Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar, New York’ta yapacağı temaslarda, Kıbrıs Türk tarafının duruşunu, Kıbrıslı Türklerin neden egemen eşit statüsünün teyit edilmesini istediğini anlatacaklarını söyledi.
"Uluslararası zeminde onlar gibi bir statümüzün olmasını talep ediyoruz, 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinden gelen müktesep hakkımızın tescilini talep ediyoruz” diyen Ersin Tatar, BM Genel Kurulu'na katılmak için New York'a hareketi öncesinde TAK’a açıklama yaptı.
Egemen eşitlik konusunda, müzakerelerin başlayabilmesi için Kıbrıs Türk tarafı olarak tanınmayı ön koşul olarak talep etmediklerine dikkat çeken Tatar, müzakereler çöktüğünde Kıbrıs Rum tarafının yoluna Kıbrıs Cumhuriyeti olarak devam ederken, Kıbrıs Türk tarafının yolunu herhangi bir statüsü olmadan sürdürdüğüne dikkat çekti.
Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, uluslararası zeminde Kıbrıs Rum tarafı kadar bir statü istediğini, bunun için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin “Kıbrıslı Türkler Kıbrıslı Rumlar kadar egemen eşittir” şeklinde bir karar alması gerektiğini söyledi.
Tatar, bunun Kıbrıslı Rumlara bir zarar vermeyeceğini, Kıbrıslı Türklerin statüsünün yükselmiş olacağını, dünyada daha çok kabul göreceğini kaydetti.
“Çözüm olasılığını artırır"
Bunun çözüm olasılığını da artıracağını anlatan Tatar, "Çünkü şimdi Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafını çözüme muhtaç olarak görüyor, bir gün gelecek ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olacaklar şeklinde bakıyorlar" ifadesini kullandı.
Tatar, Kıbrıslı Türklerin egemen eşitliği teyit edilirse, müzakerelerin iki devlet arasında, iki devletin iş birliği ile olacağını, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “yama olma” olasılığının ortadan kalkacağını, Kıbrıslı Rumlara da ‘bir anlaşma olmaması halinde Kıbrıslı Türklerin bir devlet olarak yoluna devam edeceği’ mesajı verileceğini söyledi.
"Tüm başlıkları görüşmeye hazırım"
Cumhurbaşkanı Tatar, “egemenlik, eşit statüde toprak, mülkiyet, anayasa… Tüm başlıkları kapsamlı görüşmeye hazır” olduğunu da vurguladı.
"Federal bir yapıda Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin eşit olma olasılığı yok" diyen Tatar, Kıbrıs Rum tarafının niyetinin Kıbrıs Türk devletinin ortadan kalkması, aldığı tüm kararların (tapularla ilgili olanlar da dahil) sıfırlanması ve Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama yapılması olduğunu iddia etti.
Böyle bir durumda, korunacak olan Kıbrıs Cumhuriyeti yapısının içinde Kıbrıs Türk tarafının zaman içinde yok olup gideceğini öne süren Tatar, “Bu sonunun başlangıcı olur” iddiasında bulundu.
Tatar, birtakım vaatlere kanarak tehlikeli süreçlere girilmemesi için dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
"Bağımsızlık en doğal hak…"
Dünyada birçok devletin mücadele verilerek kurulduğunu, Türkiye'de kurtuluş savaşı sonucu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu anlatan Tatar, Kıbrıslı Türklerin de kurtuluş savaşı verdiğini dolayısıyla bağımsızlığın en doğal hakları olduğunu söyledi.
Tatar, muhalefet partilerinin de "Kıbrıslı Türklerin halk olarak statüsünün ortadan kaldırılması ve Kıbrıslı Rumların yönetimine yama olmasını" istemediğine inandığını söyledi.
Kıbrıslı Türk akademisyen Tözün Bahçeli’nin bir makalesinde “Güçlü bir toplum ile zayıf bir toplumun kurduğu federal bir yapının dünyanın hiçbir yerinde yaşatılamadığı" tespitinde bulunduğuna işaret eden Tatar, üçlü veya dörtlü federal yapıların yaşama şansının daha çok olduğunu kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Rum tarafı gibi bir tarafın daha güçlü ve nüfus olarak daha çok olduğu, özellikle mülkiyet sorunun da bulunduğu bir yerde federasyonun başarılı olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
İşbirliği önerileri...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hidrokarbonlar, yenilenebilir enerji, temiz su ve düzensiz göç başlıklarında yaptığı önerilere de değinen Tatar, Kıbrıs Rum tarafının Ercan Havalimanının Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde uluslararası uçuşlara açılması önerisinde bulunduğunu hatırlattı.
Tatar, "BM denetiminde olması demek Kıbrıslı Rumların denetiminde olması demektir. Yapılan tüm önerilerin tek amacı Kıbrıs Türk tarafını Kıbrıs Rum Yönetimine yama yapmak" ifadesini kullandı.
Mağusa Limanı’nın AB denetimine devredilmesinin de aynı anlamı taşıdığını anlatan Tatar, Ercan Havalimanı ile ilgili önerilerinin altında FIR hatlarının yattığını, Birleşmiş Milletler ile Kıbrıs Rum Yönetiminin iş birliği bulunduğundan FIR hatlarının Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından idare edilme olasılığının bulunduğuna dikkat çekti.
Kıbrıs Türk tarafının dört başlıkta sunduğu önerilerin işbirliği temelinde olduğunu ancak Kıbrıs Rum Yönetiminin hiçbir öneriye sıcak bakmadığını kaydeden Tatar, muhaceret konusunda iki tarafın sıkıntılarının bulunduğunu, komite kurulmasını önerdiklerini; hidrokarbon konusunda da komite kurulup bir anlaşmaya varılmasını önerdiklerini, su konusu ve elektrik konusunda da işbirliği önerdiklerini ancak Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in işbirliğine yanaşmadığını vurguladı.
“Üçlü görüşme girişimi yok"
Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 2023 başında başkanlık seçimi yapılacağından herhangi bir tarafın üçlü görüşme (Kıbrıs Rum, Kıbrıs Türk ve BM) için girişim yapmadığını kaydetti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde başkanlık için yarışan adayların duruşlarını Kıbrıs sorunu açısından da değerlendiren Ersin Tatar, adayların tümünün kafasında “Kıbrıs bir bütündür ve federal bir yapıda AB’de olacaktır” düşüncesinin yattığını, hiçbir adayın Türk askerinin adada kalmasını kabul etmeyeceğini, basit konularda bazı adaylarla anlaşmanın daha kolay olabileceğini ancak esaslı konularda hepsinin ayni düşüncede olduğuna inandığını ifade etti.