Tatar, Kıbrıs Türk toplumunu temsil edemez!

Serhat İncirli

BM Genel Sekreteri, yeni bir temsilci atadı…

Temsilciler zincirine ya da tesbihine yeni bir halka veya yeni bir taş daha eklendi.

-*-*-

Atamaya BM Genel Sekreteri ve beş daimi üyenin “destek” haliyle “onay” veya tersi; “onay ve destek” verdiği açık…

-*-*-

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis atamadan memnun…

Ve Hristodulidis, “… Çözümden başka yol yok…” ifadesini de kullandı “memnuniyet” açıklamasında!

-*-*-

Ersin Tatar mı?

Tatar, Ankara ve Antalya’daydı…

Ankara’da Türkiye Belediyeler Birliği ile Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği iş birliğinde hazırlanan “İzler Silinmeden” adlı fotoğraf sergisinin açılışı ve resepsiyonuna katıldı…  Antalya’da ise Türkiye Kamu-Sen'in düzenlediği İstişare Toplantısı’nda yer aldı.

-*-*-

Daha önce de yazdım, bu tür temaslar, “Yüce KKTC Devleti’ni aşağılıyor…”

Tatar, bilerek veya bilmeyerek; “Yüce devletimizi” küçük düşürmektedir ve bu konuda kesinlikle yargılanmalıdır!

Çünkü bir devletin başkanı, “mütekabil” olmayan gezi veya ziyaretler gerçekleştiremez.

Gerçekleştirirse, buna özel ziyaret denir ve masraflarını devlete yani vergi mükelleflerine ödettiremez…

-*-*-

Tatar, Türkiye’ye resmi ziyaret yapacaksa, bunun uluslararası ilişkilerde belirlenmiş kuralları söz konusudur…

Eğer davet edeni gittiği ülkenin devlet başkanı değilse, davet daha en baştan “özel” bir davet halini alır…

Ve tekrar ediyorum, masrafını kendi cebinden karşılamalıdır…

-*-*-

Neyse, bu arada belirtelim, bilime hizmetlerinden olsa gerek; Tatar’a Belek Üniversitesi’nde Fahri Doktora Unvanı da takdim edildi.

-*-*-

“Madem ki Antalya’dayım, bari bir şeyler söyleyeyim ki dostlar alış verişte görsün” diye mi düşündü yoksa gerçekten “tamamen gezme maksatlı bu temasları”, “yok be aha çeşitli demeçler de veriyorum, davamızı anlatıyorum”a mı çekmek istedi bilemem ama basın mensupları ile de bir araya geldi…

Önce bilinen hikayeler; katliamlar falan…

-*-*-

Ve ayrıca ne dedi Antalyalı basın mensuplarına?

Bakalım…

“… KKTC Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devleti olarak gelişmeye devam ediyor… Üniversitelerimizde verdiğimiz eğitim, turizm ve tarımsal alanda gelişiyoruz. Anamur, Alaköprü barajından asma borularla KKTC’ye yılda 75 milyon metre küp suyun akması ile tarımsal alanda büyük hizmetlerimiz olacak"…

-*-*-

Bu ifadelerin ne kadar gerekli, ne kadar önemli ve en önemlisi ne kadar doğru olduğuyla ilgili değerlendirmeyi size bırakıyorum!

-*-*-

Başka ne dedi?

“Antalya Akdeniz'deki en başarılı turizm kentidir… Antalya’nın tecrübesini KKTC ile de paylaşması en büyük temenni ve dileğimdir” dedi.

Bu nasıl bir sözdür?

Bu nasıl bir düşüncedir anlamakta zorlanıyorum!

Antalya, turizmde KKTC’nin rakibidir…

Ayrıca tecrübesini paylaşacaksa, 1974’ten veya 1983’ten bu yana geçen sürede neden paylaşılmamıştır?

Ne zaman paylaşılacaktır?

-*-*-

Başka neler söyledi?

“KKTC’nin çehresinin değişmesi, doğası ve turizme yönelik imkânlarının artması için olağanüstü bir çaba içerisindeyiz. KKTC’nin de bu bölgede bir destinasyon olarak gösterilmesi ve tanıtılmasının önemli olduğunu değerlendiriyorum. Ercan Havalimanımıza yeni açılan ek terminallerle artık daha fazla yolcu ve daha fazla turist KKTC’ye ulaşabilecek. Bizim temaslarımızın her iki halkın kaynaşması ve ileride yapılacak olan iş birliklerine zemin oluşturması bakımından önemli buluyorum. Tüm Antalyalılara, KKTC’den getirdiğim sevgi ve muhabbetleri paylaşmak istiyorum”…

-*-*-

“Olağanüstü çaba” derken?

KKTC, bir turizm destinasyonu değil mi, hala “gösterilmeyi” mi bekliyor?

Her iki halkın kaynaşması için temas yapma olayı nedir?

-*-*-

Gerçekten tüm samimiyetimle soruyorum; yok mu bu kardeşimize “lütfen sus be gardaş” diyecek birileri?

Seviye bozuk asfaltta sürünüyor!

Geziyoruz, eyleniyoruz, vakit öldürüyoruz, para da harcıyoruz, haaaa cumhurbaşkanı havası kapıyoruz ama sonuç bomboş!

-*-*-

Ve başa dönelim; hani Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, eski Kolombiya Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar'ı Kıbrıs Şahsi Temsilcisi olarak atadı ya; Tatar bu konuda yazılı açıklama yapmış…

Bir şeyler söyleniyor açıklamada…

6 aylığına atandı falan gibi…

Tamamen saçma bir açıklama…

Huysuzluk belirtme, çözümsüzlük yaratma açıklaması…

Yazık bu topluma!

Yazık Kıbrıslı Türklere!

Çok yazık!

-*-*-

Daha maça başlamadan, takımın kaptanından dolayı yeniğiz…

Daha ne diyeyim!

-*-*-

Toplumunun çıkarlarını değil, toplumunun geleceğini değil; şahsi menfaat ve koltuğunu ha bir de Türkiye’nin emirlerini nasıl dile getireceğini düşünen biri…

Kesinlikle bırakmalı ve gitmeli!

-*-*-

Müzakereler başlayacaksa, o masaya benim adıma Tatar oturamaz, oturmamalı!

Tatar, Kıbrıs Türk toplumunun veya Kıbrıslı Türklerin temsilcisi değildir…

Beni temsil edemez…

Tatar, sadece, Tayyip Erdoğan’ın basit bir kuklasıdır…


Başka ülkede yaşayamam!

Türkiye’yi yönetenlere biat ve itaat etmeyenler…

Patatesimiz…

Narenciyemiz…

Şimdi enginarımız…

-*-*-

Nedir bunlar?

Türkiye’ye giremeyenler!

-*-*-

Rum mülkü satan, satılına aracılık eden avukat ya da emlakçılar…

Peki bunlar nedir?

Bundan böyle, AB ülkelerine ve tabii ki Güney Kıbrıs’a geçmeye korkması gerekenler!

-*-*-

Cauuuuuv; başka ülkede yaşayamam!


Dün de yazdık; Kıbrıs Cumhuriyeti’nde hastane, klinik, yaşlılar evi gibi yerlere girerken son 48 saat içerisinde yapılmış Kovid 19 testi istenecek… Ayrıca bu yerlerde kesinlikle maske takılacak… Şimdi bu Kovid meselesi geri gelirse; aşılanacak mıyız? Maskelenecek miyiz? Testlenecek miyiz? Ve birileri çok paralar kazanmaya devam mı edecek? Kime inancağız?