Senelerdir herhangi bir “tapu” ya da “kira sözleşmesi” olmadan 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ailesi tarafından kullanılan Eski Eserler kontrolündeki tarihi Venedik Evi’nin “yasal varisi” Aris Finiefs ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.
Didem MENTEŞ
Mağusa’da “izinsiz restorasyon” çalışması ile gündeme gelen tarihi Venedik Evi’nin yasal mirasçısı 80 yaşındaki Kıbrıslı Rum Aris Finiefs, YENİDÜZEN’e konuştu: “Kullanımı bir başkasında olabilir ama tapusu bizdedir. Sahip çıkmak başka, korumak ve tarihe zarar vermemek başkadır.”
80 yaşındaki Kıbrıslı Rum Aris Finiefs, binanın “eski eser” olarak kayıt altına alınmasının da gündeme geldiğini anımsatarak, “Tarihi ve antik bir binadır. Eşi benzeri yoktur. Hatta özel listelenmiş bir bina olduğu için üzerinde İngiliz mührü vardır” dedi.
Resmiye Canaltay’ın “Venedik Evi 1952 yılından beri ailemizin kullanımında” sözleri sonrasında konuşan Finiefs, orijinal tapularını da YENİDÜZEN’le paylaştı.
Ressam dayısı George Poul Georghiou tarafından binanın, 1960’larda Kıbrıslı Türk bir çifte kiralandığını anlatan Finiefs, “Binayı kiralayanların Kıbrıslı Türk lider Derviş Eroğlu’nun ailesiyle bağlantısı olduğunu sonradan öğrendim” dedi.
“1932’de İngiliz hükümetine kadın hapishanesi olarak kiralanan bina, 1938’de boşaltıldı. 1938’de dayımın resim atölyesi olarak kullandığı bina, şahsa ait tek antik yapıdır ve tapulu malımızdır. Şu anda binanın resmi mirasçısı olarak sahibi ben ve kız kardeşim Rima Maria’dır.”
Senelerdir herhangi bir “tapu” ya da “kira sözleşmesi” olmadan 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ailesi tarafından kullanılan Eski Eserler kontrolündeki tarihi Venedik Evi’nin yasal sahibi Aris Finiefs, “Binanın sahiplenilmesi önemlidir ancak uzmanlar, bu tarihi yapıya zarar verildiğini söyledi” dedi.
Kadın hapishanesiydi
YENİDÜZEN, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kızı, iş insanı Resmiye Canaltay ile ailesinin kullanımında olan ‘Venedik Evi’nin mal sahibine ulaştı.
Kıbrıs’ın güneyinde ikamet eden Aris Finiefs, Venedik Evi’nin şahsa ait tek “antik” yapı olduğunu söyleyerek, yasal mirasçı olarak tapu sahibinin kendisi ve kız kardeşi Rima Maria olduğunu açıkladı.
1932’de ailesi tarafından İngiliz hükümetine kadın hapishanesi olarak kiralanan binanın, 1938’de boşaltıldığını belirten Finiefs, 1938’de dayısının resim atölyesi olarak kullandığı binanın şahsa ait tek “antik” yapı olduğunu söyledi. Aris Finiefs, Venediklilerden kalan tarihi binayla ilgili bilgi verdi: “Venediklilerin yaptığı Balato (Venedik Evi), 1918’den önce aileme geldiğini hatırlıyorum çünkü dedem 1918’de öldüğünde bina aileme aitti. Bina 1932’de İngiliz hükümetine kadın hapishanesi olarak kullanılmak üzere kiralandı. 1938’de bina boşaltılarak, kadın mahkumlar merkezi cezaevine aktarıldı. Elimdeki binanın yerini gösteren krokide binanın planı 1928’de çizildi. Ailem Mağusa’da köklü ve zengin bir aileydi. Dedemin pamuk fabrikası vardı, büyük amcada o dönemler belediye başkanıydı. Bilinen ve sevilen bir aileydi. Kıbrıslı Türklerle de ailemin ilişkileri iyiydi. Dedemin ve büyük amcamın çok fazla malları vardı. Kirada olan çok malları vardı. Bilemiyorum ama Balato da bir şeyin karşılığı olarak aileme verildi. Annem 3 kardeşti. Dayım hukuk okudu, bir yıl avukatlık yaptı ondan sonra bıraktı ve ressam oldu. Balato’yu (Venedik Evi)’ni resim atölyesi olarak kullanmaya başladı. 1938’den 1900’lı yılların başına kadar resim atölyesi olarak kullandı. Dayım evinde resim yapmaya karar verince, Balato’yu ı Kıbrıslı Türk çifte kiraladı ve Maraş’a yerleşti”
Finiefs: “Binayı kullananların Kıbrıslı Türk lider Derviş Eroğlu’nun ailesiyle bağlantısı olduğunu sonradan öğrendim. Sahip olmak başka bir şey kullanmak başka bir şeydir. Resmiye hanımın orayı sahiplenmesi iyi bir şey ama uzmanlar binaya zarar verdiğini söyledi, buna dikkat etmesi gerekir”
“Binayı kullananların Eroğlu’nun ailesiyle bağlantısı olduğunu sonradan öğrendim”
“Venedik Evi’nin 1952 yılından beri ailesinin kullanımında olduğunu” açıklayan Resmiye Canaltay’ın yanıldığını anlatan Kıbrıslı Rum Aris Finiefs, dayısı George Poul Georghiou’n söz konusu binayı 1960’ların ilk yıllarında kiraladığını belirterek, “Bundan eminim çünkü 1953’te yaz tatilinde dayımın resim atölyesine gidip, resim yapmaya devam ettiğini hatırlarım. Hatta size dayımın 1954’de Balato’da yaptığı bu resmi göstereyim” dedi.
Binanın 1950’lilerin sonu ya da 1960’ların ilk yılına doğru Kıbrıslı Türk bir çifte kiralandığını aktaran Aris Finiefs, şunları söyledi:
“1950’li yılların sonlarına doğru dayım binayı Türk bir çifte kiraladı. 50- 60 yaşlarında çok iyi kişilerdi. Emin değilim ama adamın ismi Ahmet’ti sanırım. Poliste çalışıyordu, teknik işler yapıyordu. Polis mi yoksa poliste teknik işlerde çalışan birimiydi tam hatırlamıyorum. Çok iyi insanlardı, kiralarını Maraş’a kadar gidip dayıma düzenli olarak verirlerdi. Hatta 1963’te eve giderek o çiftle kahve içtiğimi hatırlıyorum. Eve çok iyi bakarlardı. O ailenin çocuklarını hiç görmedim. Dayım çok iyi bilinen bir kişi olduğu için binanın kirasını söz usulü kiraladığını tahmin ediyorum. Binayı kiralayanların Kıbrıslı Türk lider Derviş Eroğlu’nun ailesiyle bağlantısı olduğunu sonradan öğrendim. Bende bir telefon numarası vardı, birkaç kez aradım ama hiçbir zaman cevap verilmedi. Bir gün eğer mümkün olursa geri dönmeyi istiyorum”
“Evde 2- 3 aile birlikte yaşardı”
1972 yılında kız kardeşinin İngiliz olan eşinin kuzeye geçerek, binayı ziyaret ettiğini anlatan Finiefs,
binanın içinde 2-3 ailenin birlikte kaldığını gördüğünü söyledi. “1972’de dayım öldükten sonra kız kardeşimin eşi Balato’ya gitti. Orada 2-3 aile birlikte yaşadıklarını gördü. Bu ailenin içinde İngiltere’den gelenler de vardı. Hatta komşuları olanlar da vardı. Belki de aileyi ziyarete gelenler vardı. Ya da göçmen düşen aileler vardı. 2003 yılında barikatlardan geçişler başlayınca çok kez Balato’ya gittim. Kimi zaman kapı açıktı, içeriye girdim o dönem evde yaşayan yoktur, aileyle hiç karşılaşmadım. İçeride dayımın yapıp, boyadığı bir ibadet yeri var. Dayım Balato’da 1954’e kadar yaptığı resimler var ve onun adına çıkardığımız kitapçıkta bunlar var.”
“Kullanım onda olabilir ama tapu bendedir”
Venedik Evi’nin tapusunun kendisine ve kız kardeşi Rima Maria’ya ait olduğunu belirten Aris Finiefs, Resmiye Canaltay’ın Mağusa Tapu Dairesi’nden bunu kontrol edebileceğini dile getirdi.
“İngiliz dönemine ait tapularla ilgili belgeler Mağusa Tapu Dairesi’ndedir. İngiliz adadan ayrılırken kayıtları Kıbrıs Hükümetine teslim etti. Binanın kime ait olduğu bellidir. Kullanım onda olabilir ama tapu bendedir. Arkeolog Tuncer Bağışkan, bu binanın eski eser olarak kayıt altına alınmasını talep etti, koruma altına alınmasını istedi. Çünkü Mağusa’da şahsa ait tek antik binadır. Eşi benzeri yoktur. Hatta özel listelenmiş bir bina olduğu için üzerinde İngiliz mührü vardır. Bu mührü çıkardıklarını sanmıyorum. Resmiye Canaltay’ın KKTC Hükümetinden binayı kullanmasına dair izni varsa ben bir şey yapamam ama bina bana ve kız kardeşime aittir. Ben evlenmedim, çocuğum yok ama İngiltere’de yaşayan kız kardeşimin 3 kızı var. Kızlarından biri zaman zaman Kıbrıs’a yerleşmeyi düşündüğünü söylüyor. Resmiye hanımın orayı sahiplenmesi iyi bir şey ama uzmanlar binaya zarar verdiğini söyledi, buna dikkat etmesi gerekir”
Neler yaşanmıştı?
Önce “mühürlendir” sonra sözleşme “bulunamadı”
İş insanı Resmi Canaltay ise doğup büyüdüğü Venedik Evi’nin “1952 yılından beridir kullanımlarında olduğunu, kendilerine verilen tasarruf belgelerini kaybettiklerini, içerde hiçbir kaydın bulunamadığını” açıklamıştı.
Mağusa’da “izinsiz” restorasyon nedeniyle önce mühürlenen, sonrasında da izinsiz şekilde çalışmaları tamamlanan Venedik Evi ile ilgili yeni bir gelişme yaşanmıştı.
Çok uzun senelerdir 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ailesinin kullanımında olan Venedik Evi’nin, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne ait olduğu ortaya çıktı.
Canaltay’ın “65 yıldır bizim kullanımımızda” dediği evle ilgili TASARRUF BELGESİ bulunmadı.
‘Kültür Evi’ yapılması hedefiyle inşaatı kaçak olarak tamamlanan projeye Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan da onay çıkmamıştı.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli’nin başkanlığını yaptığı Kurul, ‘inşaatı başlayan projelerle’ ilgili “karar üretmeme” yönünde eğilim göstermişti.
Projenin dosyası Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan geri çevrilmesine rağmen Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kızı, iş insanı Resmiye Canaltay’a kiralanmasına yönelik Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nden görüş talep etmişti.
İş insanı Resmi Canaltay ise doğup büyüdüğü Venedik Evi’nin “1952 yılından beridir kullanımlarında olduğunu, kendilerine verilen tasarruf belgelerini kaybettiklerini, içerde hiçbir kaydın bulunamadığını” açıklamıştı.
İnşaat çalışmalarının tamamlanması nedeniyle proje ile ilgili AYK’nın görüş vermediğini de doğrulayan Canaltay, binayı kiralamak için Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne müracaatta bulunduğunu ve cevap beklediğini kaydetmişti.
TÜMÜMÜ OKUMAK İÇİN:
Venedik Evi’nin Aris Finiefs ve kardeşi Rima Maria Finiefs’e ait olduğu 2 adet tapu
Finiefs, binanın krokisini de sarıya boyayarak gösterdi
FOTOĞRAFLAR: -Ödül Aşık ÜLKER