Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, Genel Tarım Sigortası Fonu ile Maliye Bakanlığı arasında 18 milyon T’lik avans konusunda uzlaşma sağlanamadığı takdirde yargı sürecinin başlayacağını, bunun da kuraklık ödemelerini belirsizliğe itebileceğini söyledi.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Fon’a 2016’da Hazine tarafından verilen 18 milyon TL avansa bir açıklık kazandırılması gerektiğini, bu durumda Maliye Bakanlığı ile Fon’un yasası çerçevesinde bir uzlaşmaya varması gerektiğini, durumun yargıya havale edilmesi durumunda ise Fon’un ödeme kabiliyetinde sıkıntınlar yaşanacağını söyledi.
Şahali, Maliye Bakanlığı’nın bahse konu paranın Fon’a ek tahsisat veya bağış olarak verildiğini söylemesi gerektiğini, aksi halde yargı yolunun açılacağını söyledi.
Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman da, 18 Milyon TL’nin yarattığı belirsizlikten dolayı Fon tarafından 2017 ve 2018 bütçelerinin hazırlanamadığını, borç olarak verildiği söylenen meblağın yasal olarak bütçede borç gösterilemeyecek olmasının esas sıkıntı olduğunu söyledi.
Kızılduman ayrıca, anlaşmazlıktan dolayı Fon’un ancak 2016 bütçesinin 12’de 1’ini kullanabildiğini, ayrıca Fon için alınan primlere de erişemediğini kaydetti.
KURAKLIK ÖNGÖRÜLÜYOR
Kızılduman, arazideki inceleme ve haritalama çalışmalarının 3 haftada tamamlanmasını öngördüklerini, değerlendirme yaparken geçmişte kullanılan kuraklık saptama kriterlerini esas alacaklarını ifade etti.
Genel Tarım Sigortası Fonu’nun son iki yıldır bütçesiz olmasından dolayı bugün cari giderleri ödeyemez duruma geldiğini belirten Kızılduman, 2015-2016 üretim dönemi için 756 bin dönüm alan için 66 milyon TL ödeme yapıldığını, 2016-2017 üretim dönemi için ise kuraklık yaşanmadığından ödeme yapılmadığını, dolayısıyla kaynak sıkıntısı yaşanmadığını ancak 2018’de kuraklık öngörülerinin bulunduğunu ifade etti.
Tüm bitkisel ürünlerin Fon’un kapsamında olmadığını; narenciye, patates, tahıl ve yem bitkilerinde oluşan zarar ve kayıpları karşıladığını belirten Kızılduman, Yedidalga’da yaşanan doludan zarar gören kayısı, üzüm ve çilek gibi ürünlerin sigorta kapsamında olmadığını, ancak kapsam dahilindeki ürünler için üreticinin yanında duracaklarını belirtti.
HER ÜÇ YILIN İKİSİ KURAK
İpek Kızılduman, 15 yıl önce her 6 yılda bir yıl kuraklık yaşanırken bu oranın giderek arttığını, gelinen noktada her üç yıldan ikisinin kurak geçtiğini vurguladı ve bunun küresel iklim değişikliği ile bağlantılı olduğuna inandıklarını belirtti.
SİGORTA KAPSAMIYLA İLGİLİ ÇALIŞMA
Tarım sigortasının tüm ürünleri kapsayacak şekle getirilmesi ve iklime uygun türlerin ekimiyle ilgili çalışmaların bulunduğunu da kaydeden Kızılduman, arpa türleri üzerinde de çalışmaların devam ettiğini ifade etti.