Tanınmayan ile tanımayan

Erdinç Gündüz

Geçtiğimiz günlerde, tekrardan önemli birşeyler yaşandı Güney Kıbrıs’ta. ‘Dünya Tenis Kupası’ (Davis Cup) buralarda Güney’de bir yerlerdeydi.  Komşumuzda. Uzaktan baktık ve bir kez daha gülümsedik.  Çünkü Türk Milli Tenis Takımı da vardı turnuvada.

Daha önce de oldu.  Futbolda, voleybolda, basketbolda v.s.  Türkiyenin bu dallardaki temsilcileri gelmişler, oynamışlar ve gitmişlerdi. Bir kez daha oldu. Ve olmaya da devam edecek.

‘Tanımayan’ (!) ülkenin sporcuları ‘tanımadıkları’ (!)  ülke, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne  gelmeye devam edecekler ve ‘tanımadıkları’ (!) rakipleriyle karşılaşmalara çıkacaklar.  Biz ‘tanınan’ (!) ülkenin halkı da uzaktan uzaktan, alık alık bakmaya devam edeceğiz.

‘Tanıdıkları’ Ercan’dan bile gelemiyorlar...  Rota hep Atina yoluyla  ‘tanımadıkları’  Larnaka... Öyle olmaya da devam edecek...

Limasol’da,  Larnaka’da, Lefkoşa’da konaklıyorlar  ama Kuzey’e gelemiyorlar...  Tanımadıkları (!) Devletin topraklarında oldukları halde  ve ama, o Devlet’in de, onların tanıdığı (!) ama kendilerinin tanımadığı ülkeye geçmelerine izin vermediği için... Öyle olmaya da devam edecek...

Kuzey’de, ‘tanıdıkları’ (!) bir devletin varlığından haberleri var ama uzaktan bakıp  “Aha oralarda bir yerlerde...” diyecekler.  Öyle olmaya da devam edecek...

‘Tanınmayan’ (!) devletle ilişkiler çaktırmadan ve de fazlaca  gündeme de getirilmeden sürüp gidecek... Türk medyası, haberleri,  birkaç satırla geçiştirecek... Bir tanesi bile çıkıp “Bu nasıl iş ?” diye sormayacak... Öyle olmaya da devam edecek...

KKTC ahalisi,  yakınlarında olup bitene uzaktan bakmayı sürdürürken, kendi kendini kandırmaya da devam edecek...

---------------------------------

Türkçe (!)

Her dil’de, yabancı  sözcükler var. Bir şekilde hep girer ve yerleşir.  Bu, tarih boyunca oldu, olmaya da devam edecek.   Nerden takıldı aklıma diye soracaksınız...

Televizyonda bir futbol karşılaşması sonrasında kanallardan birinde bir yorumcunun yorumlarını izlerken... Dikkat kesildim, notlar almaya başladım.  İşte bir bölüm:

“Bu takımın,  bu mentalite (Türkçe !!!) ile gol (Türkçe !!!)  atması mümkün değildir.  Ofansif (Türkçe !!!) mi oynayaksın yoksa defansif (Türkçe !!!)  mi ?  Önce buna karar verilmeli..

Gelelim hakeme...

Out’dan ( Türkçe !!!) öncesi faul ( Türkçe !!!) vardı.  Sonra ofsayd (Türkçe !!!) pozisyonunu (Türkçe !!!)  hakemler gözden kaçırdı.  Pardon (Türkçe !!!) ama faulü (Türkçe !!!) görmeyeceksin, ofsaydı (Türkçe !!!) görmeyeceksin, taçı (Türkçe !!!) görmeyeceksin, avantajı (Türkçe !!!) vermeyeceksin, penaltıları (Türkçe !!!) atlayacaksın... İşin ne senin o stadda (Türkçe !!!) ?”

***

Futbolla kapıyı açtım ya... Baskebol’u düşündüm, aynı;  voleybolu düşündüm, aynı;  diğer spor dallarını düşündüm,  aynı... Hatta ve hatta siyaset’de, günlük hayatımızda da bolca kullandığımız sözcüklerin çoğunun Türkçe olmadığının farkında mıyız acaba ?

 Önemli bir not daha...

Türkçe’de, batıdan alınıp kullanılan sözcükler çok.  Ama doğudan alınanlar da o kadar çok ki...

---------------------------------

Sokak Ağzı

“Eskiden okula gidememiş işsizler vardı memlekette, şimdi de üniversite diplomalı işsizler var bol bol...”

***

“Dünya herkes Putin’den söz edildiğinde biraz irkilirdi... Şimdi Trump var. Putin’in pabucu dama atıldı...”

***

“Başbakanımız, Cumhurbaşkanımıza küsmüş, toplantıya gitmemiş... Çoook işi vardı herhalde... Kabahat Akıncı’da... Şu toplantıyı Cenevre’de yapsaydı muhakkak giderdi Başbakanımız...”

***

“Ben BRT’denim... Bu ay emeklilerin ve part-time’ların maaşları zar zor ödendi. Risk tazminatlarından ise henüz haber yok. Gelecek ay ne olacak diye sormaya başladık şimdiden. Bu gidişata göre, KKTC’mizi kurtaracak biri çıkarsa eğer, BRT’miz de kurtarılacak. Hala umutla bekliyoruz.”

***

“Daha ayın yarına bile gelmedik. Elektrikdi, suydu, tü gazdı  v.s. derken cepte para nerdeyse kalmadı.  Ayın geriye kalan günlerini nasıl geçireceğiz ? Bir bilen varsa açıklasın da öğrenelim...”