Poli’den 1974 “kaybı” dört Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlara, Kayıplar Komitesi tarafından yürütülen kazılarda ulaşıldı. 1974 “kaybı” bazı Kıbrıslıtürkler’in olası gömü yerlerini onları defneden Şevket Rado’yla birlikte 21 Ekim 2013’te Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiştik… Farklı tarihlerde yapılan kazılarda dört “kayıp”tan geride kalanlar Rado’nun gösterdiği yerlerde bulundu…
Kayıplar Komitesi Poli’den 1974’te “kayıp” edilen üç Kıbrıslıtürk için geçmişte Poli’de aylar süren kazılar yürütmüş ancak herhangi bir sonuca ulaşamamıştı. Bu bilgi üzerine bir “kayıp” yakını olan Ünay Paşa ve eşi Hasan Paşa’yı aramış ve bu konuda bize yardımcı olmalarını istemiştik. Ekim 2013’te değerli okurumuz, “kayıp” yakını Ünay Paşa – öyküsüne bu sayfalarda geniş yer vermiştik, Ünay Paşa’nın babası da 63 “kaybı”dır – ve eşi hemen bize yardımcı olarak bu “kayıplar”ın nereye defnedildiğini bilen bir Kıbrıslıtürk şahit bulmuşlar ve şahit de bizimle gelerek bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine bu gömü yerlerini göstermeyi kabul etmişti. Yıllardır Londra’da yaşayan ve tatil için Kıbrıs’ta bulunan Şevket Rado’yla birlikte Poli’ye 21 Ekim 2013’te Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte gitmiş ve Rado üçü bir arada, biri tek olarak defnedilmiş dört “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün gömü yerlerini göstermişti.
Kayıplar Komitesi önce üç “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün gömü yerinde Ekim-Kasım 2013’te kazı yürütmüş ve şahidimiz Şevket Rado’nun göstermiş olduğu noktada, onlardan geride kalanlara ulaşmıştı… Dördüncü “kayıp” Kıbrıslıtürk için ise geçen haftalarda başlayan kazılar, geçtiğimiz hafta içinde sonuca ulaştı ve Rado’nun göstermiş olduğu bölgede dördüncü “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlara da ulaşıldı…
Bu konuda gerek “kayıp” yakını Ünay Paşa’ya, gerek eşi Hasan Paşa’ya ve en çok da bizimle birlikte Poli’ye gelmeyi kabul eden Ünay ve Hasan Paşa’nın bulduğu şahit Şevket Rado’ya sonsuz teşekkürler diyoruz…
OLAY NASIL GELİŞMİŞTİ…
Bu olay nasıl gelişmişti? 23 Ekim 2013 günü kaleme aldığımız “Poli’nin kayıpları” başlıklı yazımızda şöyle demiştik:
“Aslında her şey Güneşköy’e (Nikita) olası bir gömü yeri görmeye gittiğimiz zaman cereyan ediyor… Burada, bize evindeki kuyuyu gösterecek olan şahıs Magundalı – Magunda da Poli’ye yakın… Kayıplar Komitesi yetkilileri Murat Soysal ve Ksenofon Kallis, Magundalı yaşlı amcayla sohbet ederken, Kallis ona 1974’te Poli’de savaşta öldürülen Kıbrıslıtürkler’in nereye gömülü olduklarını bilip bilmediğini soruyor. Yaşlı adam da bu konuda bir şey bilmediğini söylüyor…
Bu soru aklıma yıllar önce “Ölümün kıyısından dönenler” yazı dizim için röportaj yapmış olduğum ve öykülerine hem bu sayfalarda, hem de “İncisini Kaybeden İstiridyeler” başlıklı kitabımda yer verdiğim Ünay ve Hasan Paşa’nın anlattıkları geliyor. Henüz Güneşköy’deyken Ünay Hanım ve Hasan Bey’i arıyorum… Ünay Hanım’ın da babası “kayıp”… Ünay Hanım’ın babası Ahmet Ethem İbrahim, 21 Ağustos 1964’te, Baf çarpışmalarının ardından orada bulunan ailesini merak ettiği için AH23 plakalı mavi renkli Morris van arabasıyla Baf’a gitmek üzere Poli’den ayrılmış, ondan bir daha ondan haber alınamamış… Ahmet Ethem İbrahim’e ait Morris van aracı bir süre sonra kamuflaj renklere boyanmış ama aynı araç plakasıyla Poli’den geçerken görmüş Ünay Hanım – aracı Kıbrıslırum askerler kullanıyormuş. Hemen Birleşmiş Milletler’e bilgi vermiş fakat hiçbir şey olmamış…
Hasan Bey ise 1974’te Poli’deydi ve savaşta öldürülenler hakkında bildiklerini bizlerle paylaşmıştı.
DEVAM EDECEK