Bayrak Radyo Televizyonu. Ülkemizin resmi yayın kuruluşu.
Vatandaşların vergileri ile ayakta kalan bir kurum.
Esas amacı toplumun tüm kesimine hizmet etmek. Herkese eşit mesafede olmak.
Ülkede sporun sevilmesi daha çok yayılmasına önderlik etmek.
Futbol dışındaki branşları da öne çıkarmak. Objektif ve tarafsız olarak haber aktarmak vs. vs. vs.
Geçtiğimiz hafta sonu Yenicami ile Mağusa Türk Gücü karşı karşıya geldi.
Maç BRT’den naklen yayınlandı. Maç sonrası BRT canlı yayını kesmedi ve tüm dünyaya aktardı sahada yaşanan tatsız olayları. Bayan ve çocukların korkudan kaçıştığını. Şişelerin havada uçuştuğunu.
Pazar akşamı değerli dostum Hüseyin Kıral ile geçtik kameraların karşısına. Aramızda YENİDÜZEN Gazetesi Spor Müdürü Burhan Gürkan da vardı.
Maç görüntüleri bitti Hüseyin Kıral anons etti, “Az sonra BRT’nin olayla ilgili görüntüleri ekrana gelecek” diye.
Maç sonu olayları ne kelime. Görüntüler buhar olup uçmuş.
Belli ki görüntülere yukarıdan sihirli bir el değmiş. Aman yayınlamayın demiş.
Allah aşkına bu şekilde mi bu ülkede olayların önüne geçilecek. Bu şekilde mi sporumuz ileriye gidecek.
Çok merak ediyorum BRT’nin başında bulunan Özer Kanlı’nın bu olaydaki rolü ne.
Ordaki otoritesi herkes tarafından bilinen Kanlı’nın haberi olmadan görüntü yok etmek mümkün mü?
Bence Özer Kanlı’nın başında bulunduğu kuruma olan güvenin bir o kadar daha sarsılmaması için bir açıklama yapması gerek.
OLAYLAR VE CEZALAR
Bu olayda sadece sınıfta kalan BRT olmadı. Daha önceki karşılaşmalarda çıkan olaylarda adeta aslana dönen futbol federasyonu bu sefer ülkemizde moda haline gelen üç maymunu oynadı.
Gözlemci ve hakem raporlarına göre ceza verildi dendi. Oysaki Futbol Federasyonu Başkanı da dahil olmak üzere birçok federasyon yetkilisi olayların tam merkezinde kaldı.
Ama bu sefer karşılarındaki kulüp kolay lokma olmadığı için GÖRMEDİLER, DUYMADILAR. KONUŞMADILAR.
ŞEHİRCİLİK DAİRESİ, GALATASARAY, BEŞİKTAŞ VE GECE KULÜPLERİ
Dünyada birçok devlet gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için sportif faaliyetlerin önemini kavramış durumda.
Buna bağlı olarak da spor alanlarına büyük yatırımlar yapmakta.
Her sokağa açık veya kapalı spor alanları inşa etmekte. Spora özendirmekte.
Bizde ise durum tam tersine. Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran olayların başında Çetinkaya ve Yenicami kulüplerinin Metehan bölgesine yapmak istedikleri spor tesisleri oldu.
Bu iki kulüp eğer gerekli arazileri alırsa üstüne çok amaçlı spor alanları inşa edecek böylece şehir ortamının dışına çıkacak. Aynı zamanda gençlerin daha sağlıklı, daha modern ortamlarda spor yapmasını sağlayacaktı.
Ama ne ilginçtir ki iki kulübün projesi de Şehircilik Dairesi’ne takılmış.
Lefkoşa-Güzelyurt ana yolu üzerindeki mantar gibi biten gece kulüpleri ne hikmetse takılmıyor Şehircilik Dairesi’ne.
Galatasaray ve Beşiktaş’a verilen arazilere değinmeyeceğim. Gürtap kardeşim kendi köşesinde gayet güzel anlatmış örneklerle.