Unite Cyprus Now (UCN), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve BM Genel-Sekreteri Antonio Guterres’e açık mektup gönderdi. Mektupta tarafların BM parametreleri, 30 Haziran çerçevesi ve geçmiş anlaşmaların dışına çıkmamaları istendi.
BM parametreleri ve geçmiş yakınlaşmalara uymadıkları durumlarda, tarafların hesap vermek zorunda olmadıkları müddetçe sürecin sonunun gelmeyeceğini de vurgulayan UCN, Kıbrıs sorununda çözümünün tarihi sorumluluğu BM'nin omuzlarında da olduğuna dikkat çekti
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve BM Genel-Sekreteri’ne açık mektup:
Kıbrıs’ı iki-bölgeli, iki toplumlu bir federasyon temelinde birleştirmek için yürütülen müzakerelerin 7 Temmuz 2017’de Crans Montana’da çökmesinin üzerinden neredeyse 2.5 yıl geçti. Kıbrıs ve etrafındaki gerginliğin giderek arttığı 2.5 yıllık durgunluk ve zaman kaybı…
Bizler adadaki ihtilaf ve bölünmüşlüğün cefasını çeken üçüncü nesil Kıbrıslılarız. Kıbrıs sorununa tek karşılıklı kabul edilebilir ve gerçekçi çözümün federasyon olduğunu herkes biliyor. Ancak bir türlü bu çözüme ulaşamıyoruz. Kıbrıs’ın geleceğinin nihayetinde liderlerimizin elinde olduğunun farkındayız. Ancak BM parametreleri ve geçmiş yakınlaşmalara uymadıkları durumlarda hesap vermek zorunda olmadıkları müddetçe bu sürecin sonunun gelmeyeceğini de biliyoruz. Tarafların BM parametreleri dışına çıkmalarına izin verilmemiş olsaydı, Ekselansları BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in şart koştuğu referans kavramlarını tamamlamak basit bir egzersiz olacaktı.
Yapılan her anket, adanın her iki tarafındaki Kıbrıslıların, her geçen gün derinleşen ve daha tehlikeli bir hal alan bölünmüşlüğün sona ermesini istediklerini ortaya koyuyor. Liderlerin 25 Kasım’da Berlin’de Ekselansları Guterres ile yiyeceği gayrı resmi akşam yemeği, BM’nin, parametrelerine ve bugüne kadar yapılan çalışmalara sahip çıkması ve liderleri referans kavramlarında anlaşmaya teşvik etmesi için mükemmel bir fırsattır.
Kıbrıs sorununun her boyutu BM şemsiyesi altında 50 yıldır devam eden müzakerelerde tartışılmıştır. 2017’de çöken son müzakere sürecinde iki lider, tüm konularda daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaşmıştır. Geriye kalan konulardaki farklılıkları ise Genel Sekreter’in 30 Haziran’da ortaya koyduğu çerçeve ile asgariye indirilmiştir. Taraflar çözümün nasıl olacağını neredeyse tamamen bilmektedirler. Tek eksik, son adımı atmak için gerekli olan siyasi iradedir. Sizin teşvikiniz ve BM parametreleri ile geçmiş çalışmalara bağlılığınız bu iradenin ortaya konmasına çok yardımcı olacaktır.
Statükonun devamı, sadece Kıbrıs ve etrafındaki gerginliğin, dolayısıyla bölgedeki istikrarsızlığın artmasına neden oluyor. Bu sadece Kıbrıslılar için değil, herkes için tehlikeli sonuçlar taşıyan bir durumdur.
Size çağrımız, tarihi sorumluluğun sadece liderlerin değil, BM Güvenlik Konseyi ve BM Sekretaryasının da omuzlarında olduğunu görmenizdir. Sizlerden hakemlik yapmanızı istemiyoruz. Sizlerden, tarafları BM parametreleri, 30 Haziran çerçevesi ve geçmiş anlaşmalar içerisinde tutmanızı istiyoruz.