TATAR DA ‘KARA LİSTE’DE Mİ?

Sami Özuslu

Türkiye’de gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, “KKTC’nin bir önceki cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı‘ya Türkiye’ye giriş yasağı getirildiği doğru mu? Doğruysa sorum: Aklınızı mı oynattınız?” diye bir tweet atınca TC İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı kısa bir başka tweet’le cevap verdi:

“Bu bir yalandır. NOKTA.”

Hiç yoktan iyi oldu böyle bir açıklama. Günlerdir Avrupa gazetesinde çıkan isimlerin Türkiye’ye ‘giriş yasaklı’ olup olmadığı tartışılıyor.

Gazetede ismi çıkanlardan biri olduğum için gerek Kıbrıs’ın iki yanından, gerekse Türkiye’den sürekli soruyorlar “Yasaklı mısın” diye…

Nereden bileyim?

Ağzını açıp da bu konuda bir bilgi veren mi var?

Ali Bizden ile başlayan, Ahmet Cavit An ile devam eden ve son olarak da Ali Kişmir’le tekrardan gündemin üst sıralarına çıkan ‘kara liste’ konusunda KKTC makamları kendi yurttaşlarını koruyucu tek girişim yapmadılar, bilgilendirici tek kelam etmediler.

Bırakın girişimi ya da kelam etmeyi, Ersin Tatar ve Tahsin Etruğruloğlu Ankara yönetiminin yasaklarını ‘normalleştirme’ çabasına girdiler. Kendi yurttaşlarını ‘suçlu’ ilan ettiler.

Eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dahil!..

***

Avrupa gazetesi bir iddia ortaya attı. ‘Kara liste’ diye 42 kişilik liste yayımladı.

Doğru ya da değil…

Gerçek ya da spekülasyon…

Ne isterse olsun. KKTC makamları bunu sormalı, öğrenmeli, gerekli bilgileri kamuoyu ile paylaşmalıydı.

Diğer 41 kişiyi geçtim. En azından Mustafa Akıncı için çıkıp bir şey söylenmeliydi.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı…

Başbakanı…

İçişleri Bakanı…

Ya da Dışişleri Bakanı…

Birileri Ankara’yı arayıp ‘Bu konuda gerçek nedir?’ diye sormalıydı.

‘Eski Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı uçağa binip İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e uçsa hakikaten orada polis tarafından gözetim altına mı alınacak? Parmak izleri alınıp üç açıdan fotoğrafları mı çekilecek? Ve sonra ilk uçakla gerisin geri Kıbrıs’a mı gönderilecek?’ sorularının peşine düşmeliydi.

Ama yapmadılar.

Ne onlar yaptı, ne de Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği… Oysa Büyükelçi adaya geldiğinde ‘güven mektubu’nu sunmuştu Mustafa Akıncı’ya...

Eğer KKTC bir ‘devlet’ ise ve Türkiye de ‘tanıdığını’ söylüyorsa, hele ‘tanıyan tek ülke’ iddiasındaysa, bu soruları cevapsız bırakmazdı.

Bizim ‘korkaklar’ sormasa dahi Elçilik ‘Ne münasebet efendim? KKTC Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuş muteber bir kişiye Türkiye’ye giriş yasağı konulması akıldan bile geçemez’ diyebilmeliydi.

Boş verin diğer 41 kişiyi…

Lakin Akıncı ‘sıradan’, ‘lalettayin’ biri değil ki!..

Ve son bir soru: Ersin Tatar’ın adı da gün gelir o ‘kara liste’ye girer mi?

Kim bilir!..

Ama merak etmesin, öyle bir durumda ilk karşı çıkanlar yine ‘kara listeler’e namzet görünenler olacaktır!

Zaten ‘fark’ da buradadır…