Fehime ALASYA
Alışveriş Sepeti’ni bu hafta Lefkoşa ve civarındaki marketlerden dolduran YENİDÜZEN, bazı temizlik malzemelerinde fiyatların tırmandığını gözlemledi.
Markası ve gramajı aynı, fiyatı ise farklı bazı ürünler bu haftaki tabloya yansırken, benzer durumda farklı fiyatlandırılan ithal ve yerli ürünler de dikkat çekti.
En temel tüketim maddesi olan ve geçtiğimiz hafta zamlanan ekmekte ise kimi marketlerin fiyatını güncellediği, kimisin ise hala eski fiyatlarla satış yaptığı dikkat çekti. Alışveriş Sepeti’ne giren bazı temizlik malzemelerinin son günlerde fiyatında yükseliş görüldü.
Erülkü Süpermarket’te uzun süredir 25,99 TL’den satışta olan Palmolive sıvı sabun bu hafta 29,15 TL’ye tüketiciye ulaştı. 85 TL olan çamaşır deterjanı 99 TL, 18,95 TL olan çamaşır suyu Domestos 20,85 TL’ye yükseldi.
Buna karşın bulaşık deterjanı fiyatlarının 26,90 TL’den 24,15 TL’ye gerilediği de dikkat çeken bir diğer ayrıntı oldu.
Ekmekte kimi market fiyatları güncelledi, kimisinde hala eski fiyat
Ekmek kimi markette hala 5 TL civarı, kimisinde zamlı fiyat 7,50 TL civarında… Geçtiğimiz haftalarda ekmeğe yapılan fiyat artışı sonrası hala bazı marketlerin fiyat güncellemesi yapmadığı dikkat çekti. Kimi markette 4,99 TL olan ekmek, kimisinde 5,25 TL. Bazı marketler ise fiyatlarını güncelleyerek 7,50 TL sularına çekmiş durumda…
Markası, gramajı aynı, fiyatı farklı…
Bakliyat, bazı temizlik malzemeleri ve nescafe gibi bazı ürünlerde marketler arası fiyat farkı yine dikkat çekti. Markası ve gramajı aynı olan birçok ürün, marketten markete farklı fiyatlarla raflarda yer aldı.
İthalde de yerlide de ‘değişken’ fiyatlar
Marketten markete değişen ürün fiyatları yanı sıra ithal ürünlerde de, yerli ürünlerde de ‘değişken’ rakamlar ortaya çıktı…
Con kahvenin 125 gramı kimi markette 20 TL iken kimi markette 26 TL olarak raflarda yer aldı, ithal ürün olan Pınar Labne Peyni ise 20 TL’den başlarken bazı marketlerde 33 TL’yi aşan fiyatlarla tüketiciye ulaştı.
Mar Tavuk Çiftliği Direktörü Mehmet Ali Refikoğulları:
“Yumurtaya %10 zam kaçınılmaz”
Yem fabrikasında kendi yemini üreterek piyasanın yumurta ve tavuk eti ihtiyacını destekleyen Mar Tavuk Çiftliği’nin Direktörü Mehmet Ali Refikoğulları, “Ben de kendi yumurtalarımızı marketten alıp evime götürüyorum. Beni gördüklerinde ürünlerimizin lezzetli olduğunu söylüyorlar, bundan büyük bir manevi haz alıyorum” dedi.
Tek amacının vatandaşa doğal yemlerle üretilen, sağlıklı yumurta ve tavuk eti yedirmek olduğunu anlatan Refikoğulları, YENİDÜZEN’in bu haftaki Alışveriş Sepeti’ne konuk oldu.
Fiyatıyla ve piyasa eksikliğiyle geçtiğimiz aylarda adından epeyce söz ettiren yumurta fiyatlarına bu kez de %10 zam yapılacağı öngörüsünü paylaşan Refikoğulları, “Zararımızı ne kadar kurtarırız diye hesaplıyoruz” dedi.
Yakın zamanda yeniden yumurtaya zam beklentisi olduğunu ifade eden Refikoğulları, yumurta üreticilerinin ‘zarar etmeme, sürdürülebilir olma’ çabası içersinde bulunduğunu anlattı.
Refikoğulları, tavuk eti ve yumurta fiyatlarının %10 civarında zamlanacağını kaydetti.
Giderlerin %70’inin yem, %30’unun ise enerji ve personel gibi bazı giderlerin olduğunu anlatan Refikoğulları, yağ, soya, mısır gibi yem hammaddelerinin kısa sürede zamlandığını belirtti.
620 Dolar olan soya ham maddesinin tonunun 690 Dolar’a çıktığını kaydeden Refikoğulları, “Dövizin kendi içindeki tırmanışı yanında ham maddelere üretici firmalar tarafından yapılan bu artış fiyatların yukarıya çekilmesini kaçınılmaz kılıyor” dedi.
“Maliyetlerin aşağıya çekilmesi kimsenin elinde değil…”
Dünya borsasına göre yem hammaddesini temin ettiklerinin altını çizen Refikoğulları, maliyetlerin aşağıya çekilmesinin mümkün olmadığını anlattı.
Refikoğulları, şöyle devam etti:
“Devlet de Türkiye’de hiç kimse bir şey yapamaz. Yemin %60’ı mısırdır ve Ukrayna, Romanya ve Rusya’dan geliyor. Geçen yıl 230 Dolar tonu olan mısır, bu sene 390 Dolardır. Soyayı Amerika’dan alıyoruz. Yumurtaları paketleme ambalajları da döviz üzerinedir ve fiyatları yüksektir. Yumurta üretiminde isteseniz de giderlerden kısamazsınız. Yemden kısmaya kalkarsanız yumurtanın tadını bozarsınız, yapamazsınız…”
Güneyle maliyetler aynı, fiyatlar iki katı…
Güneydeki yumurta üretiminde maliyetlerin kuzey ile benzer oranda olduğunu ifade eden Refikoğulları, buna karşın yumurtanın atış fiyatlarının güneyde iki katı olduğuna vurgu yaptı.
Refikoğulları, kuzeyde 3 TL’ye yaklaşık olan yumurtanın tanesinin güneyde 6 TL’yi aştığı örneğini verdi.
Yumurta fiyatları kuzeyde çok düşüktür, üretici kar ettiği için tüketiciye pahalı gelmiyor, tüketicinin alım gücü zayıf olduğu için tüketiciye pahalı geliyor. Bunun için devlet hiçbir şey yapamaz. Türkiye’de bir nebze ham madde üretimi olduğu için biraz da ithal ettikleri için maliyet biraz da olsa düşüyor. Yumurta satan bu firmalar sadece zarar etmemek için çabalıyor. Zarar etmeyelim yeter. Geçtiğimiz yıl yumurtaya bir kez zam olurken, Dolar’ın yükselmesi, yem hammaddelerinin fiyatlarının katlanması giderlerimizi çok fazla arttırdı. Yapılacak olan %10 zam ile zararımızı ne kadar kurtarırız diye hesaplıyoruz.”
“Sağlıkla, gönül rahatlığıyla tüketiyoruz”
Yem fabrikasında kendi yemini de ürettiğini anlatan Refikoğulları, şöyle devam etti:
“Ne yedirirsek onu alırız. Biz yem konusunda çok titiziz ve kendi yemimizi kendimiz hazırlıyoruz. Ben de kendi yumurtalarımızı marketten alıp evime götürüyorum. Beni gördüklerinde ürünlerimizin lezzetli olduğunu söylüyorlar, bundan büyük bir manevi haz alıyorum. Çok yüksek karlarla çalışmıyoruz, bu tarz durumlardan keyif alıyoruz. Bu proje için çok büyük yatırım yaptık, çok hijyenik ortamda, onlarca çalışanla işimizi sürdürüyoruz.
Tek amacımız vatandaşa doğal yemlerle ürettiğimiz, sağlıklı yumurta ve tavuk eti yedirmek. Bu amaçla yola çıktık. Fiyat bir TL eksik veya fazla bilemiyorum ama ben de kendi çocuğuma bu ürünlerden yediriyorum. Sağlıkla, gönül rahatlığıyla tüketiyoruz. Fiyatlar bizim elimizde değil, devletin de TC’nin de elinde değil.”
“Soya yok, üretim zora girebilir…”
Yem hammaddesi içinde bulunan soyanın piyasada bulunmadığını da belirten Refikoğulları, ithalatçı şirketten de ‘ne zaman geleceğinin belli olmadığını’ kaydetti. Refikoğulları, üretimin bu bağlamda ilerleyen günlerde zora gireceğini kaydetti.
“Stoklar erimiş, raflar boşalmıştı ama kısa sürede hayat normale döndü”
Refikoğulları, kısa süre önce yaşanan yumurta eksikliğini de değerlendirdi. Kesim süresinde piyasada, bir ay gibi bir sürede yumurta eksikliği yaşandığını anlatan Refikoğulları, “Stoklar erimiş, raflar boşalmıştı ama kısa sürede hayat normale döndü” dedi.