Ülkemizde nüfus konusu uzun zamandır tartışılmakta ve sayı üzerinden çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır.Bende, bugünkü yazımda, geçmişte, Devlet Planlama Örgütünde uzman ve yönetici olarak çalışırken, nüfus sayımlarında yaşadığım tecrübeleri sizlere aktarmak istiyorum.
Uzun zamandır nüfus sayımı yapılmadığı için, geçmişten günümüze bazı Hükümet yetkililerinin, nüfusla ilgili birbirinden farklı, şaşırtıcı söylemleri ve açıklamaları, halk arasında tepki ve eleştiri ile karşılanmaktadır.
Ülkemizde, nüfus konuşulurken, BM ve AB kurallarına göre açıklanan sürekli, daimi ikamet esasına dayanan nüfus( de- jure) farklı, kişi başına milli geliri hesaplamak için dikkate alınan nüfus farklı olarak kullanılmaktadır. Milli gelir nüfusunda, toplam nüfus içinde önemli yer tutan yabancı öğrenci sayısı kullanılmamaktadır.
İstatistik Kurumu tarafından, 2022 yılı için yaklaşık 14,600 dolar olarak açıklanan kişi başına milli gelir rakamının hangi nüfusa göre hesaplandığını merak edip, yetkililere sormuştum.
Bu hesaplamalar açıklanırken, kullanılan nüfus rakamının ve o yıl için kullanılan ortalama dolar kurunun da mutlaka verilmesi gerekiyor ki, açıklanan rakamlar netlik kazansın ve güvenilirlik artsın.
Ülkemizde 1974 sonrası ilk resmi nüfus sayımı 1996 yılında Derviş Eroğlu bey’in Başbakanlığı döneminde Devlet Planlama Örgütü Müsteşarlığı tarafından yapıldı.O dönemki sürekli ikamet nüfusu( De-Jure ) 200,587 kişi olarak açıklandı.Sayım verileri ve sonuçları o dönemde, yeterli personel, ekipman ve teknik alt yapı olmadığı gerekçesi ile Türkiye’ ye gönderildi ve sonuçlar orada analiz edilip, açıklandı.
Aradan 10 yıl geçtikten sonra, 2006 yılında Ferdi Sabit Soyer bey’in Başbakanlığı döneminde 2. Kez DPÖ tarafından nüfus sayımı yapıldı.Bu sayımda sürekli ikamet nüfus, 256,644 kişi olarak açıklandı.
Sayım verileri ve sonuçları, bu sefer DPÖ bünyesinde oluşturulan veri ve analiz merkezinde kendi personellerimiz tarafından analiz edilip, açıklanmıştır. Bu konuya, başta Başbakan Ferdi bey olmak üzere, siyasi irade de destek olmuştur. Doğrusu da zaten, bu analizleri, nüfus sayımını yaptığımız gibi, bizim yapmamızdı.
3. Nüfus sayımı da, 2011 yılında, İrsen Küçük bey’in Başbakanlığı döneminde yapıldı.Bu sayıma göre, sürekli ikamet nüfusu 286,257 kişi olarak açıklandı.Sayım verileri ve sonuçları yine ülkemizde,DPÖ tarafından oluşturulan veri ve analiz merkezinde kendi personellerimiz tarafından analiz edilip, açıklanmıştır.
Görüldüğü üzere, 3 sayım arasında geçen 15 yıl içinde ülke nüfusu, yüzde 43 yani yaklaşık 86 bin kişi artmıştı.Bizim gibi küçük ülkeler için önemli oranda bir nüfus artışı yaşanmıştır.Bu toplam artışı, sadece doğumlar değil, büyük oranda yeni vatandaş sayısı, yabancı öğrenci sayısı, yabancı işçi sayısı ve izinli olarak ülkede yaşayanların sayısındaki artış yükseltmiştir.
Elbette ki, yeni yapılacak nüfus sayımında, nüfusun çok daha fazla arttığı görülecektir. Projeksiyon nüfus sayısından da bunun böyle olduğu net olarak anlaşılmaktadır.
2011 de yaptığımız nüfus sayımında, ayni dönemde Güney Kıbrıs’ ta da nüfus sayımı yapıldığı için, Birleşmiş Milletler nüfus uzmanları, bizimlede istişare halinde nüfus sayımını takip etmişler, gözlemci olmuşlar ve sayım sonuçlarının analizini de yakınen izlemişlerdi.Bu da, sayım güvenirliği için çok önemli bir unsurdu.
2011 den sonra, geçen 12 yıl içinde sayım yapılmadığı için, ekonomik ve sosyal birçok çalışmada, nüfus rakamı, projeksiyon nüfus hesaplaması ile yapılmaktadır. Nüfus projeksiyonları, nüfus sayımları temel alınarak hazırlanan göstergeler yardımı ile, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısı gibi temel özelliklerini, sayım yapılmayan yıllar ve geleceğe dönük hesaplanmasını sağlayan modellerdir.
Nüfus sayımı yapılmayan yıllar için, bilimsel modellere göre yapılan projeksiyon nüfus çalışmaları kullanılmalıdır. Ülkemizde de uzun yıllardır projeksiyon nüfus yöntemi kullanılmaktadır.
Ülkemizde nüfus projeksiyonları yapılırken,özet olarak, son nüfus sayımına göre nüfusun yaş ve cinsiyet yapısının projeke edilmesi yanında, güncel vatandaş nüfus, ülkedeki yabancı öğrenciler, çalışma izinli yabancı işçiler ve her türlü izinli olarak yaşayanların resmi kayıtları, projeksiyon nüfus hesaplamalarının uygunluğunu kontrol etmek için kullanılmaktadır.
Turistler ve geçici olarak ikamet edenler, daimi ikamet eden nüfusa dahil olmadıkları için, hem nüfus sayımlarında, hemde projeksiyon nüfus hesaplamalarında dikkate alınmamaktadır. İstatistik Kurumu’ nun açıklamasına göre, 2022 yılı projeksiyon nüfusu 399, 727 kişidir.
Avrupa Birliği ve BM nüfus kriterine göre, bir kişinin nüfusa dahil olması için, o ülkede daimi olarak ikamet etmesi veya en az 1 yıl veya 1 yıldan fazla o ülkede yaşamaya niyeti olması(öğrenim,çalışma, ziyaret v.b) gerekmektedir. Bu bağlamda, ülkede bulunan turistler ve Güney Kıbrıs’ tan gelen komşularımız, sokakları kalabalıklaştırsalar bile, ülke nüfusuna dahil olmamaktadır.
Ülkemizde zaman zaman, sokakların kalabalık olması, satılan ekmek ve cep telefonu sayılarına göre de, bazı kişiler tarafından nüfus tahminleri de yapılmaktadır.Bu tahminlerin bilimsel yönü yoktur.
Günümüze gelecek olursak, Son nüfus sayımından bu yana 12 yıl geçmiştir.Artık yeni bir nüfus sayımı yapmanın zamanı gelmiştir.Süratle organize olup, her türlü planlamanın temel unsuru ve göstergesi olan nüfus sayımını en erken zamanda yapmalıyız.
Bundan sonra yapılacak nüfus sayımı, eski yöntemle, insanları eve kapatarak, 1 gün içinde yapılmamalıdır. Doğrusu, gelişmiş pek çok ülkede uygulanan, (Türkiye, Güney Kıbrıs dahil) ülkedeki tüm adresleri kayıt altına alarak oluşturulan, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ile, nüfus sayımı yapmak olmalıdır.
Ancak, ülkemizde adrese dayalı nüfus kayıt sistemi çalışmaları ağır ilerlemektedir.Bu sürecin hızlanarak kayıt sisteminin süratle tamamlanması gerekmektedir.Nüfus sayımının gecikmesi, bu konuda yapılan spekülasyonların ve eksik bilgilerin devamlı gündemde olmasını sağlamaktadır.Ülkede yapılacak kısa, orta ve uzun zamanlı plan ve programların öngörülebilir olması için, bilimsel metotlarla tespit edilen nüfus bilgilerine ihtiyaç vardır.