<< Cezaevi nüfusunun % 80-85 oranı TC vatandaşlarından oluşmakta ve netice itibarı ile Kıbrıs Türk toplumu haksız veya bilinçsiz bir genelleme yaparak tüm TC kökenli kişilere öfke duyabilmektedir. Bu ülkede hiçbir üretimi olmadan, bu ülkeyi vatan olarak görmeyen birçok kişinin bir gecede vatandaş yapılması, seçmen yapısının ciddi anlamda bozulması, seçim sonuçlarına güveni azaltmaktadır>>
Kültürel uyumsuzluk…
Kıbrıslı Türklerin artan nüfus içinde yok oluş korkusu…
Toplumun kendini fark etme tepkisi…
Ankara’nın çeşitli politikaları…
“Besleme” polemiği…
Buraya atanan bürokratların davranışları…
Paketler…
Programlar…
Adı konmamış ama resmi nüfus politikası…
Tüm bunların Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan kültür çatışması ve tepki ortamını doğuran nedenler…
Kimilerine göre Kıbrıslı Türklerin ırkçılığa varan söylemleri belki “gaco” nitelemesi, kimilerine göre ise haklı bir tepki…
Kimisine göre “yok oluşa” karşı bir isyan türü…
Yaşadıklarımızın ne anlama geldiğini ve nereye gittiğimizi sorgulamaya devam ediyoruz.
Bu kez genç siyasetçi, CTP’den Mehmet Kale Kişi’ye sordum.
· Gaco, fica tepkisel yaklaşımı ne anlama geliyor?
· Tam bir ırkçılık olarak nitelendiriyorum. Bu tip söylemlerin günümüzde gayri ihtiyari de olsa toplumdaki her sınıftan insanın ağzında duymak kaygı vericidir. Bunu çok tehlikeli olarak görmekteyim ve bu tip söylemlerle Kıbrıs Türk toplumu içerisinde ayrışmaların çok ciddi hale geldiğini üzülerek görmekteyiz . Bunun başlıca sebebi geçmiş hükümetlerin ve şu andaki hükümetin “gelen Türk giden Türk” politikasıyla muhaceret denetimlerini yeterince yapmaması ve her gelen kişiye hiçbir kısıtlama yapmaksızın vatandaşlık vermesidir. Bunun sonucunda suç oranı ciddi boyutlara ulaşmış ve vatandaşlar en temel hakkı olan seçme hakkının ortadan kalktığını düşünür olmuştur Toplumda doğru bir davranış olmasa da bir yanılsamaya düşerek bir genelleme yaparak Türkiye'den gelen kişilerin tümünün ülkeye zarar vereceği kanısına varmakta ve bu ifadeleri kullanarak Türkiye kökenli vatandaşları ötekileştirmektedir. TC Hükümeti yetkililerinin son dönemlerde Kıbrıslı Türklerini aşağılayan ifadeleri ve uygulamaları bu durumu iyice körüklemiştir.
· Kıbrıslı Türkleri “yok olma” kaygısının altından yatan sebep nedir peki?
· Toplumda nüfusa yapısındaki değişime bağlı olarak “yok oluyoruz” kaygısının altında yatan bana göre 3 ana etken vardır. Bunlar sınır kapılarındaki denetimsizlikten kaynaklanan ve ciddi boyutlara ulaşan kriminal olaylar, kayıtsızca yapılmakta olan yurttaşlıklar ve yaratılan ekonomik yıkımdan mahvolup hızla göç eden Kıbrıslı Türk nüfustur. Türkiye’den önemli bir nüfus hiçbir denetime tabi olmaksızın ülkemize rahatça girebilmekte ve bunun sonucunda adli olaylar ülkemizde her geçen gün artmaktadır. Bunun sonucunda cezaevi nüfusunun % 80-85 oranı TC vatandaşlarından oluşmakta ve netice itibarı ile Kıbrıs Türk toplumu haksız veya bilinçsiz bir genelleme yaparak tüm TC kökenli kişilere öfke duyabilmektedir. Bu ülkede hiçbir üretimi olmadan, bu ülkeyi vatan olarak görmeyen birçok kişinin bir gecede vatandaş yapılması seçmen yapısını ciddi anlamda bozulması seçim sonuçlarına güveni azaltmaktadır. Tüm bunların yanı sıra UBP Hükümeti’nin son zamanlarda uyguladığı insafsız ekonomik uygulamalar Kıbrıs Türk toplumunu soluksuz bırakmış ve halk çareyi başka bir ülkeye kaçmakta bulmuştur. Tüm bunlar Kıbrıs Türklerde toplumsal bir yok oluş kaygısı yaratmış ve geleceğe yönelik umudu da ortadan kaldırmıştır. Aslında yok olan bir toplumun tüm bunlar sonucu kaybettiği özgüven ve umutsuzluktur. Neticede bu tip sağlıksız eğilimler ortaya çıkmıştır. Ancak Kıbrıs Türk toplumu tüm bu uygulamaların iktidar tarafından yapıldığını unutmamalı ve tepkisini TC vatandaşlarına ırkçılık seviyesine varan öfke ile değil iktidara karşı tepki koyarak yapmalıdır.
PAZARTESİ: Londra’daki Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Derman Saraçoğlu’nun görüşleri…