Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibinin masada hatalar yaptığını iddia ederek, Akıncı ve ekibinin Kıbrıs Türk halkının ileride büyük kayıplara uğramasına, güvenlik sorunu yaşamasına, Kıbrıs Türkü’nün ekonomik ve sosyal yapısının çökmesine neden olabileceğini ileri sürdü. Tatar, “ Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin bazı ayak patırtıları sonrası Rumlara hoş görünme çabası içine girdiğini kaydetti.
Yazılı açıklama yapan Ersin Tatar, “Rum liderliği ve Rum yetkililerin açıklamaları, Akıncı’nın bunlara verdiği yanıtların yetersizliği ve yanlışlığı, okuduklarımız, elde ettiğimiz bilgiler Kıbrıs Türk Halkı’nın meclisteki bir vekili olarak beni gelecek bakımından derinden endişelendirmektedir” dedi.
Özellikle mülkiyet konusunda ciddi hatalar yapılmakta olduğunu öne süren Tatar, Akıncı ve kim oldukları toplumdan saklandığını öne sürdüğü mülkiyetle ilgili görüşmeci heyetinin hataları sonucu Türk tarafının kriterlerde uzlaşma olmadan, kavramlarda anlaşılmadan, kimin hangi ifadeden neyi kastettiği tam netleşmeden Rumun istediği gibi mülkiyet konusunun birey bazında çözülmesi noktasına geldiğini iddia etti.
UBP Milletvekili Tatar, “Rum liderin açıklamasından da anlaşılıyor ki, Sayın Akıncı ve ekibi daha da ileri giderek mülkiyet komisyonunun vereceği kararlardan tatmin olmayanların yerel mahkemelere, onların verecekleri kararlardan tatmin olmamaları halinde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmalarına olanak tanımakla üzerinde oturduğu temellere dinamit konulmasına göz yummuş durumdadır” görüşünü ileri sürdü.
Espen Barth Eide’nin de yaptıkları ve söyledikleri ile Kıbrıs konusunu BM sürecinden çıkarıp Avrupa Birliği’nin bir sorunu ve Avrupa Birliği’nin istediği gibi halledilmesi gereken bir konu haline getirmeye çalışan Rumlara çanak tuttuğunu söyleyen Tatar, özetle şu ifadeleri kullandı:
“Eide, ’mülkiyet konusu % 90 halledildi’ diyor... Kendisine soruyorum; Sayın Eide mülkiyet konusu nasıl halledildi? Rum tarafının mevcut kullanıcı tanımı ile Türk tarafının tanımı uyuşturuldu mu? Siz hangi tanıma göre konuşuyor ve halledildi diyorsunuz? Rumun tanımına göre mi? Türkün tanımına göre mi?
Türkiye’den gelen kardeşlerimize, 1963 yılında Rumlar yüzünden göçmen olan insanlarımıza, şehit ailelerine KKTC Devleti tarafından verilen tapular, haklar ne olacak? Onların yaşayacakları büyük mağduriyetler nasıl giderilecek? İş-güç sahibi olmaları, tarımla uğraşmaları nasıl sağlanacak?”