'Tescil' belirsizliği

Güneyde Hellim Avrupa pazarına açıldı, kuzeyde ise süreç bir türlü ilerlemedi, üretici ‘beklemede’ kaldı.

Derya ULUBATLI

Hellimin Avrupa pazarına açılması için AB Parlamentosu tarafından belirlenen tarih gelmesine rağmen kuzeydeki süreç bir türlü ilerlemedi, üreticiler ‘beklemede’ kaldı.

Parlamento, 12 Nisan’da alınan bir kararla hellimin ‘coğrafi tescilli ürün’ olarak kabul edilmesini ve 1 Ekim’de Avrupa pazarına açılmasını onayladı. Güneyde anlaşmaya katılmak isteyen birçok üretici başvuruda bulundu, denetleme firması Bureau Veritas ile işbirliği içinde gerekli prosedürleri yerine getirerek belirlenen tarihten itibaren ürünlerini “Menşe İsimi Korumalı Ürün” (PDO) olarak satışa sundu. Kuzeydeki üreticiler ise süreci başlatmak gerekli için prosedürlerle ilgili haber beklediklerini söyledi.

Yetkililerin çoğu denetleyici firma Brueau Veritas’ın kendileriyle iletişime geçmediğinden yakınırken, bir kısmı da Avrupa Birliği ve Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerini işaret etti, “bizi yok sayıyorlar” dedi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz denetleyici firmaya AB komisyonu aracılığıyla çağrı yaptıklarını ve kuzeydeki yetkililerle iletişime geçilmesini beklediklerini kaydetti. PDO Tüzüğü ile amaçlananın, ortak kültürel ve tarihi ürün olan hellim tescilinden her iki toplumun da eşit bir şekilde faydalanması olduğunu söyleyen Deniz, “kuzeyde bu mekanizmanın henüz oluşturulamaması Kıbrıslı Türk üreticilerin bundan kazanım sağlamasını engellemektedir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu ise kuzeydeki yetkililere resmi bir açıklama yapılmadığını söyledi, güneyin kendi vatandaşına ayrıcalık yaparak kuzeydeki üreticilere yardım etmediğini savundu. Kamacıoğlu, “bu muameleyi hak etmiyoruz, gerekirse Brüksel’e gidip oturma eylemi yapacağız” dedi.


Üreticiler ne yorum yaptı?

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, ciddi bir belirsizliğin hakim olduğunu ve kimsenin kendilerini net bir şekilde bilgilendirmediğini aktardı. Yaşanan belirsizlik yüzünden üreticinin de sürece olan güvenini yitirdiğini ifade eden Naimoğluları, “süreç çok yavaş ilerliyor, güney bizim piyasaya girmemizi istemiyor” şeklinde konuştu. Süt Ürünleri İmalatçılar Birliği (SUİB) Başkanı Mustafa Başlar ise kuzeydeki üreticilerin halen denetleyici firma Bureau Veritas’tan haber beklediğini dile getirdi. Şartları zorlayarak firmayla iletişime geçmeye çalıştıklarını da vurgulayan Başlar, “yine de geç kalındı, güney her adımda bizden daha önde” yorumunu yaptı.

Avunduk Süt Ürünleri Direktörü Candan Avunduk kuzeydeki üreticiler olarak göz ardı edildiklerini iddia etti, “bu ne AB’ye, ne Bureau Veritas’a ne de Güney Kıbrıs’a yakışmıyor” dedi. Öte yandan KOOP Süt Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erişmen fabrika olarak AB standartlarında üretime hazır olmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ancak henüz denetleme için kendileriyle iletişime geçilmediğini belirtti. Erişmen AB’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne avantaj sağladığını da söyleyerek, bu durumun kuzeyle güney arasında bir eşitsizlik yarattığına dikkat çekti. Gülgün firma yetkilisi Ali Bayraktar ise kuzeyde henüz herhangi bir süreç başlatılmadığını ve iki taraf arasında eşitsizlik yaratmamak adına çalışmaların bir an öne başlaması gerektiğini ifade etti. Konuyla ilgili konuşan Arden firması yetkilisi Mustafa Özbağ da “ortada dengesizlik yaratan bir ihmalkarlık var ancan onlardan mı yoksa bizden mi kaynaklanıyor bilemiyoruz” yorumunu yaptı.


Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:

“Bizimle iletişime geçmeleri için çağrı yaptık, bekliyoruz”

Hellimin AB tarafından Menşe Korumalı Ürün (PDO) olarak belirlenmesinin ardından uygulamanın 1 Ekim itibariyle yürürlüğe girdiğini söyleyen Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, ürün şartlarının uygunluğunu denetleyecek firma olarak Bureau Veritas’ın görevlendirildiğini ancak firmanın henüz kendileriyle iletişime geçmediğini belirtti. Deniz şunları aktardı: “PDO tüzüğüne göre atanan denetleme firmasının kuzeydeki denetimlerle alakalı Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile iletişime geçerek denetim sürecinde bizimle işbirliği yapılması belirtiliyor. Bu kapsamda kuzeydeki denetim sürecinin mekanizmasının oluşturulup denetlemenin başlatılabilmesi için halen Bureau Veritas’ın odamız ile iletişime geçmesi beklenmektedir. AB komisyonu ile yaptığımız görüşmeler neticesinde bizlere, bu temasın yakın bir zamanda kurulacağı bilgisi verilmiştir. Buna göre kuzeydeki firmalarla denetim sürecinin başlatılması için mekanizmanın oluşturulması da öngörülmektedir. Halen firmanın bizimle kuracağı iletişim için beklemedeyiz”.

PDO tüzüğü dışında, 12 Nisan’da alınan Yeşil Hat kararı doğrultusunda hijyen ve sağlık koşullarını yerine getiren hellim ürünlerinin güneye ticaretinin söz konusu olacağını, bu hijyen ve sağlık denetimleri için başka bir görevlendirmenin yapılması gerektiğinin de kararlaştırıldığını belirten Deniz, bu atamanın da henüz gerçekleştirilmediğini sözlerine ekledi. Deniz, “bir an önce bu adımın atılması için Odamız Avrupa Komisyonu üzerinden taleplerini iletmeye devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Şu an güney ve kuzey, ortak ürün olan hellimden eşit şekilde faydalanamıyor”

Uygulamanın güneyde başlamasına rağmen kuzeyde henüz uygulamaya başlanmaması hakkında da yorum yapan Deniz şunları söyledi: “PDO Tüzüğü ile amaçlanan, ortak kültürel ve tarihi ürünümüz olan hellimin tescilinden her iki toplumun da eşit ve adil bir şekilde faydalanması, bu ürünün paylaşılmasıdır ancak, kuzeyde bu mekanizmanın henüz oluşturulamaması Kıbrıslı Türk üreticilerin bundan faydalanmasını mümkün kılmamaktadır. Bir an önce bu sürecin başlatılması gerektiğini tüm muhataplarımıza duyuruyoruz”.


Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu:

“Güney bize bilgi vermiyor”

Güneydeki üreticilerin şu an için geçici izinler aldığını ancak kuzeydeki yetkililere henüz resmi bir açıklama yapılmadığın belirten Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, bilgi aktarımında eksiklikler olduğuna vurgu yaptı. Kamacıoğlu şunları söyledi: “Israrla güneyden birileriyle görüşüp bize bilgi aktarmalarını istiyoruz ancak ne yazık ki bize hiçbir bilgi verilmiyor. Her zamanki gibi güney kendi vatandaşına ayrıcalıklar tanıyıp kuzeydekilere yardımda bulunmuyor. Nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda AB ile de görüşmeleri sürdürüyoruz ancak onlardan da tatmin edici bir yanıt alamıyoruz”.

“Gerekirse Brüksel’e gidip oturma eylemi yapacağız”

Bu konuda AB’ye uyarıda bulunduklarını da aktaran Kamacıoğlu, bu sorunun çözülmemesi halinde eylem planı oluşturacaklarını belirtti. Kamacıoğlu, “eğer böyle devam ederse bir uçak insanla Brüksel’e gidip oturma eylemi yapacak, bu muameleyi hak etmediğimizi göstereceğiz”.


Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları:

“Ciddi bir belirsizlik hakim”

Kuzeyde tescil konusunda hiçbir gelişmenin yaşanmadığını belirten Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, ciddi bir belirsizliğin hakim olduğunu söyledi. Naimoğluları şunları söyledi: “Bureau Veritas firmasının sözleşmesinin ne olduğu konusunda bir bilgimiz yok. Güneyde süreç başladı ancak kuzeydeki firmalardan halen başvuru alınmadı, ne olup bittiğine dair bilgi verilmedi. Sağlık denetlemelerini kimlerin yapacağını bilmiyoruz. Ticaret Odası ile görüşüyoruz, onlar gelişmelerin olumlu olduğunu ve yakın zamanda gerekenin yapılacağını söylüyor ancak gözle görülür bir gelişme olmadı. Bu sabah benden imalatçı isimlerini istediler, ben de onları Süt Ürünleri Birliği’ne yönlendirdim, beklemedeyiz”.

Kendisinin AB yetkilileri ile görüşmeler yaptığını da ifade eden Naimoğluları, yapılan görüşmenin içeriğini şöyle anlattı: “AB yetkililerine güneydeki firmalara destek olduklarını, hazırlıkların tamamlanması için kaynak aktardıklarını ancak kuzeye hiçbir şey vermediklerini söyledim. Onlar da vereceklerine dair söz verdiler ancak henüz ortada bir şey yok. Öte yandan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden yetkililer de bu konuda açıklama yapıp, bir süre kuzeyden hellim alınmayacağını, kuzeydeki standartlar konusunda rahatsızlık olduğunu ve üretim açısından kuzeye güvenmediklerini söyledi. Artık bizim de buradaki hayvancılar ve üreticiler olarak bu sürece güvenimiz kalmadı. Bir an önce güneyde olduğu gibi kuzeyde de süreç başlatılmalı”.

“Süreç çok yavaş ilerliyor… Güney bizim piyasaya girmemizi istemiyor”

Sürecin ciddi anlamda çok yavaş ilerlediğinden ve kuzeydeki üreticilerin hiçbir şekilde ciddiye alınmadığından yakınan Naimoğluları, AB’nin çifte standart uyguladığını düşündüğünü dile getirdi. Yeşil Hat Tüzüğü’nün güneyle aynı zamanda kuzeyde de yürürlüğe girmesi gerektiğini savunan Naimoğluları, şu an içinde bulunulan durumun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘işine geldiğini’ söyledi. Naimoğluları sözlerini şöyle noktaladı: “Güney şu an rekabet açısından bizim hellimlerimizin piyasaya girmesini istemiyor çünkü bizde süt fiyatları da hellim fiyatları da daha ucuz. Bu durum güneydekileri korkutuyor. bizim hellimlerimiz piyasaya girdiğinde, onlarınkilerin satılmayacağını düşünüyorlar. Bu yüzden, bir an önce bu durumun çözümüne yönelik adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum”.


Süt Ürünleri İmalatçılar Birliği (SUİB) Başkanı Mustafa Başlar:

“Denetleyici firmadan halen ses yok”

Güneyde tescil sürecinin 1 Ekim itibariyle başlamasının hem sevindirici hem de üzücü olduğunu belirten Süt Ürünleri İmalatçılar Birliği (SUİB) Başkanı Mustafa Başlar, Bureau Veritas’ın kuzeye halen gerekli formları göndermediğini ve bunun da iki taraf arasında bir eşitsizlik yarattığını kaydetti. Başlar şunları aktardı: “Denetleyici firma bize 6-7 maddelik bir işlem içeriği iletmeliydi ancak iletmedi. Bizim bu içeriği alıp o kıstaslara ulaşmamız uzun bir süreçtir, bu anlamda sıkıntılıyız. Umarız bir an önce Bureau Veritas bize gerekli formu iletir ve süreci başlatmamıza yardımcı olur”.

“Güney AB bünyesinde olduğu için her adımda bizden daha önde”

Söz konusu denetleyici firmanın ciddi bir firma olduğuna da dikkat çeken Başlar, bu zamana kadar bu formların gönderilmemesini ilginç bulduğunu aktardı. Bu noktada güneyden geri kalındığını da ifade eden Başlar, denetleyici firmanın güneydeki yetkililer tarafından engellenme ihtimali olabileceğini dile getirdi. Başlar şunları vurguladı: “Bureau Veritas’ın bu kadar çekincede kalması bize biraz ilginç geliyor. Biz her şeye rağmen, odalarımız yoluyla tüm şartlarımızı zorluyoruz ve firmayla iletişime geçmeye, bilgi almaya çalışıyoruz ama bence geç kalındı. Biz bunun talebini iki ay önceden yaptık, yasal olarak bize bunları iletmelerini istedik. Gerekli şeyleri firmalarımıza iletmeye ve eksiklerini tamamlamaları için yardımcı olmaya çalıştık ancak ne yazık ki henüz elimize bir şey ulaşmadı. Bekliyoruz. Bu çerçevede güneye nazaran biraz geride kaldık. Onların, AB bünyesinde oldukları için hem maddi olarak hem de yaptırım hızı olarak bizden daha önde olduğu kesin”.


Avunduk Süt Ürünleri Direktörü Candan Avunduk:

“Yok sayılıyoruz”

Sürecin AB parlamentosunda onaylanmasının ardından denetleyici firma olarak belirlenen Bureau Veritas’ın güneydeki üreticilere ulaşıp hijyen denetlemesi hakkında bilgiler verdiğini söyleyen Avunduk Süt Ürünleri Direktörü Candan Avunduk, kuzeydeki üreticilerin ise göz ardı edildiğini ve 1 Ekim tarihi geçmesine rağmen kimsenin kuzeyle iletişime geçmediğini belirtti. Avunduk şunları aktardı: “Aldığımız bilgiler, güneydeki sanayicilerin ve hayvancıların Bureau Veritas ile çalışmaya başladığı ve firmanın onlara nasıl çalışılacağı hakkındaki formu verdiği, olmazsa olmaz kuralları ve süreci anlattığı yönündedir. O taraf için süreç başlatıldı. Kuzeyde ise bununla ilgili herhangi bir şeyle karşılaşmadık. Elimizde kocaman bir ‘sıfır’ var. Hem AB, hem denetleyici firma hem de güneydeki yetkililer, Kuzey Kıbrıs’ta hellim üreten sanayici yokmuş gibi davranıyor, hiçbir yetkili ve üreticiyle iletişime geçilmiyor. Bizde sürecin ne zaman başlayacağı, nasıl başlayacağı hatta başlayıp başlamayacağı bile belli değil. Anladığım kadarıyla yok sayılıyoruz. Bu ne AB’ye, ne Bureau Veritas’a ne de Güney Kıbrıs’a yakışmıyor”.


KOOP Süt Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erişmen:

“Denetleyici firma bize ulaşmadı”

Denetleyici firmanın kendilerine önceden bazı formlar gönderip, süreç için yapılması gerekenleri açıklaması gerektiğini söyleyen KOOP Süt Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erişmen, bunun henüz yapılmadığını belirtti. Sanayi ve Ticaret odalarının denetleyici firmaya bazı şikayetlerde de bulunduklarını kaydeden Erişmen, fabrika olarak bu sürece hazır olmak için uğraştıklarının da altını çizdi. Erişmen şunları aktardı: “Biz özellikle KOOP Süt olarak fabrikamızı buna göre revize edip hazır hale gelmeye çalışıyoruz. Bu ekonomik darboğazda bazı şeyler yavaş ilerliyor ancak 2022’nin ortalarına kadar tüm revizeleri halledebileceğimizi düşünüyorum. Hedefimiz bu yönde, umarım başarılı olacağız. Denetimci firma da bizimle bu konuda iletişime geçerse, tüm personelimizle eksiklerimizi buna göre tespit edip her şeyi halledeceğiz”.

“AB güneye avantaj sağlıyor, eşitsizlik yaratıyor”

Bu süreçte güney ile kuzey arasında bir eşitsizlik de olduğuna inandığını ifade eden Erişmen, “bu süreçler her ne kadar eşit gibi de başlasa, AB’nin güneye bir şekilde avantaj sağladığını ve günün sonunda bir eşitsizlik oluştuğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.


Gülgün firma yetkilisi Ali Bayraktar:

“Bir eşitsizlik ortamı oluşmadan sorun çözülmeli”

Üretici firma olarak kuzeydeki durumu kendilerinin de tam anlamıyla bilmediklerini dile getiren Gülgün firma yetkilisi Ali Bayraktar, “burada henüz herhangi bir süreç başlatılamadı” dedi. Bu durumun güneyle mi yoksa denetleyici firma Bureau Veritas ile mi alakası olduğunu bilemediklerini belirten Bayraktar, kuzeydeki firmaların da bir şekilde sürece dahil olmaya çalıştığını söyledi. Bayraktar şunları kaydetti: “Kuzeydeki gıda güvenliği çalışmaları da bir şekilde devam ediyor. Bunlarda bir aksama yok. Çiftlikler ziyaret ediliyor, hastalıklar tespit ediliyor. Geçtiğimiz günlerde AB’den gelerek birkaç fabrikayı da ziyaret ettiler, aslında genel olarak süreç devam ediyor ama Bureau Veritas’ın halen bizimle lietişime geçmemesi ilginç. Biz de üreticiler olarak beklemedeyiz. Fabrikamız AB standartlarında üretim yapabilmek hazır ancak bunun için onay gelmesi gerekiyor. En azından şimdiki durumda güneyle aramızda bir eşitsizlik olduğunu düşünmüyorum ancak umarım en kısa zamanda böyle bir eşitsizlik ortamı yaratılmadan bu sorun çözüme ulaşır”.


Arden firma yetkilisi Mustafa Özbağ:

“Ortada bir eşitsizlik var”

Son olarak AB’nin gelip firmalarını gezdiğini ve kendilerine teknik destekte bulunacağı sözünü verdiğini aktaran Arden firma yetkilisi Mustafa Özbağ, o dönemden sonra süreçte herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini belirtti. Gelişmeleri çoğunlukla basın yoluyla takip ettiklerini belirten Özbağ, “süreç yerinde sayıyor gibi görünüyor” dedi. Güneyle kuzey arasında bir eşitsizlik de yaratıldığına dikkat çeken Özbağ şöyle devam etti: “İki taraf arasında bir eşitsizlik, dengesizlik var. Ortada bir ihmalkarlık olduğu kesin ancak bu bizden mi yoksa onlardan mı kaynaklanıyor bilemiyoruz”.

“Kuzeydeki sıkıntılar giderilmeden denetlemeden geçemeyiz”

Kuzeyde de hayvan hastalıkları ve çiğ sütle ilgili sıkıntıların devam ettiğine dikkat çeken Özbağ, bunlar halledilmeden süre başlamanın mümkün olmayacağını vurguladı. Özbağ şunları söyledi: “Biz de bu sorunları çözmeden sürece başlayamayız. Bu konuda denetleyici firmaya hak veriyorum. Hayvan hastalıkları ve çiğ süt konusunda iyileşme olmadan zaten bunun yapılması mümkün değil. Biz fabrika olarak bu üretime hazırız ancak bu hastalıklar giderilmeden de zaten denetlemeden geçemeyeceğiz. Bu konuda güneyden geri kaldığımız bir gerçektir.”

 

 

Özel Haber Haberleri