’nde hem kanser kayıt sistemini kuracağız hem de kanserle ilgili olan olaylarda yetkili bir birim olacak. Bir konu ile uğraşacağı için de araştırmaları daha rahat yapabileceğiz.
• Kanser konusunda bir şeyler yapma noktasında geç kalmadık mı?
• Salih İZBUL: Resmi kayıtlara baktığımızda oranlarda çok fazla yükseklik yok ama kanserin kaydı ve kanserin ihbarı mecburi bir hastalık olmaması nedeniyle kaçaklarımız oluyor. Bu konuda ne kadar kaçağımız var bilemiyorum. Elimizdeki verilere biz de güvenmiyoruz. Ama yine de kanser kaydıyla uğraşan arkadaşlarımız Güney Kıbrıs ve Türkiye ile ilişkiye geçerek, ne kadar hastamız bize uğramadan oralara gidiyor onların sayılarını almaya çalışıyor ki sağlıklı veri oluşturabilelim. DAÜ ile kanser kayıtlılığı ile ilgili de projemiz var. Tüm bunları yapınca gerçek rakamlar ortaya çıkacak biz de almamız gereken tedbirler konusunda daha süratle hareket edeceğiz. Ama şuan mevcut verilere göre çok aşırı bir artış yok. Dünyadaki oranlarla uyum gösteriyor.
Tabi hasta hakkı da devreye giriyor. Hasta kanser olduğunun bilinmesini istemeyebilir. Biz yasamızda onlara da hak tanıyacağız. İsim vermeden ama kaydını da yaparak kayıt yapacağız. Bu konularda geç bile kaldık.
• Sağlıkla ilgili yasalar Meclis komitesinde görüşülüyor. Yasalarda son durum nedir?
• Salih İZBUL: Bizim sistemimizi oluşturmamız için 3 temel yasa ve 2 tadilat yasası var. En önemlisi Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’dır. Bu tasarıyı bitirdik. Yalnız mali portesi açısından Maliye Bakanlığı’nın bazı hesapları güncellemesi gerekir. Şuan da biz bu konuyla ilgili Başbakan’ın da katıldığı, Çalışma Bakanı, Maliye Bakanı ile 2 kez toplantı yaptık. Başbakanlık Müsteşarı Alpay Avşaroğlu’nun organizesiyle bir komite oluştu. Şuan da mali yapıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Mali yapıyla ilgili projeksiyon ortaya çıktıktan sonra biz Genel Sağlık Sigortası’nı Meclis’e hemen göndereceğiz. Bunun yanında Döner Sermaye Yasası da çok önemli. Onun da çalışması bitti, yasa haline sokulmaya çalışılıyor. Hasta Hakları Yasa Tasarısı’nda Salı günü son nokta konulacak. Özel Hastaneler Yasası ile ilgili tüzük çalışmaları da yapılacak. Ama şunu da belirteyim ülkemizde yasa tekniğini bilen çok fazla insan yok. Biz çok sıkıntı çekiyoruz. Birkaç bürodan hizmet alımı yapıyoruz çünkü bakanlığın tek bir hukukçusu var ve o da ancak mevcut davalara bakabiliyor. Esas sıkıntımız yasaları erken bitirtemiyoruz. Yapabileceğimizin maksimumunu yapmaya çalışıyoruz. Büyük uğraşlar sonucunda son aşamaya geldik çok yakında hazırlanan tasarıları Meclis’e gönderip, sistemimizi oturtmaya çalışacağız.
• Yasa tasarılarında son gelinen aşama paydaşlarla paylaşıldı mı?
• Salih İZBUL: Henüz paylaşmadık, netleşmesini bekliyoruz ama sanırım hasta haklarıyla ilgili tasarıyı en kısa zamanda paydaşlarımıza verebileceğiz. Genel Sağlık Sigortası’nın metin kısmını verebiliriz. Zamanı geldiğinde, çalışmalar sonlandığında mutlaka görüşlerini almak için gerekli yerlere ileteceğiz.
Zaten Meclis safhasında da paydaşlarımız müdahil olacak muhakkak. Orada da görüşler paylaşılabilir, eklemeler, eksiltmeler olabilir. Önemli olan yasaları o safhaya getirebilmektedir.
• 2’nci iş yasağıyla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Siz de bakanlık olarak davalı pozisyondasınız. Ne söylemek istersiniz?
• Salih İZBUL: 2’nci iş davası 30 yıldır bu memlekette tartışılıyor. Hekimlik hep söylüyoruz farklı bir daldır. Hekimlerin uğraştığı insan hayatıdır. Bir hekimin hekimlik yapmasını yasayla yasaklayamazsınız. Bunun imkanı yok. Bir arkadaşınız arar yardım ister siz ona diyemezsiniz ben hastanede çalışırım ondan sonra çalışmam. Hekimliğin böyle özel bir durumu var. Hekimlik 724 yılda 365 gün gece gündüz sürekliliği vardır. O yüzden siz hekime yasa ile şu saatten şu saate kadar çalışacaksınız, şu saatten sonra çalışmayacaksınız diyemezsiniz.
Akılcı bir şey değil. Genel Sağlık Sigortası sistemini kurarken de bir anda makasla keser gibi hekimlere diyemeyiz siz bütün özelde çalışmalarınızı durduracaksınız, hastaneyi ya da dışarıyı tercih edeceksiniz. Bu da bu sistemin devam edeceği anlamına da sakın gelmesin. Tam gün sağlık muhakkak olacaktır. Tam gün sağlığı gerçekleştirdikten sonra hekimlere özel hasta bakma hakkı en azından sistemin tam oturması açısından bir geçiş dönemi verilmesi gerekir. Sendikayla işbirliği içerisinde ne tür değişiklik yapabiliriz diye çalışmalarımız devam ediyor. Onları da yakında Meclis’e getireceğiz. Bana göre bir geçiş dönemi sağlanmalı ve bu da yasal olmalıdır. Şuan gayri yasaldır. Daima objektif ve reel durum neyse onu uygulamamız gerekiyor. Onu yapın bunu yapın söylemesi kolay ama sırtında yumurta küfesi olmayan insanlar bu şekilde eleştiriler getirmeye çalışıyor. Ama biz gerçek durum neyse doğru olan neyse onu yapmaya çalışıyoruz.
Gelsinler, bir şans versinler
• Hastanelerde bir ara doktorların istifaları gündeme çok geldi. Şuan da istifa eden doktor var mı?
• Salih İZBUL: Yenile bir doktor arkadaşımız istifa etti ama ilk istifası değil daha önce de etmişti. Yaklaşık 1-1.5 ay önce bana geldi kendisini ikna etmeye çalıştım. Bu iş böyle kalmayacak biraz sabredin, yeni sitsem hazırlamaya çalışıyoruz dedim. Gazetede bir takım şeyler istediğini ve malzeme almadığımız yazıldı ama bize gelen öyle bir şey yok. Biz bu konulara çok hassasız. Sonra Sağlık Bakanlığı’nın istifadan haberi yoktu denildi. Ama ben ilgili doktorla 1-1.5 ay ile konuştum ikna etmeye çalıştım.
O gün ayrılırken düşüneceğini söyledi herhalde istifa etme yönünü seçti. Ama gerçekten maddi yönden haklı, biz hekimlerimizi tatmin edemiyoruz, bu gerçek. Ama yeni sistem ile birlikte bir takım düzenlemeler yapılacak maddi yönden de doktorlarımızın en azından gelirlerinin kabul edilebilir düzeye geleceğini kendisine anlatmaya çalıştım. Kadro çalışmalarının olduğunu, tüm sözleşmeli çalışan hekimlerin kadroya geçireceğimizi ki şuan da sınavları yaptık, ek kadro istemlerinde bulunduk. teşkilat yasamızda değişiklik yaptık. Yüksek hemşire ve doktor sayımızı artırdık. Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik, Meclis’e yolladık. O çıkar çıkmaz şuan sözleşmeli çalışıp da son münhal sınavına giren hemen hemen tüm hekim arkadaşlarımızı münhal adetlerine bakılmaksızın hepsini kadrolama yönünde girişimlerimiz var. Hepsini kadrolayacağız. Mecburi hizmetini uzattığımız arkadaşları da boşalacak olan sözleşmeli kadrolara alacağız.
Ama doktor arkadaşımızın tercihi istifa oldu. Yine de bizim çağrımızdır gelsinler, bir şans daha verilsin bizlere ta ki sistemimizi oturtalım ve hekimlerimizin de gelirlerinin kabul edilebilir bir düzeye çekelim.
• Ne kadar doktor ve hemşireye ihtiyaç vardır?
• Salih İZBUL: Kadrolarda sorun var. Şuan mezun olanlar hep yüksek hemşiredir. 2 yıllık lisans mezunu şuan yoktur. 4 yıllık hemşire mezunu kadro sayısı çok kısıtlı. O nedenle alınan hemşireleri ön lisans mezunu gibi alabiliyor. Ebelerde de aynı sorun var. Bu sayıları artırdık. Artı doktor kadrolarında ciddi sıkıntı vardı. 40-43 tane kadro ihtisas edildi. Bu Bakanlar Kurulu’ndan da geçti. Biz istiyoruz ki sendikanın da talebi o yönde ve doğru olanda budur bütün doktor arkadaşları kadrolayalım. Çalışmamız bu yöndedir. Teşkilat Yasası geçtikten sonra da daha da kadro sayısını artırabiliriz.
Son sınav da tartışılıyor. Bizim teşkilat yasamızda diyaliz teknikeri kadromuz yok, rötgen teknisyeni kadromuz yetersizdir. Şimdi bizim 112 hizmetleri Lefkoşa’da çok zor sürdürülüyor, Girne Bölgesi’nde durma noktasına geldi Lapta’da eleman bulamıyoruz. Girne’de 112 ile Acil ayrı olmadığından dolayı ambulansla çağrıya çıktığında hemşireler acilde bu kez hemşire kalmıyor. Ne kadar sıkıntı çektiklerini ben kendim gördüm. Dolayısıyla bizim oyalanacak durumumuz olmadığından dolayı acil olarak hızlı bir şekilde bu insanların da rahatlayabileceği bir sayıyı bu şekilde alalım ded,k. Teşkilat Yasası’ndaki değişiklikleri yaptıktan sonra kadrolarını açalım, sonra sınavlarına girsinler, kadrolansınlar. Ama şuan da bizim bu insanlara ihtiyacımız var. Biz düz işçi de almıyoruz. Biz kalifiyeli, diplomalı eleman alıyoruz. Yazılı ve sözlü sınav da yapacağız. Mülakatta komisyon olacak ve bu komisyonlarda ilgili alanların uzmanları ve şefleri olacak. Mümkün mertebe en az şaibe uyandırılacak şekilde yapılacak. Spekülasyonları hiçbir zaman yok edemezsiniz ama benim bu konuda vicdanım rahattır. Bütün siyasi hayatım boyunca en çok dikkat ettiğim adalet duygusunu zedelememek, yaygın bir şekilde güvensizlik ortamının olduğu bir yerde bunu en azından minimuma indirmek benim en çok dikkat ettiğim konudur. Vicdanen çok rahattım. Hiç müdahalesiz bir sınav olacak, epey müracaatta var ama isimlerine dahi bakmadım. Şunun garantisini veririm sadece başaralı olanlar girecek.
• Sağlıkta güven sorunu aşılamadı. Hem güven sorunu hem de insanlarıngünlük yaşamlarını etkileyecek adımlar atılmadı. Örneğin en çok konuşulan ‘sıra’ konusu ile ilaç alma noktasında yaşanan sorun…
• Salih İZBUL: Sıra konusu biraz fazla büyütüldü. Biz gazetelerde periyodik olarak ön sayfada ‘sıra çilesi’ gibi manşetler atılıyor. Biz sayın müsteşara görev verdik ‘saat 5.30-6’da git oraya bir bak bu insanlar niye bu saatte geliyor’. Biliyorsunuz orada 2 kademe var 1 numara alıyorsunuz kayıt için, ondan sonra hangi doktoru istiyorsanız ona yazılıyorsunuz. O girişteki numaratör her gün 600 numara veriliyor. Müsteşarı yolladık, sabah 7.30’da numaratöre baktığında daha 60 kişi aldıydı, 600’e kadar numara var. Yani 7.30-8’de gitmekle sabah 4-5’te gitme arasında fark yok. Numara bitmez. Polikliniklerde sıkıntı var mı derseniz orda olabilir. Onun için de bizim bazı önlemlerimiz var. Bize en çok sıkıntı çıkaran poliklinikler göz polikliniği. 2 tane var, 1 tane de yapılıyor. Bir de periyodik dönemlerde sağlık raporları alınıyor o dönemlerde sıkışıklık yaşanıyor. Ona da bir düzenleme getiriliyor. Sıra ve bekleme olayı egzajere ediliyor. Poliklinikleri sayısını artırmamız gerekiyor ama fiziki yetersizlik var. Bizim burada mevcut hastanenin fiziki durumundan bazı konularda adım atamıyoruz. Bu yüzden diyoruz ki çok acil yeni hastane yapmamız gerekir.
İlaçta da temel hedefimiz, hatta sistemi kurmadan da bunu gerçekleştirebilirsek hastanede ilaç vermeyi tamamen ortadan kaldırmak. Zaten kuracağımız Genel Sağlık Sigorta Sistemi içerisinde bu olacak. Hastanede sadece yatan hastalar için ilaç kullanılacak. Orada reçetesini alan çıkıp eczaneden ilacını alabilecek. Bunun düzenlemesini yapmak istiyoruz. Tabi bunun için de eczanelerin tümünü otomasyona almak lazım. Çünkü bunun kontrolü de var. İlaç fiyatlarını düzenlemek var. Bunlarla ilgili çalışmaları yapıyoruz ve dediğim gibi sistemi kurmadan buna geçmeye çalışıyoruz. Şuan yapılan ilkel bir metottur. Gidip hastanelerde ilaç kuyruğuna girmek, beklemek hoş olay değil. Aşağı yukarı 60-70 milyon civarında ilaç bütçemiz var. Bu kadar para harcamamıza rağmen ne hastanede çalışanlar memnun ne de hastalar. Dolayısıyla bunu daha akılcı hale getirmek gerekiyor. Bunun içinde hastanede ilaç vermeyi durdurmak şart. Siz reçetenizi yazacaksınız, hasta o elektronik reçete ile istediği eczaneden ilacını alabilecek.
• Yeni hastanesin yer, projesi belli oldu mu?
• Salih İZBUL: BRT’nin arkasında 300 dönümlük bir arazi içerisinde olacak. İstimlak edilmesi gereken araziler var. Kısa zamanda bunları yapılıp, projelendirmeye başlayacağız.