Merhabalar nasılsınız?
Merhaba, iyiyim, sen nasılsın?
Ben de iyiyim, sağolun.
Her şey bozuktu hani! Bak sen de iyisin, kime sorsam iyi olduğunu söylüyor.
Kibarlıktan olsa gerek. Karşılaştığımız birinin canını sıkmak istemeyiz.
İyi de bir şey söyleyin canım… Ondan sonra bana şunu yapmadın, bunu yapmadın diye şikayet ediyorsunuz. Bak Ahmet da geliyor… bir de ona hatırını sorayım bakalım ne diyecek?
Ahmet nasılsın?
Nasıl olalım, iyiyim, sizi sormalı.
Bak gördün mü o da iyiymiş. Demek ki her şey güzel, sorun yok. Hade bana müsaade, size iyi günler.
***
Ahmet neden her şey güzel dedin yahu!
Sen ne dedin?
E yani ben da iyiyim, sorun yok dedim ama…
Aması ne? beni mi atacan öne? Nasrettin Hoca’nın bir hikayesi var bilin onu…
Bilirim bilirim, tamam, anlatma.
***
Doktor, benim bir çekingenliğim var. Kafamdakini söyleyemiyorum, içimde kalır, ondan sonra da kahrolurum. Ha bu sefer söyleyeceğim diyorum ama gene olmuyor, size geldim belki tedavi olurum.
Hiç merak etmeyin, sizinle bazı denemeler yapacağız bakalım ne olacak!
Ne gibi deneme doktor!
Sen bekle biraz… Bir iki seans seninle biraz konuşalım, ondan sonra da denemeye geçeriz.
Tamam doktor.
Bugünkü süremiz bitti, haftaya gene görüşürüz.
***
E doktor bir hafta geçti geldim ben gene…
Evet, anlat bakalım… Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Oooo doktor sen da fazla dizi izlen galiba…
Ne dizisi Ali bey… Bu benim mesleğim. Ortada bir sorun varsa genelde çocuklukta yaşananların altında aramak lazım onu… Ki sizde de gördüğüm kadarıyla kendinize bir güvensizlik var.
Evet var doktor ama sadece benim değil galiba… arkadaşlara bakıyorum, topluma bakıyorum, sanki herkes benim gibi…
Evet, tabii… Savaşları, fakirliği yaşamış bir toplumuz. Eskiden ebeveynler de çok sertti. Bu süreç toplumu olumsuz anlamda etkilemiştir mutlaka…
***
(Gidip gelir Ali birkaç kez daha psikiyatra… Çocukluğundan başlar, gençliğine, yetişkinliğine… Aile ilişkileri derken doktor artık Ali’nin hayatının en ince ayrıntısına kadar hakimdir. Ali artık umutlanmıştır, kendine güveni gelecektir. Doktor onun ‘G’ noktasını bulmuştur mutlaka!)
***
Artık denemeye başlayabiliriz Ali bey…
Güzel doktor, nasıl bir deneme yapıyoruz?
En son yapmak istediğin, söylemek istediğin de söyleyemediğin ne var? Kime ne söylemek isterdin?
En son bir vekille karşılaştık, hatırımı sordu, ben de iyiyim dedim, arkadaşa da sordu, o da her şey güzel dedi. Vekil de mutlu mutlu ayrıldı. Halbuki çok farklı şeyler söylemek isterdim, yolsuzlukları , partizanlıkları, ödenemeyen maaşları sormak isterdim ama soramadım.
Tamam öyleyse, o vekili bulup sormak istediklerini sormalısın o zaman.
Nasıl doktor, telefonda arayıp “gel sana söylemek istediklerim var” dersem gelmez ya!
Nerelere gider, rastlayabileceğin bir yer yok mu?
Ha var, mahalledeki kahveye gelir tavla oynamaya…
Tamam işte, o gittiği saat sen de git, söylemek istediklerini hazırla, beni de ara, gelip seni yerinde izleyeyim.
Anlaştıkları gibi buluşurlar kahvehanede ve Ali başlar sıralamaya sorularını vekilin şaşkın bakışları arasında…
(Doktor, Ali’deki başarısına sevinir ve başlar o da sorularını Ali vasıtasıyla vekile aktarmaya;)
Beni gördüğünde niçin selam vermedin,
Kredi işimi neden halletmedin,
Kardeşimin işini neden yapmadın,
Ali başarısının hızıyla sonradan olayın farkına varır;
Oooo doktor, senin bir doktora ihtiyacın var. Sana birini tavsiye edeyim istersen...
İKİ SÖZ
Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi vardır.
John Lyly
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir.
John Christian