Bence ülkemizde özellikle son yıllarda artan bir ivmeyle getirildiğimiz konjonktürde değişim için siyasi aktivizm ilk ve tek şart değil !
İnsan kendince ve yeterince değişirse, KİŞİSEL OLAN POLİTİK hale gelir.
İşte bu yöntemi toplumsal sorunları çözmek için kullanmalıyız.
NİCELİĞİN NİTELİĞE DÖNÜŞMESİ YÖNTEMİni.
Başka türlüsü de bu memleketin var olan ve yaratılan sorunlarını çözmede kanımca artık yetersiz kalır...
Hele de siyasetinizi bugüne kadar gücü elinde tutanların yaptıkları gibi haksızlık üzerinden kurgulayıp, değişim yapmaya kalkışmak; bizi yine o hiç arzulanmayan partizanlığa taşır.
ESAS SIR İNSAN BOYUTUNDA;
Bu yüzden yaşam tarzını siyasete endekslemek yerine;
SİYASETİ YAŞAM TARZI ÜZERİNDEN KURGULAMAK,
belki de en doğru yöntemdir...
Siyasetimizin, insanlık durumunu demokrasi, kültür, insan hakları, hukuk vb. kavramlar ile iyileştirmesi bir amaç olmalı...
Siyasetimizin ve uygulamalarımızın ODAK NOKTASI bu olmalı.
Ve bu yalnızca kâğıt üzerinde değil, yaşamın her alanında fonksiyonel olarak vücut bulmalı...
MARX, sosyal olayların merkezinde, EKONOMİnin olduğunu bilimsel olarak ortaya koymuştu;
Günümüz koşularında ve özellikle de ülkemizde gelin biz buna bir de ÇEVREyi ekleyelim.
Bugün;
ÇEVRENİN VE EKONOMİNİN GERİLEMESİNE NEDEN OLAN İLE KALKINMAYI SAĞLAMAYA ÇALIŞAN FAKTÖR AYNIDIR;
Çünkü;
Problemlerin ve çözümlerin odak noktasındaki ana faktör, İNSANdır !..
DEMOKRAT VE AKTİF VATANDAŞ düşüncesiyle;
Demokrasimize, kültürümüze, insan haklarına ve hukuka sahip çıkalım, koruyalım. Bu çok önemli...
Yoksa bazı odaklar, kendi düşüncelerinde bizleri, sadece PASİF TÜKETİCİ BİR HALK durum ve düşüncesine indirgedi..!
BİZ, BİR PAZAR EKONOMİSİNDEN SOSYAL BİR PAZAR HÂLİNE SÜRÜKLENDİK.
PAZAR EKONOMİSİ bir araçtır;
Verimliliği ve etkinliği düzenleyen bir araç...
Para da bu pazarda bir ölçü birimi olarak kullanılır.
Ancak "SOSYAL PAZAR" her şeyin bir piyasa değeri ile alınıp/satıldığı bir hayat tarzıdır..!
O yüzden dostlarım;
Biz artık kendi hayat vizyonumuzu savunmalıyız.
Topluma kendi hedef ve değerlerini seçme kapasitesine ulaşacak bir haklar ve özgürlükler çerçevesi sunmalıyız...
Burada farkına varmamız gereken önemli bir şey daha var ki, o da;
Paranın bu kadar büyük bir gücün sâhibi nasıl olduğudur?!..
Bu güç bu memlekette gerçekte olmayan bir para üzerinden bankalar tarafından yaratılıyor.
Sen kullanımda olan paranın %90'ını borç olarak yaratıyorsan, bu paranın kârı ile geri dönebilmesi için paranın gücünü de teşvik edersin...
Bizler ise her ne kadar rasyonel ve gerçekçi düşüncelere sahip olsak da, PARANIN DOMİNE EDİCİ GÜCÜ KARŞISINDA ETKİSİZ KALIYORUZ..!
İşte değerli dostlar, bu yüzden;
Kimliksiz ve tarihsiz bir meta piyasasını CTP SAVUNAMAZ...
LİBERAL TOPLUM MODELİNİ OLUŞTURMA ÇABASI,
CTP İÇİN GEÇERLİ BİR MODEL DE OLAMAZ !
Çünkü;
Tek kişilik Sosyalizm olmaz...