Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar, ana hedefinin; “Kıbrıs Türk halkının egemen, bağımsız ve özgür olarak kendi vatanında, kendi devletinin çatısı altında yaşayacağı adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşmak” olduğu söyledi, “Cumhurbaşkanlığı’nda iki yıl geride kalırken, halkıma verdiğim sözleri yerine getirmenin huzuru içerisindeyim” dedi.
Cumhurbaşkanlığı makamında ikinci yılını tamamlayan Ersin Tatar, “Yeni Bir Dönem Yeni Bir Vizyon Yolunda Cumhurbaşkanlığı’nda İki Yıl” sloganıyla Cumhurbaşkanlığı’ndaki iki yılı Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine değerlendirdi.Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa; egemen eşitlik temelinde ve Kıbrıs Türk halkının eşit uluslararası statü haklarının kabul görmesi ile başlayacak resmi müzakere sürecine geçtikten sonra, egemen eşitlik anlamında oluşacak yeni bir modelde, Kıbrıs’ta iki ayrı devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabileceğini savundu.
Bu konuda halka verdiği sözü tutmakla birlikte bu süreçte çok önemli adımlar atıldığını da ileri süren Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu siyasete tam destek verdiğini söyledi.
1968 yılında başlayan müzakere süreçlerinde, güneyin her zaman sonuca ulaşılmasını engelleyen taraf olduğunu, ayrıca federal çözüm arayışlarında da bütün aşamaların tüketildiğini savundu.
Cumhurbaşkanlığı Makamındaki Ersin Tatar, bu amaçla yeni siyaset ve bu yeni anlayışa Türkiye’nin de desteğiyle hız verdiklerini söyledi, iki devlet konusunda yakalanan ivmenin “yıllardan sonra yakalanan bir ivme” olduğunu ileri sürdü.
Tatar, federal temelde bir anlaşmanın risklerinin belli olduğunu, ancak o dönemki siyasetin bunu getirdiğini, iki devlet arzusu olsa da federal zeminde görüşmelerin yapıldığını, ancak geçen süreçte bunun mümkün olamayacağının ortaya çıktığını da savundu.
Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi olduktan sonra Kıbrıs Türk halkının eşitliğini kabul etmelerinin zor olduğunu, bu sürecin sonucunun çok açık olduğunu, bu yüzden siyasetlerinin ray değiştirdiğini ileri sürdü.
“Benim Cumhurbaşkanlığındaki en büyük iddiam buydu ve bunu başardığıma inanmaktayım. Tanınmayı destekleyen çok sayıda dost devlet, kurum, kuruluş vardır, bu ne zaman gerçekleşecek zaman içinde göreceğiz, ancak bu öyle bir ivme kazanmıştır ki artık geri dönüşü yoktur, çünkü dünya ve dengeler artık değişmiştir” dedi.
Tatar, “Artık devletimiz egemenliğimiz değer kazanmıştır, statü kazanmıştır. Doğu Akdeniz’de her alanda KKTC’nin önemi artmıştır. Bu ortamda yeni siyasetimiz önemlidir kutsaldır. Kim ne derse desin biz başarılıyız, çünkü yıllar öncesinden bu öngörü ortaya kondu. Dirayetli dik durduk her türlü hakarete olumsuz bakış açılarına kısır döngü siyasete rağmen ısrarla bu konular üzerine büyük bir tutarlılıkla bu siyaseti yürüttük ve haklılığımız ortaya çıkmıştır. Milli çıkarlarımız bunu gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.
İki yılın ardından Cumhurbaşkanından değerlendirmeler…
Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı görevinde ikinci yılını tamamladı.
“Yeni Bir Dönem Yeni Bir Vizyon Yolunda Cumhurbaşkanlığı’nda İki Yıl” sloganıyla Cumhurbaşkanlığı’ndaki iki yılı Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine değerlendiren Ersin Tatar, geride kalan iki yılda, “KKTC’nin yaşatılıp yüceltilmesi, Kıbrıs Türk halkının refah ve güven içinde yaşaması, Anavatan Türkiye ile ilişkilerin sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi, KKTC devletinin dünyada hak ettiği yeri alması ve Kıbrıs’ta çözümün; egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı olması gerektiği” hedefiyle bu yolda yılmadan çalıştığını söyledi.
“Alnım açık ve başım diktir”
Tatar, yeni siyaset ve çalışmalarına, içeriden ve dışarıdan şahsına karşı yapılan saldırılara ve operasyonlara aldırmadan hak ve doğru bildiği yolda halkıyla beraber yürümeye devam ettiğini ifade ederek, “Alnım açık ve başım diktir” dedi.
Demokratik ve şeffaf bir ortamda 18 Ekim 2020 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda halkın kendi özgür iradesiyle kendisini Cumhurbaşkanı seçtiğini ve aradan iki yıl geçtiğini savunan Tatar, seçildiği günden bugüne siyasi görüşü ne olursa olsun herkesi sevgiyle kucakladığını ve herkese eşit davrandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı olarak göreve başlarken ettiği yemine bağlı kalarak; “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini korumak” için mücadele ettiğini ve hala daha da bu mücadeleye devam ettiğini ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Aynı şekilde, hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalmaya, halkımın refah ve mutluluğu için çalışmaya, Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmamaya da yemin etmiştim. Bunları da büyük bir özen ve titizlikle yerine getirdim. Cumhurbaşkanı seçilmemle birlikte başlayan yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı çağdaş ve üretken bir yapıya kavuşturulmuş, Kıbrıs konusunun yanı sıra başta Anavatan Türkiye ile dost ve kardeş ülkelerle var olan ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ana görevlerimden biri olmuştur. Bunların yanı sıra Anayasa’nın bana verdiği görev ve yetkilere uygun olarak halkımızın refah ve mutluluğu için ekonomik, sosyal, kültürel ve tüm diğer konularda aktif ve etkin çalışmalar içinde olunmuştur.
Cumhurbaşkanı seçilmemle birlikte geçmiş dönemlerde halka kapalı olan Cumhurbaşkanlığı’nın kapıları halka açıldı. İyi günde, kötü günde hiçbir ayırım gözetmeden her zaman halkımın yanında oldum. Halkımın ve vatandaşlarımın sorunlarına çözüm bulmak ve onlara yardımcı olabilmek için her türlü gayrette bulundum. Herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı olmaya çalıştım. Vakit buldukça, şehirleri, köyleri, esnafı, meslek odalarını, üniversiteleri, okulları, sivil toplum örgütlerini, kurum ve kuruluşları, fabrikaları, üreticileri ziyaret etmeye ve halk ile iç içe olmaya devam ettim. Hala daha da buna devam ediyorum. Nereden nereye geldiğimi unutmadan halkımla birlikte olmaya gayret ediyorum.”
Müzakere süreci
Ersin Tatar, Kıbrıs müzakere sürecini de değerlendirdi.
Tatar, ‘Rum-Yunan ikilisi’nin, “Kıbrıs’ı bir Elen adası yapma girişimleriyle” yaratılan Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek amacıyla 1968 yılında başlayan müzakere süreçlerinin, uzlaşmaz ve olumsuz tutum nedeniyle bugüne dek olumlu bir sonuca ulaşamadığına savundu.
Kıbrıs’ın güneyinin federal temele dayalı anlaşmayı, “Kıbrıs Türk halkını Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamak, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak” hedefiyle gündemde tutarken, Kıbrıs Türk halkının müktesep eşitliğine karşı çıktığını söyleyen Tatar, “Eşitlik; eşit hak, eşit statü ve eşit fırsatlar anlamına gelmektedir” dedi ve şöyle devam etti:
“Yarım asırdan fazla devam eden müzakere süreçlerinde, Rum tarafı sürekli olarak müzakereleri dinamitleyen taraf olmuş, halkımızın hak ve çıkarlarını ayaklar altında çiğnemeye kalkışmış ve hala daha Kıbrıs’ı bir Elen adası yapma hayalinden vazgeçmemiştir. Rum zihniyetine göre; ‘Kıbrıs Türkleri bir azınlıktır, ayrı egemenlik hakları yoktur ve mutlak eşit bir taraf olarak yönetimde yer alamazlar.’ Bunları kabul etmemiz elbette ki mümkün değildir.
Özellikle Annan Planı referandumunda ve 2017 Crans Montana görüşmelerinde yaşananlar; ‘Kıbrıs’ta federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmayacağını’ bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bilindiği üzere, Kıbrıs konusundaki görüşme süreci 2017 yılında Crans Montana’da Rum tarafının tutumu yüzünden çökmüştür. Yaşanan bu gerçekler Kıbrıs’ta federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha gösterirken, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ve sürecinde egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün teyidine dayalı ve taraflar arasında kurumsal işbirliği öngören bir çözüm önerisi tarafımdan gündeme getirildi.
Bunu halkımıza anlattım ve destek istedim. Halkımız da beni Cumhurbaşkanı seçerek, bu vizyona dayalı çözüm şekline verdi, iradesini bu şekilde gösterdi.”
‘Egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm’
Cumhurbaşkanlığı makamındaki Tatar, Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen; “egemen eşit iki devletin varlığına dayalı ve bunlar arasında kurumsal işbirliği öngören çözüm” önerilerini çeşitli diplomatik temaslar ile etkinliklerde gündeme getirdiğini savundu.
Bu çözüm önerilerinden geriye dönüş olmayacağını, Kıbrıs’ın gerçeklerine dayanan ve bölgenin de yararına olacak olan tek çözüm yolunun bu olduğunu sürekli olarak vurguladığını ifade eden Tatar, uluslararası görüşmelerine de değindi.
Cenevre görüşmeleri…
Tatar, İsviçre’nin Cenevre kentinde 27-29 Nisan 2021 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde, Kıbrıs Türk ve Rum tarafları ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla gerçekleşen 5+1 formatındaki “gayri resmi Kıbrıs” konulu konferansta, BM’ye; Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için 6 maddeden oluşan bir öneri sunduğunu kaydetti.
“Bu önerim ile birlikte ilk kez ki tarafın egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerine dayalı çözüm önerimiz masaya konulmuş oldu” diyen Tatar, altı maddeden oluşan önerisinin; “BM Genel Sekreteri’nin inisiyatif alıp, yeni bir BM kararı geçirmesini ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumlarla egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü hakkının teyidini” amaçladığını söyledi.
Tatar, altı maddelik önerilerini şöyle anımsattı:
“Genel Sekreterin inisiyatif alıp yeni bir Güvenlik Konseyi kararı çıkarılmasıyla birlikte iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve eşit egemenliği garanti altına alınacak. Alınacak bu yeni karar, iki devletin iş birliğine dayalı bir ortaklık kurmasının yolunu açacak.
Bahse konu kararla birlikte sağlanacak eşit uluslararası statü ve eşit egemenliğin sonrasında, iki taraf, sonuç odaklı ve zaman limitli BM nezdinde bir müzakere sürecini başlayacak. Bu müzakereler iki tarafın uzlaşacağı bir iş birliği anlaşmasını hedefleyecek.
İki devlet arasındaki bu müzakereler AB konuları, mülkiyet, güvenlik ve sınır düzenlemeleri gibi konuları ele alıp, ilişkileri düzenleyecek.
Müzakereler, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından desteklenecek, eğer ihtiyaç duyulursa, AB de gözlemci olarak katılabilecek.
Eğer iki devlet herhangi bir kontekste bir anlaşmaya varırsa, iki devlet birbirlerini eş zamanlı tanıyacak, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bunu destekleyecek.
Ulaşılacak olan herhangi bir anlaşma eş zamanlı şekilde referanduma sunulacak.”
Güneyin bu önerilerine karşı, uzlaşmaz ve maksimalist tavrını sürdürüp, Kıbrıs Türk halkını Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bir azınlık yapabilmek için “tek devlet-tek egemenlik” ve “sıfır asker-sıfır garanti” dayatmasında bulunduğunu savunan Tatar, sonuçta ortak bir zemin bulunamadığını ve BM Genel Sekreteri Guterres’in “Kıbrıs sorununun çözümü için yeterli ortak zemin bulunamamıştır” açıklamasını yaptığını kaydetti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 25 Haziran 2021 tarihinde Brüksel’de Kıbrıs konusunu görüştüklerini, bu görüşmede de Cenevre’de olduğu gibi Kıbrıs’ın gerçeklerine dikkat çekerken, “BM ile AB’nin tarafsız davranması gerektiğini, egemen eşit iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimizden vazgeçmeyeceğimizi ve egemen eşitliğimizin tanınması ve uluslararası eşit statümüzün kabul edilmesi halinde resmi görüşmelerin başlayabileceğini” belirttiğini anlatan Tatar, New York’ta da 25 Eylül 2021 tarihinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede ve Guterres’in 27 Eylül günü düzenlediği ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in de hazır bulunduğu “gayri resmi üçlü yemekli toplantıda” da Kıbrıs konusu ile ilgili görüşlerini ve egemen iki eşit devletin varlığına dayalı çözüm önerilerini yeniden dile getirdiğini söyledi.
“Görüşmelerin başlaması için Kıbrıs Türk halkının eşitliğinin ve uluslararası statüsünün teyidi şarttır”
Tatar, bu güne kadar güneyin herhangi bir zihniyet değişimi olmadığı gibi Kıbrıs konusuyla ilgili görüşmelerinin; “Crans Montana’da kaldığı yerden, federal temele dayalı olarak başlamasındaki ısrarlarının” kabul edilmesi mümkün olmadığını savundu ve “Görüşmelerin başlaması için Kıbrıs Türk halkının eşitliğinin ve uluslararası statüsünün teyidi şarttır” ifadelerini kullandı.
“Kapsamlı işbirliği önerilerim…”
Cumhurbaşkanlığı makamındaki Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’e iletilmek üzere 1 Temmuz 2022 tarihinde BM’ye sunduğu iş birliği önerilerinin ise şöyle olduğunu kaydetti:
“Birinci önerim; Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili kapsamı genişletilmiş işbirliği önerisidir.
İkinci önerim; Avrupa Birliği (AB) elektrik sistemine Türkiye Cumhuriyeti kablo bağlantısı ile enterkonnekte olmakla ilgilidir.
Üçüncü önerim; Kıbrıs’ın doğal kaynağı olan güneş enerjisinin işbirliği içerisinde en etkin şekilde kullanılmasının önünün açılmasını ve böylelikle yeşil enerjiye geçişi hedeflemektedir.
Dördüncü önerim; Adanın su rezervlerinin ve asrın su projesi olarak nitelendirilen KKTC Su Temin Projesi’nin de dahil olabileceği yaşamsal önemi yadsınamaz olan su konusundaki iş birliğidir.”
Tatar, bu önemli dört işbirliği önerilerinin yan sıra yine Anastasiadis’e iletilmek üzere hazırladığı diğer iki önerinin de 8 Temmuz 2022 tarihinde BM yetkililerine sunduğunu ve bu önerilerin; adanın mayınlardan temizlenmesi ile düzensiz göçle mücadele konularını içerdiğini söyledi ve “Ama ne var ki Rum Yönetimi her zaman olduğu gibi, bu iş birliği önerilerimize de olumlu yanıt vermedi” dedi.
“BM 77. Genel Kurulu KKTC için yeni bir dönemin başlangıcı oldu”
Tatar, New York’ta 20 -26 Eylül 2022 tarihinde gerçekleşen BM 77. Genel Kurulu çalışmalarının, Kıbrıs Türk halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu savundu.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 20 Eylül 2022 tarihinde yaptığı konuşmada, KKTC’ye uygulanan ambargoları “zulüm” olarak nitelerken, tüm ülkelere de “KKTC’yi tanıyın” çağrısında bulunduğunu ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından BM’de ilk kez yapılan bu tarihi çağrı yeni bir dönemin başlangıcını oluştururken, tanınma yolunda da atılan ilk adım olmuştur.
Bunun sonrasında 28 Eylül 2022 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Milli Güvenlik Kurulu bildirgesinde de ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısının yer alması ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un da aynı çağrıda bulunması bizlere büyük bir güç vermiştir.”
Tatar, BM 77’nci Genel Kurulu çalışmaları çerçevesinde New York’ta bulunduğu günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, İslam İş Birliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hussein İbrahim Taha ile görüşmelerinin yanı sıra, pek çok görüşmeleri olduğunu kaydetti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 24 Eylül 2022 tarihinde yaptığı görüşmede, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün teyidini yeniden gündeme getirdiğini, egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerilerinden geri atmayacaklarını belirttiğini ifade eden Tatar, “Tüm bunlar BM kayıtlarına geçmiş oldu” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da, BM Genel Kurulu’nda 20 Eylül 2022 tarihinde yaptığı konuşmada, bu siyasetlerine büyük destek verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesi gerektiğini vurguladığını ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Son yıllarda Kıbrıs’ta ve bulunduğumuz bölgede kritik gelişmeler yaşanırken, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik durum hidrokarbon kaynakları üzerinden bir mücadeleye dönüşmüştür. Bunun altında yatan ana neden ise; ‘Doğu Akdeniz’deki Türk egemenliğinin dayanak noktası olan KKTC’yi tasfiye edip, Anavatan Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak ve çeşitli aktörler ile küresel güçlerin Doğu Akdeniz’de hakimiyet kurma’ çabalarıdır. Bu durum, yoğun ve karmaşık bir siyasi mücadelenin yanı sıra, gerginliğin ve askeri faaliyetlerin de yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Gerginliğin ana nedenlerinin biri de Rum- Yunan ikilisinin olumsuz tutumları ile silahlanma faaliyetlerine devam etmeleridir. Bunlara karşı da seyirci kalmamız beklenemez. Bu doğrultuda , KKTC ve Anavatan Türkiye’nin hak ve menfaatleri ile stratejik çıkarlarının korunması, vatan topraklarının yanı sıra, havada ve denizlerdeki haklarımızı içeren ‘Mavi Vatan’ı savunabilmek için Anavatan Türkiye ile birlikte her türlü mücadelede bulunduk, bulunmaya da devam ediyoruz.”
Maraş açılımı…
Başbakanlığı döneminde ilk kez “kapalı Maraş açılımının” gündeme getirildiğini ve gereken çalışmalar ve hazırlıklar tamamlandıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle 8 Ekim 2020 tarihinde kapalı Maraş’ta kamuya ait bazı bölgeler ile sahilin 2 kilometrelik kısmının halkın kullanımına açıldığını ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
“Bu açılım Kıbrıs konusunun önemli dönüm noktalarından biri olurken, kapalı Maraş açılımının ikinci safhası da 20 Temmuz 2021 tarihinde gerçekleşti. Kapalı Maraş’ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden bir bölümü askeri bölge statüsünden çıkarılarak, açıldı. Uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun olarak mülk ve mal sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvurarak mallarını geri alabilme olanağı tanındı. Bu da yeni bir dönüm noktası oldu. Bugüne kadar beş yüze yakın Rum Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvururken, ziyaretçi sayısı da 8 yüz bine yaklaşmıştır.
Kapalı Maraş açılımı iki yılda KKTC turizmi ile ekonomisine büyük katkı sağarken, gerek Rumların TMK’ya başvuruları ve gerekse her gün artan ziyaretçi sayısı, bu açılımın ne kadar doğru olduğunu da göstermektedir.”
Türkiye ile ilişkiler
Cumhurbaşkanlığı makamındaki Tatar, seçilmesiyle birlikte Kıbrıslı Türkler’in en büyük gücü olan ve her zaman yanında duran Türkiye ile sevgi, saygı, kardeşlik ve ortak ulusal değerlere dayalı bağları güçlendirmenin en büyük görevlerinden biri olduğunu ifade etti.
Tatar, Türkiye ziyaretlerinin eleştirildiğini ancak bu ziyaretlerin bağların güçlendirilmesi bakımından önemli olduğunu, işini hiçbir zaman aksatmadığını, işlerinden zaman bulduğu sürece bu ziyaretleri yaptığını kaydetti ve şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkını Türkiye’den koparmak, yalnızlaştırmak ve istenilen çözüm şeklini dayatmak için her türlü provokasyonlar ile algı operasyonları devam ederken, Anavatan Türkiye’ye daha sıkı sarılmak, iş birliğini daha da geliştirmek görevimdir. Bu doğrultuda Anavatan Türkiye ile her alanda iş birliğini daha da geliştirmek amacıyla girişimlerde bulunurken, Anavatanın çeşitli bölgelerine ziyaretlerim gündem geldi.
Cumhurbaşkanı seçilmemle birlikte ilk resmi yurt dışı ziyaretimi Ankara’ya yaptım ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüm. Daha sonra Ankara’ya yaptığım ziyaretlerde Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve diğer yetkililerle görüşmelerim oldu.
İki yılda davetli olarak İstanbul, Antalya, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Mersin, Erdemli, Tarsus, Adana, Konya, Akşehir, Kütahya, Kastamonu, Eskişehir, Sivrihisar, İzmir, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Erzincan ile diğer bölgelerde düzenlenen etkinlikler ve konferanslara katıldım. Çeşitli üniversitelerde ‘Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türklerinin Adadaki Varoluş Mücadelesi’, ‘Kıbrıs’ın Dünü Bugünü Yarını’ ve ‘Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki sStratejik Önemi’ konulu konferanslar verdim, düzenlenen sempozyumlara katıldım.
Kıvançta ve tasada bir olduğumuz Anavatan Türkiye’de meydana gelen yangın ve sel baskınları karşısında üzüntümüz büyük oldu. Manavgat’taki yangın bölgesinde ve sel felaketi yaşayan Kastamonu’nun Bozkurt bölgesinde incelemelerde bulunurken, halkım adına geçmiş olsun dileklerimi de ilettim. Terör örgütlerinin kalleş saldırılarında şehit düşen Mehmetçiklerimizin acısını paylaştım
Türkiye’nin çeşitli kentlerinde düzenlenen etkinliklerde Kıbrıs gazileri ve muharip dernekler ile bir araya gelirken, TV kanalları ile gazetelere Kıbrıs konusu ile ilgili açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulundum.
İki yıl boyunca, Türkiye’de faaliyet gösteren ve KKTC’ye gelen siyasi partilerin temsilcilerinin, muharip derneklerin, gazilerin, iş adamlarının, sivil toplum örgütlerinin, ticaret ve sanayi odalarının, meslek kuruluşlarının, üniversite temsilcilerinin, sporcuların, sanatçıların, belediye başkanlarının, muhtarlarının beni ziyaret etmeleri de Anavatan Türkiye ile bağlarımızı güçlendiren önemli gelişmeler olmuştur.
Ankara’da, 6 Ağustos 2022 tarihinde düzenlenen 13’üncü Büyükelçiler Konferansı’na katıldım. Yaptığım konuşmada Kıbrıs konusu ve egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimizi anlattım.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle 9 Ekim 2022 tarihinde Konya’da düzenlenen 5. İslam Dayanışma Oyunları’nın açılış törenine katıldım. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaklaşık 40 dakika görüştüm. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesini değerlendirdik. Kıbrıs konusu ile sporcularımıza uygulanan ambargoları da anlattım. Cumhurbaşkanı Aliyev, KKTC’li sporcuların bu oyunlara katılmaları yönünde girişimlerde bulunacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oyunlara katılan ülkelerin devlet başkanları ile de görüşmelerim oldu.
Dünya Etnospor Federasyonu tarafından 29 Eylül- 2 Ekim 2022 tarihinde düzenlenen, Türk Dünyası’nda önemli bir yeri bulunan ve 102 ülkenin yer aldığı ‘4’üncü Dünya Göçebe Oyunları’nın açılış törenine katıldım. KKTC’li sporcuların da bu oyunlarda yer alması gurur vericiydi.
Açılış töreninde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minni Hanov, Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov, Gagavuz Özerk Başkanı İrina Vlah ile görüşmelerim oldu.
Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi tarafından 9 Ekim-12 Ekim tarihinde Erzincan’da düzenlenen ‘Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu’na katıldım. Ergen Dağı’nda Türk Dünyası Ateşi’nin yakılması etkinliğine Türk Devletler Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, TDT Azerbaycan Aksakalı Hasan Hasanov, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, TDT genel sekreter yardımcıları, Türk devletlerinin temsilcileri, milletvekilleri ve vatandaşlar ile birlikte katıldım.
Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı ve Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı Fikrim Damla, Kuzey Makedonya Türk Demokratik Partisi Başkanı ve Milletvekili Dr. Beycan İlyas ile de görüşmelerim oldu.
TDT Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım’ın ‘Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada ‘Türk Devletler Teşkilatı’nın 11 Kasım 2022 tarihinde Semerkant’a düzenlenecek zirvesinde KKTC’yi gözlemci üye olarak görmeyi arzu ettiklerini’ söylemesi bizlere büyük güç verdi.”
Fahri doktoralar ve ödüller…
Tatar, Türkiye’de ve KKTC’de bulunan çeşitli üniversiteler tarafından düzenlenen törenlerde şahsına Fahri Doktora’lar tevdi edilirken, çeşitli kuruluşlar tarafından da ödüller verildiğini ifade ederek, bunları da şöyle sıraladı:
“İpekyolu Kamu Diplomasisi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ile Uluslararası Türksoy’la İpekyolu Dergisi tarafından İstanbul’da düzenlenen “17. Uluslararası İpekyolu Yılın Altın Devlet Adamı” töreninde şahsıma “ “Yılın Devlet Adamı” ödülü tevdi edildi ( 27 Haziran 2021). Elazığ Fırat üniversitesi tarafından Fahri Doktora (5 Temmuz 2021). Kütahya Sağlık İlimleri Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (6 Eylül 2021). Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (4 Ekim 2021). Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (27 Ekim 2021). Girne Amerikan Üniversitesi tarafından Fahri Doktora ( 5 Kasım 2021). Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (3 Aralık 2021). Ankara Gazi Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (23 Aralık 2021). Kayseri Üniversitesi tarafından Fahri Doktora ( 27 Ocak 2022). GAP Gazeteciler Birliği tarafından “Yılın En Başarılı Devlet Adamı” ödülü ( 23 Mart 2022). Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (27 Temmuz 2022). Ankara OSTİM Teknik Üniversitesi tarafından Fahri Doktora (27 Temmuz 2022). Ankara Kulübü Derneği tarafından “Seymen Başı Beratı” ödülü (7 Eylül 2022). Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından Fahri Doktora ( 30 Eylül 2022).”
Yabancı devlet adamları ile görüşmeler…
Tatar, son iki yılda, Kıbrıs davasını anlatmak ve KKTC’nin varlığını daha da tanınır hale getirebilmek için yoğun şekilde diplomasi faaliyetleri gündeme getirilirken, yabancı ülkeler ile uluslararası kurumlardan pek çok temsilcinin ziyaretine geldiğini ve bu ziyaret ile temaslarda Kıbrıs konusunun değerlendirildiğini kaydetti.
Tatar, ziyaretine gelen yabancı devlet adamları ve konukları şöyle sıraladı:
“ABD Büyükelçisi Judith Garber, BM Kıbrıs Temsilcisi Elizabeth Spehar, Almanya Büyükelçisi Franz Josef Kremp, BM Üst Düzey Yetkilisi Jane Holl Lute, Kayıp Şahıslar Üyesi Paul Henry, İsveç Büyükelçisi Anders Hagelberg, İtalyan Büyükelçisi Andrea Kavallari, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Üst Düzey Yetkilisi Ajay Sharma, İngiliz Yüksek Komiseri Stephan Lillie, İngiltere eski Dışişleri Bakanı Dominic Rabb, Avusturya Büyükelçisi Eva Maria Ziegler, AB Yüksek Temsilcisi Joseph Borelli, Fransa Büyükelçisi Salina Grenet Catalano, İngiltere AB Komşuluk ve Amerika Kıtası Sorumlu Devlet Bakanı Wendy Morton, AB Üst Düzey Yetkilisi Mario Nava, Pakistan Büyükelçiliği yetkilileri, Kırgızistan üst düzey yetkilileri, Azerbaycan üst düzey yetkilileri ve milletvekilleri, Kazakistan eski milletvekili Dosmukhamet Nur Ahmet, Almanya’nın yeni Büyükelçisi Anke Schimm, Irak Türkmen Cephesi, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komisyon Üyesi Elisa Ferreira, Rusya Federasyonu Büyükelçisi Stanslav Osadchiy ve pek çok yabancı sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ve gazeteciler.”
Tatar, Kıbrıs konusundaki temas ve görüşmelerde çeşitli görevleri üstlenecek olan “Cumhurbaşkanlığı Uzman Danışman ve Uygulama Heyeti” oluşturulduğunu da kaydetti. Bu heyetin, iki yılda çok yararlı çalışmalarda bulunurken, yurt içinde ve yurt dışındaki temas ve görüşmelerinde en büyük yardımcılarımdan biri olduğuna işaret eden Tatar, şöyle devam etti:
“Bunları yanı sıra düzenlenen toplantılarda ekonomik, sosyal ve diğer konular ile çeşitli sektörlerde yaşanan sorunlar ele alınmış, sorunların çözümüne katkı sağlanmıştır.
‘Ulusal Danışma Konseyi’nin oluşumu pandemi süreciyle sıkıntıya uğrayıp, düzenli olarak toplanamazken görevdeki Meclis Başkanı, Başbakan ve Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin temsilcileriyle toplantılar düzenlenmiş, görüş alışverişinde bulunulmuştur. Bunların yanı sıra Kıbrıs konusuyla ilgili olarak Meclis’e bilgi verirken, Bakanlar Kurulu toplantılarına da katılarak Başkanlık ettim. Sivil toplum örgütlerinin gönüllü olarak katıldığı ‘Halk Konseyi’ oluşturuldu. İlk yılda bu çalışmamız pandemi nedeniyle olumsuz etkilenirken, alternatif olarak internet üzerinden yüzden fazla sivil toplum örgütünün yöneticileriyle toplantılar düzenlenmiş, görüş alış verişinde bulunulmuştur. Açılım ile birlikte yüz yüze toplantılar düzenlenirken bu toplantılara, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin yanı sıra işadamları, meslek odaları yöneticileri, belediye başkanları, muhtarlar ve basın mensupları katılmıştır.
“İki Taraflı Teknik Komiteler iş birliği için çok önemli… “
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC olarak İki Taraflı Teknik Komitelerin iki taraf arasında kurumsal iş birliği ve güven ortamı yaratılması için güçlü bir araç olduğuna inançla, komitelerin aktif ve verimli çalışmasının Kıbrıslı Türk halkı ve Kıbrıslı Rum halkının günlük yaşamlarının iyileştirilmesine katkıda bulunacak önemli bir enstrüman olduğuna vurgu yaptı.
Tatar, bu doğrultuda gerekli yönlendirme ve görevlendirmeyi gerçekleştirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda geçen yıl içerisinde oluşturulan mekanizma çerçevesinde her iki halkın yaşamını kolaylaştırma yönünde Özel Temsilcim ile Kıbrıslı Rum Müzakereci ve Teknik Komiteler Koordinatörleri düzenli olarak haftalık görüşmeler gerçekleştirmeye devam ettiler. Bu mekanizma, iki tarafı da ilgilendiren konularda kazan-kazan felsefesiyle çalışmalarına devam etmekte ve mevcut İki Taraflı 12 Teknik Komite’nin de çalışmalarını yönetmektedir. Amacımız, bu komitelerin etkinliğini iki taraftan ilgili Bakanlıklardan yetkili kişilerin de katılımıyla arttırmak ve bir uzlaşı beklenmeden çözümlenmesi gereken iki halkın hayatına dokunan konuları süratli bir şekilde sonuçlandırmaktır. Bunun için de iki tarafın ilgili kurumları arasında kurumsal iş birliğini elzem bir gereklilik olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanlıpı makamındaki Tatar, İki Taraflı Teknik Komiteler ve çalışmaları da şöyle sıraladı:
“Sağlık Teknik Komitesi: Komite, geçiş kapılarında iki tarafta uygulanan kuralların uyumlaştırılmasına ilave olarak, AB tarafından iki tarafa gönderilen aşıların temininde önemli rol almaya devam etmiştir. Bu yıl içerisinde çocuklara uygulanmak üzere özel üretilen covid-19 aşıları da temin edilmiştir. Sağlık Teknik Komitesi her iki tarafı da ilgilendiren çeşitli sağlık konuları üzerinde bilgi alış-verişinde bulunmaya devam etmektedir.
Komite ayrıca, sivrisineklerle mücadeleye yönelik Tıbbi öneme sahip vektörlerin belirlenmesi ve dağıtılması (ID-VEC) projesinin ilk aşamasını tamamlamış, bu çerçevede her iki halkı bilgilendirici materyaller hazırlamıştır. Bu projenin ikinci aşaması da desteğimizle tamamlanmıştır.
Kültürel Miras Teknik Komitesi: Komite, her iki tarafta bulunan kültürel miras eserlerinin korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etmektedir. Özellikle Güney Kıbrıs’ta bulunan Osmanlı Türk eserlerinde yoğun bir çalışma yürütmekte olan Komite, bu dönemde; Zuhuri Tekkesi ile Orunda Camisi’nde konservasyon çalışmalarını tamamlamıştır.
Ayrıca, Kıbrıs'ın güneyinde 3 cami de çalışmalara başlanmış olup, 7 caminin ise proje hazırlıkları devam etmektedir. Buna ilave olarak ülkemizde bulunan birçok eserde çalışmalar devam etmektedir. Son olarak Soli ve Vuni arkeolojik alanlarındaki çalışmalar tamamlanmıştır. Gazimağusa’daki Canbulat Burcu’ndaki çalışmalar ise sürmektedir.
Çevre Teknik Komitesi: Komite, çevrenin korunmasına yönelik çalışmalar ve uygulamalar hakkında görüş ve deneyimlerini paylaşmak üzere her iki taraftan uzmanları bir araya getirmek için tasarlanan web sitesi sonuçlandırılmıştır. Komite aynı zamanda; harnup ağaçlarının korunması, jeolojik mirasa ilişkin ön çalışma ve çevre konulu yarışmalar düzenlenmesi de dahil olmak üzere bir dizi proje üzerinde istişarelerine devam etmektedir.
Kriz Yönetimi Teknik Komitesi: Geçtiğimiz dönem, ‘Hava sahası’ konusunda, yolcu uçakları ve BM helikopterlerinin uçuş güvenliği için doğrudan Ercan ile temas kurması gerektiğine dair tarafımızca bir öneri yapılmıştı. Bu önerimiz ilgili BM Raporu’nda da kayıt altına alınmasına rağmen Rum tarafından halihazırda bir geri dönüş olmamıştır. Komite ayrıca yol güvenliği konusunda her iki tarafın yetkilileri ve ilgili kurumlarının katılımıyla bir seminer icra edilmesi konusunda hazırlık çalışmaları yapmaktadır. Bunlara ilaveten komite, doğal afetler konusunda, gerek duyulması halinde, iki tarafın etkin şekilde iletişim kurabilmesine yönelik bir mekanizma oluşturulması çalışması da başlatmıştır.
İnsancıl İşler Teknik Komitesi: Komite, yaşlıların maruz kaldıkları zorluklar ile günlük yaşamlarının kolaylaştırılması konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bilgilendirici bir kampanya düzenlenmesi hususunda fikir birliğine varmıştır. Bu konuyu merkeze alan çalışmalar başlatılmıştır.
Yayıncılık Teknik Komitesi: İki taraf arasında, 5G altyapısının hazırlanarak mobil telefonlarda kullanılmasına imkan sağlayacak 700Mhz bandının boşaltılması üzerinde anlaşma sağlanmasının ardından, analog yayıncılıktan dijitale geçme konusunda ihale süreci başlatılmış ve bu doğrultudaki çalışmalar devam etmektedir. Bu projenin takibi, ilgili kurumlarımız tarafından yapılmaktadır.
Eğitim Teknik Komitesi: Komite, “Suç ve Suça İlişkin Konular Teknik Komitesi” ile birlikte hazırladığı, “Okullarda Zorbalık ve Sanal Zorbalığın Önlenmesi” konulu ortak projenin uygulanmasına yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. “Hayal Et” programı kapsamındaki faaliyetler, ilgili materyale Milli Eğitim Bakanlığımızın eğitim açısından uygunluk vermesinin ardından, bu dönem de devam edecektir.
Ekonomik ve Ticari Konular Teknik Komitesi: Komitede, ülkemizde kayıtlı ticaret, turizm ve sanayi örgütlerinin temsilcilerinin de aktif katılımıyla her iki taraf arasındaki ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla Rum muhataplarıyla görüşmelere devam edilmiştir. Komite, pandemi sonrası dönem için her iki tarafta ekonomik iş birliği zemininin hazırlanması üzerinde çalışmalarını yürütmüş, bu çerçevede Yeşil Hat Tüzüğü'ne uygun olarak geçişlerdeki kısıtlamaların kaldırılması, işlenmiş gıda ürünlerine dair ticaretin başlatılması, iki tarafın bankacılık sistemleri arasındaki temasın sağlanması, ticari araçların KKTC’den Güney Kıbrıs’a geçişi gibi konularda çalışmalarını sürdürmüştür.
Komite’nin, “Elektrikli ve Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü” konusunda hazırlamayı kararlaştırdığı fizibilite çalışması tamamlanma aşamasına gelmiştir. Ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının yıpranmış durumdaki Euro banknotlarının değiştirilmesi konusuyla ilgili tüm şartları yerine getirmiş olmasına rağmen Rum tarafının olumsuz tutumu sebebiyle bu konuda henüz bir gelişme sağlanamamıştır. Konu, Merkez Bankamız ve komite düzeyinde gündemde tutulmaya devam edilmektedir.
Suç ve Suça İlişkin Konular Teknik Komitesi: Komite, ara bölgedeki Ortak İrtibat Noktası vasıtasıyla her iki tarafın güvenlik birimleri arasında suç ve suça ilişkin konularda bilgi alış-verişinde bulunmaya ve iki taraf arasında zanlıların iade edilmesi de dahil olmak üzere çalışmalarına devam etmektedir. Komite ayrıca, özel statüde bir köy olan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların birlikte yaşadığı Pile’de bir Ortak İrtibat Noktası daha açarak, buradaki suç faaliyetleri hakkında bilgi paylaşımında bulunmaya ve her iki taraf için endişe yaratan suçlarla ilgili konuları ele almaya başlamıştır. Polis Genel Müdürlüğümüzden bir personel Pile’de yeni kurulan Ortak İrtibat Noktasında görevlendirilmiştir. Komite, görev alanına giren konularda ilgili diğer komitelerle ortak çalışmalarını sürdürmektedir.
Cinsiyet Eşitliği Teknik Komitesi: Komite, BM Güvenlik Konseyi'nin talebi üzerine, kadınların olası bir uzlaşı sürecine etkin katılımının sağlanması hususunda yoğun çalışmaların ardından bir Eylem Planı üzerinde anlaşma sağlamıştır. Komite, bu eylem planının uygulanmasına yönelik olarak teknik çalışmalarına devam etmektedir.
Kültür Teknik Komitesi: Komite, eski eserlere yönelik olarak iki taraftan gençlerin ve çocukların gönüllülük esasında katılabileceği video ve çizim yarışması düzenlenmesi konusunda uzlaşıya varmıştır. Yarışmaya yönelik başvurular devam etmektedir. Komite ayrıca, iki taraftan sanatçıların ve sanata dair çalışmalar yapmakta olan kişilerin katılacağı bir etkinlik üzerinde de görüşmelerini sürdürmektedir.
Geçiş Kapıları Teknik Komitesi: İki taraf arasındaki sınır kapılarında geçişleri kolaylaştırmak amacıyla ele alınması gereken çok sayıda unsur olmasına rağmen Kıbrıs Rum tarafının yavaş davranması hayal kırıklığı yaratmaya devam etmektedir. Komite üyelerimiz özellikle Metehan sınır kapısında Rum tarafının personel artırımına gitmemesi nedeniyle yaşanan sıkışıklıkların halli için girişimlerini sürdürmektedir. Komite, bunlara ilaveten başta Ledra Palace ve Beyarmudu sınır kapısı olmak üzere tüm mevcut kapılardaki geçişlerin, ilgili mevzuata bağlı kalınarak, kolaylaştırılmasına yönelik de Hükümetimizin kararları doğrultusunda karşı tarafa önerilerini iletmeye devam etmektedir.”
Tatar, Mart 2020’de ülke gündemine oturan Covid-19 pandemisini, Başbakan olduğu dönemden itibaren yakından takip ederek, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yardımlarıyla ülkeye Acil Durum Hastanesi kazandırılması için girişimlerde bulunduğunu anımsattı.
“Önce sağlık” diyerek, pek çok tedbir alınırken, ekonominin ayakta durabilmesine yönelik olarak da gereken önlemlerin alınmasını gündeme getirdiğini anımsatan Tatar, “Cumhurbaşkanı olduktan sonra Başbakanlığım döneminde pandemiye karşı elde edilen başarının devamlılığı için tecrübelerimi sürekli olarak yetkili makamlar ve kamuoyu ile paylaştım. Pandemi sürecinde ilgili bakanlığın, doktorların ve sağlık çalışanlarının yanında oldum, her türlü desteği verdim. Ülkemizin güvenli bir ülke olması için elimden gelen tüm gayreti gösterdim” diye konuştu.
Çeşitli aşıların ülkeye bir çok ülke ile eş zamanlı tedariki için gerekli girişimlerde bulunarak aşıların sağlandığını ve o dönemi anlatan Tatar, yaptıkları girişimler sonucunda bugüne kadar ülkeye Türkiye Cumhuriyeti’nden toplam 720 bin 320 doz ve AB’den toplam 261 bin 428 doz aşı gelmesinin sağlandığını kaydetti, Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı ile İki Taraflı Sağlık Teknik Komitesi Eşbaşkanı Dr. Cenk Soydan’ın pandemi sürecindeki başarılı çalışmalarının da oldukça yararlı olduğunu kaydetti.
İki yılı aşkın süredir yaşanan pandemi sürecinde sağlık alanında yaşanan gelişmeler sonrası ülkenin turizm ve eğitim alanında düzelmeler olduğunu, ekonominin yeni dönem ile gelişmeye başladığını ifade eden Tatar, eğitimde de Türkiye’den yüzde 47’lere varan öğrenci akışı artışının önemli bir rakam olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı olarak sağlık kuruluşları ve sivil toplum örgütleriyle toplantılara büyük önem verdiğini, bu alanda düzenlenen bir çok ulusal ve uluslararası kongre ve toplantılara katılarak konuşmalar yaptığını, düşünce ve önerilerini aktardığını ifade eden Tatar, “Bilimsel organizasyonların KKTC’de yapılması, ülkemiz doktorlarına ve de geleceğin doktorlarına fayda sağlanması yönünde de girişimlerde bulundum, sürekli olarak hastaneleri ve huzur evlerini ziyaret ettim, incelemelerde bulundum. Vatandaşlarımızın sağlık sorunlarıyla yakından ilgilendim” diye konuştu. Tatar, pandemi sürecinde çok büyük fedakarlıklarda bulunan doktorlar, sağlık çalışanları ve halka teşekkür etti.
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin rutin çalışmaları ve faaliyetleri de sıralayan Tatar, şunları kaydetti:
“KKTC Mili Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin sahip olduğu arşiv malzemesinin her türlü dış tehdide karşı korunması ve merkezi kontrolün sağlanması amacıyla oluşturulan 24 saat esaslı harekete duyarlı ‘IP Güvenlik Kamera Ağı’nın güçlendirilmesi için ek kamera ilave projesi hazırlanmıştır.
Osmanlıca Belgelerin Tasnifi projesi kapsamında yürütülen çalışmalarla 1790’lı yıllardan 1950’li yıllara kadar şu anda Kıbrıs’ta en kapsamlı ve en büyük Osmanlıca Arşiv Fonu olan, sosyolojik, etnokrafik ve tarihi anlamda çok büyük öneme sahip ‘Evkaf Yazışma Belgeleri’nin özetleri tamamlanarak katalog hazırlanmıştır. Dijitalleşme kontrolleri tamamlanıp Kasım 2022 ayında ulusal ve uluslararası araştırmacıların hizmetine açılacaktır.
1878-1975 dönemi Kıbrıs tarihine ışık tutan çeşitli kurumların resmi yazışmalarının yanı sıra meydana gelen birçok siyasi, sosyal ve ekonomik olayla ilgili bilgileri içeren İngiliz Arşiv Belgeleri’nin düzenlenmesine devam edilerek 3000 kadar belge araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin sahip olduğu arşiv malzemesinin dijitalleştirilmesi ve kullanıcı dostu bir arayüzle araştırmacıların hizmetine sunulması, siber saldırılara karşı üstün koruma sağlayacak ve Elektronik Devlet İdaresi ile paralel devlet arşivlerinin yönetilmesini sağlayacak otomasyon altyapısının kurulması için ‘KKTC Milli Arşiv Ve Araştırma Dairesi Dijitalleştirme Projesi’ hazırlanmış olup ARMA Projeleri kapsamında Kalkınma ve İşbirliği Ofisi’ne sunulmuştur.
Arşiv malzemesinin korunması ve kolayca araştırmacılara ulaşabilmesinin çağdaş yolu dijitalleştirmeden geçmektedir. KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi olarak çağdaş beklentilere yanıt verecek Dijitalleşme Laboratuvarı oluşturmak için, yeni dijitalleşme cihazı (Arşivler için özel A2 Scaner) temini için proje hazırlanmış, ihaleye çıkılmış ve 12 Ekim 2022 tarihinde ihale sonuçlanmıştır. 60 takvim günü içerisinde dijitalleşme sürecini oldukça hızlandıracak cihaz teslim edilecektir.
Ülkemizin yetiştirdiği önemli hukukçulardan olan Zaim Necatigil’in Kişisel Arşivi, 12 arşiv kutusunda tasnif edilerek ‘Zaim Necatigil Fonu’ başlığı altında araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
Eski Enformasyon Dairesi Müdürü Sabahattin Egeli’nin çalışma notlarından oluşan kişisel arşivinin tasnif ve dokümantasyon çalışmalarına başlanmış süreç tamamlanınca dijitale alınıp araştırmacıların hizmetine sunulacaktır.
Araştırmacılarımızın talepleri doğrultusunda referans kaynakları bir araya getirmek için ‘Kıbrıs Kitaplığı’ oluşturma çalışmaları başlatılmış 607 kitabın tasnif işlemleri tamamlanarak araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
1974 yılından bu yana atıl durumda depolarda bekleyen Yunanca Fonu’nun tasnif ve dokümantasyon işlemlerine başlanmış olup 619 kitabın tasnif işlemleri tamamlanarak araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
Arşivde bulunan ancak araştırmacıların hizmetine daha önce sunulmayan Harita Arşivi konusunda taleplerin artması üzerine çalışmalar başlatılmış, Harita Dairesi ile işbirliği içerisinde 423 haritanın dijitalleri alınarak tasnif ve dokümantasyon işlemleri tamamlanmıştır. En kısa sürede harita arşivimiz araştırmacıların hizmetine açılacaktır. Arşivimizde bulunan ancak araştırmacıların hizmetine daha önce sunulmayan Fotoğraf Arşivi konusunda çalışmalar başlatılmış, 3400 civarında fotoğrafın görüntüsü alınarak tasnif ve dokümantasyon çalışmalarına başlanmıştır.
Uluslararası Arşivcilik Haftası münasebetiyle 10 Haziran 2022 tarihinde ‘Arşivciliğin Dünü Bugünü Yarını Paneli’ düzenlenmiş, ülke çapında halkımızın arşiv hizmetleri konusunda bilgilendirme faaliyetleri sürdürülmüştür.
58. Kütüphanecilik Haftası dolasıyla 28 Mart 2022 tarihinde Kıbrıs İlim Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen pandemi ve kütüphaneler konulu panele katılım sağlanıp ‘Pandemi Döneminde Arşivcilik ve Karşılaşılan Sorunlar’ konulu bir bildiri sunulmuştur.
Yeni Arşiv Binamızda teknik yapım hatları nedeniyle var olan sorunları gidermek ve arşiv malzemelerini korumak amacıyla ‘Dilitasyon Tamiri ve İzolasyon Projesi’, Planlama ve İnşaat Dairesi ile birlikte hazırlanmış olup söz konusu projenin yapım işlerine başlanılmıştır. 60 takvim günü içerisinde söz konusu proje tamamlanarak arşiv malzemesi üzerinde risk oluşturabilecek sorunlar tamamen giderilmiş olacaktır.
Necati Özkan Vakfı ile yürütülen çalışmalar sonucunda Necati Özkan Vakfı Koleksiyonu’nun Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’ne devri ve araştırmacıların hizmetine sunulması hususunda protokol imzalanmış ve bu kapsamda vakfın arşivinde bulunan 1949 –1951 yıllarını kapsayan İstiklal Gazete Koleksiyonu arşivimize kazandırılmıştır.
Osman Örek ailesi ile yürütülen çalışmalar sonucunda Kıbrıs Türk Mücadele Tarihi içerisinde çok önemli yere sahip olan merhum Meclis Başkanı ve Başbakan Osman Örek’in 27 Arşiv Kutusu’ndan oluşan fiziki kişisel arşivi ile dijitallerinin KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’ne devri ve araştırmacıların hizmetine sunulması hususunda protokol imzalanmıştır.
Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı’na (TİKA) sunulmak üzere Kültür Dairesi ve Eski Eserler Dairesi ile birlikte ‘Kuzey Kıbrıs’ın Kültür Atlası’ oluşturmak için ortak çalışmalar başlatılmıştır. Proje tamamlanmasını müteakip TİKA’ya sunulacaktır.
Dijital dönüşümün merkezi şekilde yürütülmesi ve devletin elektronik devlet idaresinin oluşturulması için hazırlanan yasa çalışmalarına teknik destek sunulmuştur.
KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi kalıcı değere sahip ulusal belleğimize ait bilgi, belge ve diğer dokümantasyona ilişkin yayınlar yapmak amacıyla bünyesinde oluşturulan Manas Yayınları tarafından ‘Kıbrıs Dosyası Yunan Parlamentosu’nda’ ve ‘Doktor Behiç’in Öyküsüne Dair’ adlı kitaplar yayımlanmıştır.”
-Ulusal Bellek Müzesi
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Arşivler, bir ulusun hafızasıdır” diyerek, KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin, geçmişi en iyi şekilde geleceğe aktarırken, sahip olduğu arşivlik malzemeyi halkla paylaşmak ve ulusal hafızayı çağdaş yöntemlere genç nesillere aktarmak için yenilikçi yöntemlere başvurmanın gerekli olduğunun bilinciyle ‘Ulusal Bellek Müzesi’ oluşturmak için teşkilat yasası hazırlanırken gerekli ilavelerin de yapıldığını kaydetti.
“Ulusal Bellek Müzesi” sayesinde Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs’taki varoluş mücadelesi ile Anavatan-Yavruvatan arasındaki sarsılmaz bağın maddi kayıtlarının sürekli ve sistematik olarak sergilenme olanağına kavuşacağını ifade eden Tatar, bu alanda emeği geçen Aydın Akkurt ve diğer çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
Atamalar
Tatar, “Ulusal davamızın ve halkımızın sesinin dünyaya duyurulmasına çok önemli görevleri yerine getiren” Türk Ajansı Kıbrıs Yönetim Kurulu’na Aydın Akkurt ile Alihan Pehlivan’ın tarafından atandığını, yapılan seçim sonucunda da Aydın Akkurt’un TAK Yönetim Kurulu Başkanı seçildiğini kaydetti. Tatar, Yayın Yüksek Kurulu’na ise Adnan Işıman’ın atandığını ifade etti.
Tatar, Yüksek öğrenimde önemli bir yeri bulunan YÖDAK Başkanlığına Prof. Dr. Turgay Avcı, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığına Ömer Köseoğlu, DAÜ Vakıflar Yönetim Kurulu’na da Ziya Öztürkler daha sonra ise Anıl Kaya’nın atandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
Tatar, iki yıllık görev süresinde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın daha çağdaş bir binada faaliyet göstermesi sağlanırken, pandemi sürecinde gerek çevrimiçi, gerekse uygun koşullarda konserler gerçekleştirildiğini kaydetti ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın 2021- 2022 dönemi konser faaliyetlerini şöyle sıraladı:
“19. Uluslararası Kuzey Kıbrıs Müzik Festivali Açılışı - 29 Eylül 2021 Girne Anfi Tiyatro. 19. Uluslararası Kuzey Kıbrıs Müzik Festivali, Bellapais Manastırı -23 Ekim 2021. YDÜ AKKM – Bellapais Manastırı – 28-29 Ekim 2021. 19. Uluslararası Kuzey Kıbrıs Müzik Festival Kapanış Konseri – Kasım 2021. KKTC CSO’nun 6. ve KKTC’nin 38. Kuruluş Yıldönümü, YDÜ – AKKM-19 Kasım 2021. “Arap Ali Destanı Operası” Türkiye Turnesi (İzmir ve Ankara) - 14 Aralık 2021. Yeni Yıl Konseri , YDÜ – AKKM- 29 Aralık 2021. Olağan Konser , YDÜ AKKM, Gazimağusa RRD KKS- 13- 14 Ocak 2022. Olağan Konser – 27-28 Ocak 2022. Sevgililer Günü Özel Konseri – YDÜ AKKM, Gazimağusa RRD KKS- 10-11 Şubat 2022. Olağan Konser – Mısırlızade Sineması, Lefkoşa- 25 Şubat 2022. Dünya Emekçi Kadınlar Günü Konseri – YDÜ AKKM – Gazimağusa RRD KKS- 10- 11 Mart 2022. Olağan Konser , Mısırlızade Sineması – Gazimağusa RRD KKS- 24- 25 Mart 2022. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri , Atatürk Spor Salonu- 22 Nisan 2022. Maraş Konseri- 28 Nisan 2022. Kuzey Kıbrıs Uluslararası 25. Bellapais Müzik Festivali - 17 Mayıs 2022. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Konseri – YDÜ AKKM- 20 Mayıs 2022. Yaz Konseri - 3 Haziran 2022. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Konseri. Sezon Açılışı ve Festival Konseri - 7 Ekim 2022.”
Yayınlar
Tatar, ülkenin yazar, araştırmacı ve sanatçılarının yayımladığı kitaplardan bütçeleri el verdiği oranda eşit ve belirli miktarlarda satın alınırken, gereken desteğin sağlandığını, bunun yanısıra “Cumhurbaşkanlığı Yayınları” adı altında da kitaplar yayımlandığını ifade ederek, bunları şöyle sıraladı:
“Genel Komite’den İki Ayrı Devlete. Cenevre‘de İki Devlet. Çalışma Güncesi Kronolojisi (Dört Cilt). Fotoğraflarla Kıbrıs’ta Ay Yıldızın Peşinde. Vizyon ve Misyonda Kıbrıs Sorunu. Başaracağız. Birlikte Başardık. Uç Beyi- KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar. Ersin Tatar- Zirvedeki Adam. BM 77. Genel Kurulu- Yeni Bir Dönem (Baskı aşamasında). Maraş Açılımı ( Yayına hazırlanıyor). Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi (Yayına hazırlanıyor).”
Yerel Komiteler
Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde sosyal, ekonomik, kültür, sanat, turizm, çevre ,sağlık, eğitim-öğrenim, engelsiz yaşam ve diğer sektörlere yönelik çalışmaları takip etmek, projeler üretmek ve bunları hayata geçirmek üzere komiteler oluşturulduğunu da anımsattı.
Tatar, komitelerin oluşumuna eşi Sibel Tatar öncülük ederken, komitelerin kendi ilgi alanlarında düşünce ve öneriler geliştirip, çok yararlı çalışmalarda bulunduğunu ve çalışmalarına devam ettiğini ifade ederek, komiteleri şöyle sıraladı:
“Bilim ve Sağlık Komitesi. Ekonomi ve Doğal Kaynaklar Komitesi. Engelliler Komitesi. Gençlik ve Kültür Komitesi. Girişimcilik Komitesi. Kültür Sanat Komitesi. Kadın Çocuk ve Aile Komitesi. Sosyal Destek Komitesi. Turizm ve Çevre Komitesi. Uluslararası İlişkiler Komitesi. Yurtdışı Türkler Komitesi.”
Sosyal Projeler
Tatar, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde çeşitli alanlarda çok önemli projeler yürütülürken, eşi Sibel Tatar öncülüğünde gerçekleşen projeleri de şöyle sıraladı:
“Hedef Sıfır Atık Tatlısu Pilot Projesi: Tatlısu beldesinde; 5 Haziran 2021 Dünya Çevre Günü'nde startı verilen “Hedef Sıfır Atık Tatlısu Pilot Projesi” dünyaya ayak uydurma, dünya standartlarına ulaşma ve çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakıp örnek olma adına bir projedir. Proje kapsamında 140 ayrıştırma çöp konteyneri, Kıbrıs Cüce fili pet şişe ayrıştırma konteynerleri, Akdeniz Foku pet şişe ayrıştırma konteynerleri, tıbbi atık ayrıştırma konteynerleri, atık pil konteynerleri, Evsel yağ atık konteynerleri, makine yağ atığı ayrıştırma konteynerleri ve cam kırma- öğütme makinesi Cumhurbaşkanlığı tarafından proje kapsamında Tatlısu Belediyesi'nin kullanımına verilmiştir. Plastik, Cam, Metal, Kâğıt, Yağ, Pil, Tıbbi atık ve evsel atıklar ayrıştırılıp geri dönüştürülmekte veya geri dönüşüm amaçlı paydaş firmalar tarafından ihraç edilmektedir. Proje, %70 oranında sıfır atık hedefine ulaşmış olup, öğütülen camlar ise Tatlısu Belediyesi tarafından parke ve briket yapımında kullanılmaktadır. Diğer Tüm atıkların geri dönüşümü için firmalar ile protokoller imzalanmıştır. Bugüne kadar toplanıp geri dönüştürülebilen atık miktarları şöyledir; Cam 75.800 Kg, Kağıt 23.180 Kg, Plastik 12.550 Kg, Evsel yağ 1.100 Kg.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Fidan Çocuk Korosu: Ülkemizdeki özel eğitime gereksinimli çocuklarımızdan oluşturuldu. 31 Mayıs 2021 tarihinden itibaren ülkemizdeki 22 devlet ve özel sektör özel eğitim kurumlarında 7 ile 10 yaş aralığında 69 çocuğumuz ziyaret edildi, müziğe ilgisi ve yatkınlığı olan 15 çocuğumuzdan özel koromuz oluşturuldu. Hayata geçirilmiş olan ''Cumhurbaşkanlığı Fidan Çocuk Korosu'' ile amacımız; Çocuklarımıza müzikte fırsat eşitliği sunmak, görünür kılmak, sanata aktif olarak katılma olanağı vermek, hayatın içine tam ve etkin katılımlarını sağlamak ve sosyal bir ortamda buluşturmaktır. Çalışmalar bire bir özel eğitim kurumlarında veya bazı çocuklarımızın evlerinde gerçekleştirildi. Küçük gruplar halinde çalışmalar yapılıp, klip çalışmaları için tüm çocuklarımızı Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde bir araya getirildi ve toplu çalışmalar başlatıldı. “Cumhurbaşkanlığı Fidan Çocuk Korosu”nun hazırladığı ilk şarkı 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde yayınlandı. “Fidan Çocuk Korosu” Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte 23 Nisan 2022’de bir konser verdi.
Hoş Geldin Bebek Projesi: Ülkemiz ormanlık alanın en son yapılan amenajman planı verilerine göre 77 bin hektar olduğu ve bu rakamın yaklaşık olarak ülkenin yüzölçümünün sadece yüzde 21’ine tekabül ettiği belirlendi. Bu rakam, ormanların işlevini yerine getirebilmesi için gerekli olan %30'un altındadır. Bu sorumluluk bilinciyle, “Hoşgeldin Bebek” projesi oluşturuldu. Bu proje kapsamında ülkemizde yaşama gözlerini açan her bebeğe bir ağaç sertifikası verilmektedir. Bu çerçevede, geçtiğimiz yıl ülkemizde doğan her bebek adına toplam 3 bin adet fidan dikilmiştir. Bu sayının beş yıl sonunda 18,000’ i aşması beklenmektedir. Her yılın ocak veya şubat aylarında belgeleri takdim edilen bebekler adına Kalkanlı’da Cumhurbaşkanlığı’na ayrılmış “Hoşgeldin Bebek Orman Alanına” bir fidan dikilecek.
Mutlu Çocuklar Anne- Baba El Kitabı: Sağlıklı bir toplum olabilmenin yolunun mutlu çocuklar yetiştirmekten geçtiği bilinci ile hazırlanmış bir projedir. Aile üyesi bireylerin çağın gerektirdiği temel aile yaşam becerilerine yönelik bilgi, beceri ve tutumları kapsamlı olarak edinebilmeleri için ülke genelinde ebeveynlere “Mutlu Çocuklar Anne- Baba El kitabı” ve “Aile Eğitim Programı” kapsamında eğitimler verilmiştir. Aralık 2021’de kitabın basımı, Nisan 2022 tarihinde ise bölgesel eğitimler yapılmıştır. Proje devam etmektedir.
Aile Çalıştayı: Eşim Sibel Tatar öncülüğünde, KKTC Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Destek Komitesi ile Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin paydaşlığında 17-18 Şubat 2022 tarihinde düzenlendi. KKTC 1. Aile Çalıştayı’nda, aralarında Türkiye Cumhuriyeti Aile Bakanlığı uzmanlarının ve birçok üniversiteden akademisyenin yer aldığı, kurum, kuruluş ve ilgili bakanlıklardan yaklaşık 200 bireyin katılımıyla gerçekleşen ve iki gün süren çalıştayda, aile içi sıkıntılar ve boşanma nedenleri ele alındı. Çalıştayın sonuç raporu 28 Haziran 2022 tarihinde basın ve kamuoyu ile paylaşıldı.
Turizm ve Ekonomi Çalıştayı: Ülke turizmi ve ekonomisinin tartışıldığı oldukça yararlı bir çalışma oldu. Uzm. Dr. Sinan İbiş moderatörlüğünde yürütülen ve başarı ile tamamlanan çalıştaya Halk Bankası ve Ekonomik örgütler platformu destek verdi. Çalıştayın sonuç raporu Kasım 2022’de basın ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Köpekleri Kısırlaştırma Projesi: Cumhurbaşkanlığı insan ve çevre projelerine verdiği önem kadar hayvanların yaşamına da önem vermektedir. Eşim Sibel Tatar’ın öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde gerçekleşen proje kapsamında bugüne kadar 150 köpek kısırlaştırılmıştır. Proje devam etmektedir.
Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Projesi: Eşim Sibel Tatar’ın öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde gerçekleşen proje yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin tespit edilmesi ve bir data oluşturulup yaşadıkları bölgelerde birbirleri ile temas kurmaları ve etkinlik yapmalarının sağlanmasını amaçlamaktadır. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşadıkları sorunlarla alakalı kendilerini doğru yöne yönlendiren ve yardımcı olan bir web sayfası oluşturulmuştur. Geçtiğimiz beş aylık sürede yaklaşık 7000 kişi kayıt altına alınmıştır.
Kadın Kalkındırma Ağı: Ülkemizde 45 kadın kooperatifinden 43’ü eşim Sibel Tatar’ın öncülüğünde, Cumhurbaşkanlığı himayesi altında bir araya gelerek “Kadın Kalkındırma Ağı” adı altında bir oluşum gerçekleştirildi. Oluşum, üreten kadınlara destek sağlamak, bankalarda kredi olanaklarını artırmak, yaşanan sıkıntılara çözüm üretilmesi için çalışmalar yapmak ve üretilen ürünlere pazar bulmaya yönelik girişimler yapmak amaçlı olarak oluşturulmuştur.
Kıbrıs Kapı ve Sandıkları Projesi: Eşim Sibel Tatar’ın öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde yürütülen proje eski Kıbrıs kapı ve sandıklarının tespit edilmesi, örneklerinin yapılması, kitaplaştırılmaları ve kalıcı bir müzede sergilenmelerini kapsayan büyük bir projedir. Kıbrıs kültürünü yaşatmaya yönelik büyük bir adım olarak görülen proje müze yapım aşamasındadır.
Akdeniz Foku ve Kıbrıs Cüce Fil Fosilleri Projesi: Eşim Sibel Tatar’ın öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde gerçekleşen proje kapsamında uzun yıllar önce ülkemizde yaşamış cüce filler ve nesilleri tükenmeye yüz tutmuş Akdeniz foklarının uzmanlar tarafından belirlenen alanlarda tespit edilmesi, cüce fil ve Akdeniz foku fosillerinin korunmasına yönelik çalışma yapılması ve bu tespitlerin turizm amaçlı sergilenmesini kapsamaktadır.
Birkan Uzun Anı Ormanı: ‘7 Kıta 7 Zirve’ kapsamında Antarktika’nın en yüksek noktası olan Vinson Dağı’nın zirvesinde KKTC bayrağını dalgalandıran ve daha sonra elim bir kazada kaybettiğimiz Birkan Uzun anısına Çamlıbel bölgesinde orman dikilmiştir.”
Etkinlik ve Seminerler
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde gerçekleşen etkinlikleri de şöyle sıraladı:
“Yaşlıları Ziyaretler: Bakım evleri ile huzur evlerinde yaşayan yaşlılarımız ziyaret edilmiş ve yardımsever kadınlarımız tarafından üretilen el işi diz battaniyeleri hediye edilmiştir.
Kan Bağışı Etkinliği: ‘Bir ünite kan üç hayat kurtarır’ gerçeğinin farkına varılması adına yapılan önemli bir etkinlik olmuştur.
Thalassaemia Farkındalık Etkinliği: Thalassaemia taşıyan bireylerin ihtiyacı olan kanın ve yaşadıkları problemlerin ele alındığı bir diğer önemli bir farkındalık etkinliği olmuştur.
Modern Tıpta Gelişmeler Semineri: Prof. Dr. Mustafa Djamgöz’ün modern tıptaki gelişmeleri aktardığı ve tıp dünyası ile üniversitelerin yoğun katılım sağladığı önemli bir etkinlik olmuştur.
Erişilebilirlik Semineri: Seminerde, engellilerin bağımsız yaşamaları, toplumun tüm alanlarına katılım sağlayabilmeleri ve fırsat eşitliği yaratılarak, fiziksel çevreye, bilgi ve iletişim teknolojisi sistemlerine engelsiz bir şekilde ulaşabilmeleri için nelerin yapılması gerektiği ele alınmıştır.
Kanser Farkındalık Yürüyüşü: “4 Şubat Dünya Kanser Günü” dolayısıyla yoğun bir katılımla kanser farkındalık yürüyüşü ve etkinliği düzenlendi.
Kelebeklerin Gizemli Dünyası: Prof. Dr. Özge Özden, Prof. Dr. Feza Can ve “Kıbrıs’ın Kelebekleri” adlı kitabın yazarı Hasan Bağlar’ın katılımı ile kelebeklerin gizemli dünyasının konuşulduğu çevre semineri düzenlendi.
Gençlerle Buluşma Etkinliği: Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen etkinlikte Liseli gençler ve yurt dışında yüksek öğrenime gidecek olan gençlerle bir araya gelindi.
Liselerarası Şiir Yarışması: Liseli öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi.”
Spor ve Gençlik
Tatar, spor alanında sporculara uygulanan ve “zulüm” olarak nitelenen ambargonun kaldırılması ile sporcuların uluslararası spor karşılaşmalarında yer almalarına yönelik girişimlerin devam ettiğini ifade etti.
Tatar, gençlik ve spor alanındaki çalışmalara destek amacıyla Cumhurbaşkanlığı bünyesinde “Spor ve Gençlik Üst Kurulu” oluşturulurken, ambargolara rağmen yurt içinde Türkiye milli takımlarında ve yurt dışındaki etkinliklerde başarı sağlayan sporcuların ödüllendirildiğini, teşvik edildiğini ve gereken desteğin sağlandığını kaydetti.
Çeşitli spor federasyonlarının ve spor organizasyonlarına destek verildiğini ve düzenlenmelerine katkı sağlandığını ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Büyük spor organizasyonları düzenlenmesi planlanmış, yüzme alanında iki büyük organizasyon Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Maraş’ta gerçekleştirilmiştir. Bugüne kadar spor alanında yapılan tüm çalışmalar raporlandırılmış ve büyük bir arşiv oluşturulmuştur.
Spor alanında uluslararası örgütlere üyelikleri ve uluslararası organizasyonlara katılımları konularında Kıbrıs meselesiyle paralel bir proje hazırlanmıştır. Bu proje neticesinde belirlenen pilot federasyonlar ile girişimler başlatılmış, uluslararası spor hukuku alanında yol haritası belirlenmiştir.
‘Başarılı Sporcuların Ödüllendirilmesi’, ‘Maraş Açık Su Yüzme Maratonu’, ‘Spor Federasyonlarının ve Spor Kulüplerinin Uluslararası Örgütlere Üyelikleri’, ‘Ulusal Organizasyonlarda Cumhurbaşkanlığı Kupası Düzenlenmesi’, ‘Uluslararası Alanda Derece Elde Eden Bireysel ve Takım Sporcularının Takip Edilmesi’ projeleri 2021 yılında tamamlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi, 2022 yılında da 2021 yılında olduğu gibi bir çok spor organizasyona imza atmıştır. Ülkemizi uluslararası alanda, ulusal organizasyonlarda başarı ile temsil eden sporcularımız ödüllendirilmiş, teşvik edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde bir çok spor branşında Cumhurbaşkanlığı Kupası organizasyonları düzenlenmiştir. Gerek Milli Olimpiyat Komitesi yapısı gerekse KKTC spor yapısı değerlendirilerek uluslararası alandaki modellere göre çalışmalar yapılmıştır.
Ülkemizin uluslararası alanda temsil eden, Türkiye milli takımlarında ‘Milli Sporcu’ olarak yarışan sporcular ile toplantılar yapılmış, yaşadıkları süreç ile ilgili bilgi alınmış, çözümler üretilmeye çalışılmıştır. 8. Uluslararası Spor Kongresi Cumhurbaşkanlığı himayelerinde KKTC ‘de gerçekleşmiştir. Bu kongrede sporumuzun yapısı, uluslararası normlara uygunluk açısından spor federasyonlarımız ve daha birçok alanda uluslararası yayınlar yapılmıştır.
Prestijli spor organizasyonlarına katılım sağlanırken, uluslararası spor örgütlerine üye spor federasyonlarımızın ve spor kuruluşlarımızın üyelik durumları ile ilgili yaşadıkları süreçte kazanılan haklar ve yeni üyelikler kazanabilmemiz için çalışmalar yapmıştır.
Spor Üst Komitesinin Kıbrıs görüşmeleri süreci devam ederken iki toplumlu bir komiteye dönüştürülmesi ve gençlerimize sporcularımıza şu andaki mevcut duruma göre organizasyonlara katılabilmeleri için çalışmalar başlatılmıştır. 2023 yılında triatlon ve bisiklet organizasyonlarında Cumhurbaşkanlığı Turları organize edilmesi için çalışma başlatılırken, 2023 Dünya Barış gününde Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Anamur –Girne arası yüzme maratonu ve yine 2023 yılında kapalı Maraş bölgesinde hentbol, yüzme ve jimnastik organizasyonlarının yapılması planlanmıştır.
Gençlerimizin ve sporcularımızın eşit imkanlarda uluslararası arenalarda ülkemizin bayrağı ve kimliği ile temsil edilmeleri için çalışmalara devam edilecektir.”
Yüreklerimizi yakan yangınlar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ülke için 2022 yılının orman yangınları açısından oldukça üzücü bir yıl olduğuna işaret ederek, Haziran ayında meydana gelen ve günlerce devam eden Ardahan, Topçuköy, Mersinlik ve Tatlısu bölgelerindeki orman yangınının büyük çevre felaketi ve tahribat yarattığını kaydetti.
Tatar, bu yaraların sarılması için Türkiye Cumhuriyeti’nin yardımlarıyla çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Eylül ayında Dipkarpaz ve Ekim ayında da Ağırdağ yangınını yaşadıklarını anımsatan Tatar, “Bu yangınların başladığı ilk andan ve söndürme ile soğutma çalışmalarının bitimine kadar yangın bölgelerinde kurulan koordinasyon merkezlerinde bulundum, talimatlarımla çalışmaları organize ettim” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığında iki yıl geride kalırken, halkına verdiği sözleri yerine getirmenin huzuru içerisinde olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“İçeriden ve dışarıdan şahsıma karşı yapılan saldırılara ve operasyonlara aldırmadan hak ve doğru bildiğim yolda halkımla beraber yürümeye devam ediyorum. Alnım açık ve başım diktir.
Ana hedefim, Kıbrıs Türk halkının egemen, bağımsız ve özgür olarak kendi vatanında, kendi devletinin çatısı altında yaşayacağı adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşmaktır.”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, siyasi hayatına başladığı 2009 yılından beridir halkın içerisinde olmaya, sorunları yerinde ve ilk ağızdan dinlemeye çalıştığını, parlamentoya girdiği Nisan 2009 tarihinden beridir de tüm KKTC’yi defalarca karış karış dolaştığını, Cumhurbaşkanı seçilmesinin de buna engel olmadığını, fırsat buldukça halkın içerisinde olmaya, gerek kendi ziyaretleriyle gerekse Cumhurbaşkanlığının kapılarını ardına kadar açarak devam ettiğini vurguladı.
Tatar, bu bağlamda muhtarlar, ekonomik örgütler, üniversiteler, çiftçiler, hayvancılar ve çeşitli ekonomi çevreleri ile sürekli bir araya geldiğini, istişareler yaptığını ifade ederek, “Bu istişareler neticesinde de zaman zaman Bakanlar Kuruluna başkanlık ederek, ilk ağızdan dinlediğim sorunları icra makamı olan hükümete aktarmaktayım. Yine ülkeyi etkileyen önemli konuların değerlendirilmesi ve sorunların çözülmesi bağlamında da Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmekteyim” dedi.
Halk ile yaptığı temasların sadece KKTC sınırları ile kısıtlı olmadığını, Türkiye, İngiltere ve Avustralya başta olmak üzere yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türkleri ve KKTC vatandaşlarına da gerek ziyaretlerle gerekse zoom görüşmeleri aracılığı ile ulaştığını ifade eden Tatar, kasım ayında Londra’da temaslarda bulunacağını ve orada yaşayan vatandaşlarla bir araya geleceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütmekte oldukları ve tamamen yurt dışında yaşayan vatandaşlara özel bir uygulama olan “Ben de Varım” projesinin ülke dışında yaşayan vatandaşlara da verdikleri önemin bir göstergesi olduğuna işaret eden Tatar, proje kapsamında bugüne kadar yaklaşık 7 bin kişinin kayıt altına alındığını ve yaşamış oldukları sorunların bir rehberi olarak “ydkt.gov.ct.tr” adında bir web sayfası oluşturulduğunu kaydetti.
Bu sayfada aradıkları birçok sorunun cevabının bulunduğunu, ayrıca kayıt formları ile sıkıntılarını aktarabildiklerini ifade eden Tatar, “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan alınan bu geri dönüşler ekiplerimiz tarafından değerlendirilmekte ve konusuna göre gerekli girişimler yapılmaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı olarak sosyal projelere de büyük önem verdiklerini, bu çerçevede desteğini sürekli üzerinde hissettiği ve büyük bir enerji ile kendilerine destek veren eşi Sibel Tatar'ın öncülüğü ve girişimleri ile gerçekleştirdikleri projeleri; “insan, çevre ve hayvan” odaklı olarak üç kategoride yürüttüklerini ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“İnsan odaklı projelerimizde aile olgusunu, sağlığı, kültürü ve ülke ekonomisini ön planda tutarak çalıştaylar, seminerler, projeler, sergiler ve etkinlikler gerçekleştirmekteyiz.
Ülkemizin büyük sorunlarından olan çevre konusunda ise sıfır atık odaklı pilot projeler ve orman projeleri yürütmekteyiz. Çevresel projeler kapsamında gerçekleştirdiğimiz "Tatlısu Sıfır Atık Pilot Projesi" kapsamında bu güne kadar yaklaşık 80.000 kg cam, 25.000 kg kağıt, 13.000 kg plastik ve 1.300 litre evsel yağ toplanıp geri dönüşüme gönderilmiştir.
Çamlıbel bölgesinde oluşturduğumuz ve her doğan bebek adına dikilen bir ağaçla yapılan "Hoş Geldin Bebek" ormanında 5 yıl sonunda 18.000 ağaca ulaşma hedefimiz vardır. Ayrıca 7 zirvede KKTC bayrağı açma yolunda elim bir kazaya kurban giden değerli gencimiz Birkan Uzun anısına da aynı bölgede bir orman oluşturmuş bulunmaktayız.
Bunun yanında Anne-Babalara kılavuz olacak, sağlıklı bir toplum olabilmenin yolunun sağlıklı ve mutlu çocuklar yetiştirmekten geçtiği bilinci ile "Mutlu Çocuklar Anne-Baba el kitabımız" profesör hocalarımız tarafından yazılıp 1500 adet basılmış ve ailelerle eğitimler çerçevesinde paylaşılmaya devam etmektedir.
Kanser, Thalassaemia, kan bağışı ve engelli bireylerimize yönelik farkındalık etkinlikleri yapılmış ve devam etmektedir. Aile çalıştayı, çocuk hakları çalıştayı, turizm ve ekonomi çalıştayı gibi bilimsel çalışmalar yapılmış ve hazırlıkları devam eden yaşlı hakları çalıştayı da önümüzdeki günlerde yapılmaya devam edecektir. Özellikle pandemi döneminde eğitimden uzak kalıp online eğitim için mali durumu elverişli olmayan çocuklarımıza internet, tablet ve laptop desteklerimiz olmuş çocuklarımızın eğitime dönmeleri sağlanmıştır.
Senfoni orkestramız ile yapılan konserlerimizin yanı sıra 69 özel eğitime ihtiyacı olan 7-10 yaş arası engelli çocuklarımız arasından seçilen 22 çocuğumuzla “Fidan Çocuk Korosu” kurulmuş ve Atatürk Spor Salonu’nda konser verilmiştir.
Yine eşim Sibel Tatar öncülüğünde 45 kadın kooperatifinden 43’ü bir araya getirilmiş ve “Kadın Kalkındırma Ağı” oluşturulmuştur.
Sosyal projelerimiz kapsamında kültür ve tarihimizi de unutmadık. Bu bağlamda Kıbrıs’ın tarihi kapı ve sandıklarını araştırıp bir kitap haline getirdik. Ayrıca 15 Kasımda yaptırmış olduğumuz kapı ve sandıklarının birebir benzerleri ile AKM’de bir sergi açmayı planlıyoruz. Bunun yanında uzun yıllar önce adamızda yaşamış cüce filler ve nesli tükenmeye yüz tutmuş Akdeniz Foklarının fosillerinin araştırılması ve yer yüzüne çıkarılıp sergilenmesine yönelik projemiz de devam etmektedir.
Sosyal etkinlikler çerçevesinde gençlerimiz bizim için önemliydi. Liseli gençlerimiz ve yurt dışında okumaya gidecek olan gençlerimizle bir araya gelerek her biri fahri temsilcimiz olan bu gençlerimizle istişarelerde bulunduk. Liseler arası şiir yarışmaları gerçekleştirdik. Gençlerle buluşmalarımız devam edecektir.
Hayvanlara yönelik yapılan projeler kapsamında da bugüne kadar 150 sokak köpeği kısırlaştırdık ve kısırlaştırmaya devam etmekteyiz. Bunun yanında kelebeklerin gizemli dünyasının konuşulduğu bir çevre semineri düzenledik. Hayvan derneklerine yaptığımız katkılarımız da devam edecektir.”