Tek bir Kıbrıs var.
Bir!
One!
Ena!
Dünya böyle kabul ediyor.
Nasıl ki “Tek bir Türkiye” var.
“Tek bir Kıbrıs” diyor.
* * *
“Biz bir devlet daha kurduk” diyebilirsiniz.
“İki ayrı” diyebilirsiniz.
Ama kendinizi kandırmanız ya da kendinizi ikna etmeniz yetmez.
Dünyayı da kandıracak ya da dünyayı da ikna edeceksiniz.
Birleşmiş Milletler’i de...
Avrupa Birliği’ni de...
Rusya’yı da...
Hepsini ikna edeceksiniz.
Çünkü “toprak bütünlüğü” diye bir kavram var.
“Fetih” mantığında olmuyor.
Siz “olur” deseniz de olmuyor.
Öyle olsa en yakın coğrafyalarınızda, nicesi ayrılır, nicesi “biz de ayrı devlet kurduk” der.
“Etnik kimlik” temelli çok devlet doğar.
* * *
Nereye geleceğim.
Çözümün modeli değişse de, dünyayla uzlaşmanız gereken unsurlar değişmiyor.
Eskiden “iki ayrı devlet” diyenler...
Şimdi “Avrupa Birliği çatısında iki ayrı devlet” diyor!
Avrupa da peşimizden koşuyor ya (!)
* * *
İstediğiniz modeli masaya getiriniz, ister “iki ayrı devlet” deyiniz, ister “devletler topluluğu.”
Ayrılığın da bir anlaşması var.
Toprak, mülkiyet, harita, garantiler, güvenlik, asker için her şartta uzlaşacaksınız.
Çözümün modeli değiştiği zaman “ihtilaflı başlıklar” değişmiyor.
* * *
“KKTC” sonsuza dek de yaşayabilir.
Ama ne olur?
Türkiye’deki uluslararası maçlarda, kale arkalarına teşkilat işi KKTC bayrakları asılır.
Görüntüde olursunuz sadece.
Seyirci!
“Onlar” oynar, siz “taraf” tutar ve sadece bağırırsınız.
Dünyasızlık hepimizi boğar!
Şimdi boğduğu gibi…
* * *
Tek bir Kıbrıs vardır.
Tek bir Türkiye!
Kıbrıslı Türkler açısından seçim bence hangisinin içinde olacağıdır.
Erimeden!