Olay kötü ama bazı gazetelerimizin, haber sitelerimizin, medyamızın haberi yayınlayış biçimi daha da kötü…
Dünkü gazetelerde veya diğer yayın organlarında haberi görmüş veya okumuşsunuzdur;
Eşiyle başka bir adamın ilişkisi olduğu iddiasında olan koca, önce diğer adamdan tehditle 15 bin TL sızdırmış, sonra da eşini kullanarak adamı bir yere çağırmış, elini kolunu bağlamış, ona tecavüz etmiş, olayı videoya da alarak yine tehdit etmiş.
Böyle bir olay yaşanmışsa ve bu olayı buraya tekrar aktarmak bile çok zorken bazı yayın organlarının bu olayı aktarış biçimleri haberciliğin tekrar ve tekrar tartışılmasını gerektirir.
Gazetemiz Yenidüzen bu konuda yine ilkeli gazeteciliğini ortaya koydu, olayda isimleri geçenlerin baş harflerini vermekle yetinirken, ne yazık ki bazı basın-yayın kuruluşlarımız tiraj uğruna açık isimler ve fotoğraflarla da haberi yayınlama gereği duymuşlar.
Hata etmişler, çok büyük yanlış yapmışlar, basın etik değerlerini çiğnemişler, ayaklar altına almışlardır. Çünkü henüz haberin doğruluğu ispatlanmamış, varsa suç mahkemece karara bağlanmamıştır. Bu gibi olaylarda kişileri deşifre ederek henüz ispatlanmamış bir suçu birilerine yapıştırmak ne basın ne de kişisel ahlakla bağdaşmaz. Suç ispatlansa bile bu gibi haberlerin yansıtılış biçimi yine tartışılmalıdır.
Umarım bu konuda böyle yayın yapanlar, başında olması gereken değerlendirmeyi geç de olsa kendi içlerinde yaparlar ve kamuoyundan özür dilerler.
-----------------------------------------------------------------------------
Yunanistan’ın borcu
AB liderleri dün Yunanistan’ı tekrar görüştü.
Yunanistan ay sonu yüklü bir borç ödemek durumunda ama parası yok. AB, bazı ekonomik tedbirler karşılığında bu borcu görüşmek istiyor ama Yunanistan karşı çıkıyor. Dün ya taviz verecekti Çipras ya da AB’yi ve euro bölgesini terk edecekti. ‘Uzlaşma’ haberleri geldi ama eğer uzlaşma varsa büyük ihtimalle Yunanistan’ın taviz vermesi anlamına geliyordu.
Syriza seçimi halka hoş gelen, ekonomik anlamda halkı rahatlatan vaatler verdiği için kazanmıştı.
Oysaki AB ile uzlaşı bu vaatlerden geri adım atma anlamına geliyor bir yerde…
Eğer böyle bir uzlaşı varsa Çipras, ülkesinde nasıl karşılanır, bundan sonra Yunanistan’da desteği ne olur, halk yine arkasında durur mu belli değil.
Ancak şunu söyleyebilirim; Çipras’ın seçim öncesi biraz da ‘fazla uçarak’ verdiği vaatlerden vazgeçerek bazı ekonomik tedbirleri kabul etmesi daha akılcıydı.
Öyle de oldu gibi görünüyor eğer haberler doğrulanırsa…
Evet, halk biraz daha sıkıntı çekecek ama AB’nin desteğinin devamı da buna bağlı.