Bakanlar Kurulu kararı ile 1 Eylül’de alınan ‘ücretli PCR ve Antijen testi’ kararının beraberinde getirdiği değişiklik, ülkedeki test sayısını ciddi oranda düşürdü.
Vatandaş mecburiyetten aşılı kişilere ücretsiz olan antijen testlere yöneldi. Doktorlar uyardı: “Test sayılarının düşmesi ve toplum taramasında antijene yönelmek bulaş riskini arttırabilir”
Laboratuvar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso: “Önceki gün yapılan 26 bin testin 20 bini antijendir diye tahmin ediyoruz. Dünya artık bu şekilde tarama yoluna geçti. Yalancı pozitiflik var ama bu çok düşük bir orandır.”
Antijen testlerin duyarlılık yani pozitifi yakalama ihtimalinin daha düşük olduğunu ifade eden Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut: “Kışa girerken ve okullar açılırken, toplumsal bulaşın artma riski varken test sayılarının artması gerekirdi”
Testlerin ücretli olmasıyla birlikte 1 Eylül’den bu yana 15 bin olan test sayısı ertesi gün 6 bine geriledi. 6 Eylül’e dek test sayısı 8 bini aşmadı. Eğitimin yeniden yüz yüze başlayabilmesi için istenen testlerle bu sayı 6 Eylül’de bir anda 14 bine ulaştı, önceki gün ise uzun bir aradan sonra test sayısı 26 bini aştı…
Fehime ALASYA
Belirli kriterlerle 1 Eylül tarihinden bu yana Bakanlar Kurulu kararı ile ücretlendirilen PCR ve Antijen testlerde büyük düşüş yaşandı.
Kamuoyundan da tepki toplayan ‘ücretli test’ kararının kısmen geri alınması ve antijen testlerin belli zaman periyotları ve aşısız kişilere ücretlendirilmesi de test sayılarının düşmesine engel olamadı.
Ağustos ayında 10 bin ile 20 bin rakamlarında seyreden ülkedeki test sayıları, 1 Eylül’den bu yana 8 binli rakamlara düştü.
Okulların açılmasına sayılı günler kala eğitim alanında öğrenci ve eğitimcilerle ilgili alınan yeni kurallar, söz konusu test sayılarının yeniden 15 bin, 20 binlere çıkmasına neden oldu.
Laboratuvar İnisiyatifi, önceki gün yapılan 26 bin testin 20 bini antijen, geri kalan 6 binin de PCR’dır tahmininde bulundu. Antijen ile toplum taraması yapılmaya başlandıktan sonra günlük yapılan test oranlarının çoğunun antijen olduğu belirtildi.
“Antijen testlerde yalancı pozitiflik var ama bu çok düşük bir orandır” diyen Laboratuvar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso, dünya genelinde bu uygulamanın kabul gördüğünü ifade ederek, PCR testlerinin artık doğrulama amaçlı kullanıldığını belirtti.
Antijen testlerin duyarlılık yani pozitifi yakalama ihtimalinin daha düşük olduğunu ifade eden Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut ise bu nedenle test politikasının antijene dayalı olmasının ülkedeki bulaş riskini arttırdığını kaydetti.
1 Eylül’de alınan karar ile test sayılarının düşeceğine ilişkin endişeleri olduğunu anımsatan Gürkut, “Kışa girerken ve okullar açılırken, toplumsal bulaşın artma riski varken test sayılarının artması gerekirdi” dedi.
Gürkut, ülkedeki test sayılarının düşmesinin ‘salgının kontrolünü sağlamakta ciddi açık oluşturacağına’ neden olacağı görüşünü paylaştı.
Laboratuvar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso:
“Önceki gün yapılan 26 bin testin 20 bini antijendir diye tahmin ediyoruz”
Ülke genelinde son günlerde yapılan testlerin içinde büyük oranın antijen olduğunu anlatan Laboratuvar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso, “Önceki gün yapılan 26 bin testin 20 bini antijendir diye tahmin ediyoruz” dedi.
Bakannlar Kurulu kararı ile son alınan kararlarda PCR zorunluluğu olan yerlerin büyük ölçüde kaldırıldığını, antijen zorunluluğu getirildiğini ifade eden Ruso, dünya artık bu şekilde tarama yoluna geçildiğini anlattı. Ruso, “Bu nedenle PCR gerekliliği azaldı. Sadece ülkede temaslı ve semptomlu kişilere ücretsiz PCR yapılır oldu. Bunun yanında bakanlığın belirlediği bazı kriterlerde olanlar için ücretsiz PCR testleri yapılıyor. Her yerde zoraki PCR istenmiyor. Dünya genelinde bu uygulama böyledir. PCR artık doğrulama amaçlı kullanılıyor.” dedi.
Ruso, şöyle devam etti:
“Pozitif olanlar, temaslılar, karantinada olanlar, zorunlu PCR yapmak durumunda olanlar derken 26 bin testin 20 bini antijendir diye düşünüyorum. Tarama amaçlı olduğu için doğru bir uygulamadır.
Yurt dışında E-Devlet uygulaması ile antijen testleri tüm taramalarda kullanılıyor. Burada da yaşanan ilerlemeler bu doğrultuda ilerliyor.
Antijen testler de artık güvenilir olarak kabul ediliyor. Bizim ülkemizde de yaptığımız gözlem doğrultusunda antijeni pozitif çıkanların PCR’ları da pozitif geliyor diyebiliriz. Dünyanın kabul ettiği antijen kitlerinde doğruluk oranı yüksek olduğunu gözlemledik. Yalancı pozitiflik var ama bu çok düşük bir orandır.”
Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut:
“Antijen testlerin pozitifi yakalama ihtimali daha düşük”
Antijen testlerde duyarlılık yani pozitifi yakalama ihtimalinin daha düşük olduğunu kaydeden Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, bu nedenle test politikasının antijene dayalı olmasının ülkedeki bulaş riskini arttırdığını belirtti.
Test sayıları ve antijen taramasıyla ilgili önemli ayrıntılara değinen Gürkut, özetle şunları dile getirdi:
“Her antijen testlerinin de duyarlılığı farklıdır. Hangi test kitlerini kullandığımız da önemli. Testlerin ücretli hale gelmesi test sayısını düşürecek endişemiz vardı oysaki kışa girerken ve okullar açılırken, toplumsal bulaşın artma riski varken test sayılarının artması gerekirdi. Bu salgın kontrolünü sağlamakta ciddi açık oluşturacaktır. İnsanların test yapma hakkını oluşturmak gerek. 21 günde bir yapılan testler var, test araları açıldı, test merkezlerinde karışıklık var, aşı içinde benzer belirsizlik var. Kamuoyuna daha net ve yönlendirirci bilgiler verilmeli. Kişiler bundan çok emin olmalı.
Test sayısı ve risk bölgelerinde geniş taramaların yapılması bu konuda çok önem arz ediyor. Çok vaka çıkan bölgelerde tarama testleri artmalıdır. Taramalarda da test saylarında da ciddi azalma var. Kışa giriş döneminde bunun yaşanması çok riskli.
Okullarda daha güvenli bir eğitim yılı için çalışmalar sürmeli, açıldığı gibi devam edebilir rahatlığında olunmamalı. Gerekirse ders yılının ortasında da olumlu değişiklikler yapılabilir veya ülkedeki salgının yayılımına ilişkin kararlar geliştirilebilir. Okullarda tarama yapmak ve bunu sürdürülebilir kılmak çok önemli. Okulların açık kalabilmesi için sadece okul sınırları içinde değil, okul dışındaki toplum kaynaklı vaklar da düşmeli. Bunun için toplumda da kurallara uyulup uyulmaması çok önemli. Toplum olarak da kurallara uymalıyız.”
Düşen test sayısı eğitimdeki yeni uygulamalarla bir anda tırmandı…
15 Ağustos’tan 31 Ağustos’a dek yapılan en az test sayısı 22 Ağustos’ta 9 bin 648 olarak kayıtlara geçerken, aynı zaman diliminde en çok test ise 23 Ağustos tarihinde 27 bin 601 kişi olmuştu.
Testlerin ücretlendirilerek çeşitli kriterlere bağlanmasıyla 1 Eylül tarihinden bu yana geçen 13 günlük sürede ise yapılan en fazla test sayısı önceki gün ‘okulların açılacağı’ gerekçesiyle 26 bin 387 kişi olarak kayıtlara yansıdı.
Testlerin ücretli olmasıyla birlikte 1 Eylül’den bu yana 15 bin olan test sayısı ertesi gün 6 bine geriledi. 6 Eylül’e dek test sayısı 8 bini aşmadı. Eğitimin yeniden yüz yüze başlayabilmesi için önce öğretmenlerden istenen testlerle bu sayı 6 Eylül’de bir anda 14 bine ulaştı.
Eğitimdeki yeni uygulamalarla sayı bir anda tırmanırken, ülkedeki test kaosunu da beraberinde getirdi. Hatırlanacağı üzere, çoğunluğu öğrencilerden oluşan test kuyrukları uzadıkça uzadı. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu test kuyruklarındaki bekleyiş büyük tepki toplamıştı.
15 Ağustos’tan 1 Eylül’e dek yapılan test sayısı:
15 Ağustos: 9,857
16 Ağustos: 20,741
17 Ağustos: 15,633
18 Ağustos:14,103
19 Ağustos:15,330
20 Ağustos:18,252
21 Ağustos:14,899
22 Ağustos:9,648
23 Ağustos: 27,601
24 Ağustos:19,918
25 Ağustos:16,630
26 Ağustos:16,931
27 Ağustos:18,207
28 Ağustos:14,009
29 Ağustos:11,554
30 Ağustos:14,507
31 Ağustos:16,850
Testlerin ücretlendirildiği 1 Eylül’den bu yana yapılan test sayısı:
1 Eylül: 15 bin 744
2 Eylül: 6 bin 043
3 Eylül: 7 bin 790
4 Eylül: 8 bin 220
5 Eylül: 8 bin748
6 Eylül: 14 bin 179
7 Eylül: 12 bin 720
8 Eylül: 13 bin 562
9 Eylül: 12 bin 672
10 Eylül: 15 bin 145
11 Eylül: 13 bin 783
12 Eylül:10 bin 478
13 Eylül: 26 bin 387