“Tarifelerde hiçbir değişiklik yapılmadan 1 yıl içerisinde sorunlar çözülür”

Sekreteri Hüseyin Peksever, ülke politikasının özelleştirme çabası üzerine kurulu olduğunu belirtirken, ülkemizdeki özelleştirmenin hem avantajlı hem de ekonomik olmadığını ifade etti.

Lema GÖZAY

Kıbrıs Türk Elektrik Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu Kanal Sim’de yayınlanan ‘Geniş Açı’ programına konuk oldu. El-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, ülke politikasının özelleştirme çabası üzerine kurulu olduğunu belirtirken, ülkemizdeki özelleştirmenin hem avantajlı hem de ekonomik olmadığını ifade etti.

 

“Bilerek isteyerek yatırımlar yapılmadı, sanki yapılamazmış gibi”

Geçtiğimiz hafta devam eden bütçe görüşmelerine dikkat çeken Peksever, ülkede faaliyet gösteren ve üretimde yüzde 50’lik alım yapılan AKSA’nin üretim maliyetinin 17,5 dolar/cent olarak açıklandığını, buna karşılık ‘kötü yönetmesine rağmen’ Kıb-Tek’in 9,5 dolar/cent olduğunu ve bunun meclis tutanaklarına da geçtiğini aktararak, “Neden kötü yönetiliyor? İhtiyaç varmış algısı yaratılsın ve hizmetler özele aktarılsın. Maalesef hizmetler bilerek ve isteyerek geciktiriliyor” dedi.

Ülkede yaşanılan elektrik kesintilerinin sebebinin büyük ölçekte üretimin yetersiz kalması olduğunu belirten Peksever, enerji arzının yeterli olmadığı bilinmesine rağmen enerji üretimine ‘bilerek ve istenilerek’ doğru yatırımların yapılmadığını, üretim maliyeti daha yüksek olmasına rağmen AKSA’dan alım yapıldığını belirterek şunları söyledi:

“Doğru yatırım için arz güvenliği birinci maddedir. Kesintisiz enerjiyi üretebilecek modellerin yatırıma dönüştürülmesi gerekir. Doğru yatırım, daha ekonomik modelde yatırımlar hayata geçirilerek daha çevreci modellerle üretim yapabilmektir. Maalesef en son 2015 yılında santral yatırımı yapıldı ancak arz güvenliği sağlamayan santrallere yatırım yapıldı. Bilerek ve isteyerek enerji arzının açık olacağı bilindiği halde yatırımlar yapılmadı ve sanki yapılamazmış gibi.”

Peksever, UBP-DP-YDP hükümetinin geçtiğimiz İhale Yasası’nda değişiklik yaparak üretim maliyetleri daha pahalı olmasına rağmen AKSA’dan 140 megawatt olan Alım Garantili Anlaşma’nın 175 megawatt’a çıkartıldığını belirtirken, bu değişiklik ile 25 milyon dolar olan yıllık kira bedelinin 35/40 milyon dolar’a kadar yükseldiğini aktarırken, elektrikteki pahalılığın bir sebebinin de bu olduğunu ifade etti.

 

“Tarifelerde hiçbir değişiklik yapılmadan bir yıl içerisinde sorunlar aşılabilir”

Elektrik kesintilerinin nedeninin özet ile “özelleştirme sürecinin hayat bulması için devletin kamusal sorumluluklarını yapmayarak, AKSA gibi özel kuruluşların ihtiyaç gibi gösterilmesi” olduğunu belirten Peksever, “Kesintilerle toplumu bezdirerek sorunun çözümünün özelleştirme olduğu algısı yaratılıyor. Bilerek ve isteyerek kesintilerin yapılmasıyla özel sektörün alım garantisinin yükseltilmesiyle enerjinin fahiş rakamlara çıkmasına neden oldu” dedi.

Yaşanılan elektrik krizlerinin çözüm yollarının “basit ve imkânsız olmadığını” kaydeden Peksever, Mobil Santral’e yapılan yatırımların ekonomik olmadığını ancak aslında tarifelerde değişiklik yapılmadan sorunların aşılabileceğini vurgulayarak şunları söyledi:

“İstenilirse çözüm bir gün içerisinde de gelebilir. Hatta bir yıl içerisinde tarifelerde hiçbir değişiklik yapılmadan, çözüm ortadadır. 2021 yılından beridir Teknecik Elektrik Santrali’ne sözde santral yatırımı diye yapılan Mobil Santraller sürekli devrede çalıştırılamayacağınız modellerdir. Arz güvenliği olmayan, ekonomik olmayan bu makineler Eyüaş firmasından Kıb-Tek bünyesine kazandırılarak üretim yapma çabasındadırlar.”

 

“Doğru yatırımlarla topluma ‘milli servet’ kazandırmanız mümkün”

Eyüaş firmasından getirilen Mobil Santrallerin mevcut Kıb-Tek santrallerinin 3 katı üzerinde üretim maliyetine sahip olduğunu aktaran Peksever, getirilen bu santraller ile özele göre daha düşük maliyete üretim yapan Kıb-Tek’in ilerleyen yıllarda “avantajlı pozisyondan dezavantajlı pozisyona çevrilme çabasının yürütüldüğünü” belirterek, mobil santrallerin üretim maliyetlerinin 25 dolar/cent ve üzerinde olduğunu, enerji arz güvenliğini de sağlamadığını ifade etti.

Mobil Santrallerin aksine ekonomik makinelere yatırım yapılırsa, akaryakıttan sağlanılacak tasarruf ile hiçbir tarife de zam yapmadan daha çevreci, daha ekonomik ve arz güvenliği olan üretim sağlanılabileceğini belirten Peksever, “Bu makineler ile bu ülkeye bu topluma ‘milli servet’ olarak kazandırmanız mümkündür” diyerek mevcut üretim ile havaya salgılanılan kirliliğe de dikkat çekti.

 

“Ülke şartlarını göz önünde bulundurmalıyız”

Bir yıl önce yaşanılan depremin ardından alınması gereken birçok tedbir olduğunu aktaran Peksever, bu gerekliliğe rağmen hiçbir önlemin alınmadığını belirterek şunları söyledi:

Elektriğin sürekli aktif olması ve kesilmemesi için 150 personelin sahada aktif görev aldığını belirten Peksever, “Fırtınalı hava koşullarında ülkenin en aktif personellerine sahibiz. Biz bunun örneklerinden birini de geçen haftaki sert hava koşullarının yaşandığı günlerde personellerimiz sahada hizmet verdi  ve hizmetleri de ortadaydı” dedi.

Geçen hafta yaşanılan fırtınalı hava koşullarına değinen Peksever, elektrik kesintilerine neden olan sahada karşılaştıkları komplikasyonları anlattı:

“Denizden karaya taşınan yapışkan tuz, yalıtkan izolatörlerin üzerine iletken yüzey oluşturdu. Bu iletken yüzey ise yağmur sonrası iletkenliği arttırdı ve tüm yalıtkan malzemelerde ak oluştu, katı malzemelerimizde deforme oluşturmasa bile ateşlenme ile birlikte yalıtkanlığı iletken hale çevirmiştir. Yalıtkan özelliğini kaybederek kısa devrelere neden olmuştur. 22 bin megawat bulunan elektrik akımızı koruyucu sistemlerde bunu arıza olarak gözlemleyip, akımın toprağa akması ile birlikte devreyi açar ve elektrik kesintileriyle karşı karşıya kalıyoruz”

Peksever, hava koşullarına bağlı arızalar nedeniyle yaşanılan elektrik kesintilerinin önüne geçmek için sistemlerin kapalı olarak inşa edilmesi gerektiğini belirterek, “Ülke şartlarımızdan dolayı artık bu bir gereksinimdir. Bunların yapılabilmesi için de artık Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun ciddi kararlar alarak bu yapıların inşa edilmesi gerekmektedir. Ülke şartlarını göz önünde bulundurmalıyız.” Dedi.

Alternatif iletim hattı konusunda eksiklikler olduğunu belirten Peksever, “Bu yüzdendir ki maalesef her yağmur yağdığında elektriklerimiz kesilecek. Bunun önüne geçmek için iletim hatlarına süratle yatırım yapılmalıdır. Hem güçlendirilmesi hem iyileştirilmesi hem de alternatif hatların oluşturulması gerekiyor. Alternatif hattın önemi ise bir hat üzerinde yaşanılan arıza sırasında en azami elektrik kesintisini yaşamak ve hissettirmeden arızayı giderebilmek adına alternatif hatları devreye koyabilmenizle ortaya çıkıyor.” İfadelerini kullandı. 

 

“Doğru yönetilirse bir yıl içerisinde Kıb-Tek ve ülkeyi şaha kaldırmak mümkündür”

Kıb-Tek’in Fasıl 170-71 yasaları ile yönetildiğine işaret eden Peksever, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı’nın bağlı olduğu bakanlık olan Başbakan’ın ‘iki dudağı arasında’ olduğunu belirterek, “Kurul başkanı yasaları uygulamakla mükelleftir ama Başbakan’ın talimatları dışında hareket ederse de görevine son verilebilir. Görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmesi için bu konuda yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç var. Biz bu konuda geçmiş Kurul üyeleri ile oluşturduğumuz masa da çalıştay gerçekleştirdik ve 6 ay önce önerimizi sunduk.” Dedi.

Kıb-Tek’in “zarar ettirilemeyeceği gibi kar da ettirilemeyeceğini” belirtirken, Erhan Arıklı döneminden sonra Kıb-Tek tarifelerinin düzenlenmediği nedeniyle Kıb-Tek’in 2 Milyar TL civarında zarara uğratıldığını ifade ederek süreci şu şekilde anlattı:

“Bu 2 Milyar TL’lik zarar KKTC Maliyesi’nden bir miktarı da Türkiye maliyesine borç yazdırılarak çeşitli dönemlerde ödenmiştir. Bu zararın oluşmasının nedeni ise AKSA’dan hizmet alırken 3.5 TL’den alınan elektriği 2.5 TL’ye satmaktı. Böylelikle 1 TL’lik açıkla aylık 90-100 milyon TL yıllıkta, 1 Milyar TL’lik zarar oluştu. Arıklı döneminde 2 Milyar TL’lik zarar ortaya çıkmış oldu. Bu zarar KKTC maliyesineydi. Bize yol, ulaşım, sağlık, eğitim hizmeti olarak sunulacakken yaratılan zararlara harcanmıştır. Kamusal hizmetlerden belirli oranlarda mahrum kaldık.”

Peksever, kurumun zarara uğratılmaması, toplumun mağdur olmaması için yapılması gerekenin hesap verilebilir, sorumluluk sahibi, alanından uzman kişilerce Kıb-Tek Yönetim Kurulları’nın oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Elektrik İnkişaf Yasa Önerisi Çalıştay kitapçığını paylaşan Peksever, bu çalıştayın önümüzdeki hafta meclise sunulacağını belirterek, “Buna benzer bir çalıştay daha vardı, Özerklik Yasası. 2012 yılından beridir mecliste beklemektedir. Eğer ki memleket gailesi varsa yöneticilerin ve sorunu çözmek gibi düşünceleri de varsa sorunda sebebi de çözümü de ortadadır. Sorun yönetimseldir, iradenin ortaya konmamasıdır. Doğru yönetilirse bir yıl içerisinde Kıb-Tek ve ülkeyi şaha kaldırmak mümkündür.” Dedi.

Haberler Haberleri