Eski Maliye bakanları Ahmet Uzun ve Salih Coşar, Maliye Bakanı Ersin Tatar’la KANAL SİM’de buluştu, ekonomiyi tartıştı.
Ahmet Uzun: Ekonomi daraldı, UBP’nin izlediği mali politikalardan kurtulmak gerekir, kemer sıkma politikası küçük ülkelerde ekonomiyi kilitler.
Salih Coşar: Kemer sıkma politikası artık işe yaramıyor, bu IMF tarafından da bir raporla tescillendi. Birçok kurum ve fon Titanik gibi battı.
Ersin Tatar: Özel sektör güçlenmeli, ben uzun vadede olumlu bir tablo görüyorum. Hedefimiz ekonomiyi büyütmek
YENİDÜZEN (Özel)
Ülkenin ekonomik durumunu değerlendirmek üzere Maliye Bakanı Ersin Tatar, Eski Maliye Bakanı Ahmet Uzun ve Salih Coşar dün, KANAL SİM’de bir araya geldi. Damla Özel’in sunduğu Radyo Gazetesi programına konuk olan eski bakanlar ile yeni Maliye Bakanı ekonomiyi tartıştı. ‘Ekonomi nereye gidiyor’ ‘Kurultay öncesi istihdamlar’ ‘Ekonomik protokol’ gibi başlıkların tartışıldığı program yaklaşık iki saat sürerken; ülke ekonomisinin son durumu ve gelinen noktanın sebepleri masaya yatırıldı.
“İNSANLARIMIZ İÇİN DAHA REFAH BİR YAŞAM SUNMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Programda ilk sözü alan Maliye Bakanı Ersin Tatar Kuzey Kıbrıs’ta, insanlar için daha iyi ve refah bir yaşam için mücadele ettiklerini dile getirdi. Geçmişten gelen yapısal bozuklukların düzeltilmesi adına büyük çabalar harcandığını iddia eden Tatar, Türkiye’nin mali destekleri ile ülkenin ekonomik olarak istikrarlı bir yapıya kavuşturulması hedefine sahip olduklarının altını çizdi. Kamu istihdamlarından, reel sektörün kalkındırılması ve bu sektörde istihdamların sağlanması yönünde çalışmalar yaptıklarını dile getiren Tatar, turizm konusunda da ciddi rakamlara ulaşıldığını öne sürdü.
Hedeflerinin ekonomiyi daha da büyütmek olduğuna vurgu yapan Tatar, yüksek öğrenim ve tarım sektörlerinin baz alınarak; yan lokomotifler ile birlikte gelişmesi ile ülke daha iyi bir noktaya geleceği mesajını da verdi.
“BU ÜLKEDE HER DÖNEM İSTİHDAM OLMUŞTUR”
En çok eleştirilen kurultay öncesi istihdam konusunda ise Tatar, ülkenin her siyasi virajında istihdamların gerçekleştirildiğini savundu.
335 kişilik istihdam ile ilgili olarak, bütçede 350 kişinin istihdamının yer aldığını ifade eden Tatar; üniversitelerden mezun sayılarına oranla devletin yeterli olmadığı ve özel sektörün güçlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
“KIBRIS MARKASINDA SIRA BİZDE”
Dünyanın her yerinden gruplar ve çeşitli yatırımcıların ülkeye gelmeye başladığını belirten Tatar, Güney Kıbrıs’ın çökme noktasında olduğunu ve artık gözlerin Kuzey Kıbrıs’a çevrileceğini iddia etti. Bütün bu konuların düşünülmesi ile özel sektöre verilecek yoğunluğun önemini vurgulayan Tatar, uzun vadede olumlu bir tablo gördüğünü dile getirdi.
SALİH COŞAR:
'Kemer sıkma politikası işe yaramıyor'
Maliye Bakanı Ersin Tatar’dan sonra söz alan eski Maliye Bakanı Salih Coşar, Tatar’ın sözlerinin oldukça iyi duyulduğunu ancak fotoğrafın bu yönde olmadığını belirtti. Kemer sıkma politikası ile ilgili IMF’nin 43 sayfalık raporundan bahseden Coşar, ülkede de denenmek istenen bu politikanın artık başarılı olmayacağının IMF tarafından da tescillendiğinin altını çizdi.
“GÜNEY BİZİM İÇİN ÖRNEKTİR”
Güney Kıbrs’ta yaşanan mali krizler sonrası: maaşlarda kesinti, devlet kadrolarında eksilme, vergi artışları gibi çözüm yollarının düşünüldüğünü ifade eden Coşar, bu yaklaşımların basit yollar olduğuna işaret etti. Ülkede de denenmek istenen bu yöntemler ile ilgili ekonominin büyümeyeceğine işaret eden Coşar, konunun ciddi ekonomik daralmalara sebep olacağının altını çizdi.
“VATANDAŞ İHTİYATLI DAVRANIYOR”
Esnaf, tarımcı, üretici, kamu kurumlarının şikâyetçi olduklarına değinen Coşar, ülkede fazla olmayan nüfusla birlikte, yatırımında bulunmamasını ana etken olarak gösterdi. Türkiye dışında bir finans veya borçlanma kaynağının bulunmadığına işaret eden Coşar, iç ve dış talep konularında ülkenin zayıf olduğunu dile getirdi. Maaşların uzun dönem dondurulması ve emeklilerin dahi maaşlarına müdahale edilmek istenmesi ile birlikte, vatandaşların ihtiyatlı davranmaya başladığını ifade eden Coşar, insanların çekingen bir hale sokulduğunu vurguladı.
“TASARRUF DENİLEN ŞEY FAİZDEN İBARET”
Ülkede çok iyi tasarruf hamleleri yapıldığından bahsedildiğini dile getiren Coşar, aslında bu tasarrufların yazılan faizler olduğuna dikkat çekti. Yatırım olarak nitelendirilen işletmelerin ise ülkeye bir katkısı olduğuna inanmadığını dile getiren Coşar, yabancı sermayenin ülkeye gelmesi adına da yeterli çalışmaların yapılmadığının altını çizdi.
“ÜLKEDE İSTATİSTİK DİYE BİR ŞEY YOK”
2007 yılında başlayan ekonomik daralmanın 2009’da 10 kat birden yaşandığını ifade eden Coşar, bu 10 kattan bir türlü yukarıya çıkılamadığına işaret etti. Ekonomik büyümeden bahsedildiğini ve bunun ihtimallere dayanarak söylendiğini ifade eden Coşar, ülkenin istatistik kurumunun dahi çalışmadığına vurgu yaptı. 300 bin nüfus ve 9 üniversitenin bulunduğu bir ülkede istatistik bile yapılmamasının kabul edilemez olduğu ifade eden Coşar, ülkedeki birçok fon ve kurumun Titanik gibi battığı benzetmesinde bulundu.
Hükümetin, imzalanan üç yıllık protokolün maddelerinin tam aksini uyguladığına vurgu yapan Coşar, halen kamuya istihdamların yapıldığını ve sözde gelişen reel sektör konusunda da; ticaret ve sanayi odalarının durumuna işaret etti.
AHMET UZUN:
'Piyasada para yok, ekonomi kilitlendi'
UBP’nin hükümette olduğu dört yıl boyunca yanlış mali politikalar izlediğini ifade eden eski Maliye Bakanı Ahmet Uzun, söylenenin aksine ekonominin daraldığını ve artık UBP mali politikalarından kurtulmak gerektiğini ifade etti. Uygulanan kemer sıkma politikasına da değinen Uzun, küçük nüfuslu bir ülkede böylesi politikaların yardımcı olmayacağının anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.
“BOŞUNA KÜREK SALLIYORUZ”
Küçük nüfuslu ülkelerde sıkı para politikasının uygulanması ile devletin kendi alacağı vergilerden vazgeçmesinin aynı anlamı taşıdığına dikkati çeken Uzun, bu durumun fark edilmesi gerektiğini, konunun basit olduğunu vurguladı. “Siz piyasadan parayı keserseniz, çalışanalara az maaş vermeye başlarsanız, dolaylı olarak size gelen verileri de düşürürsünüz, çalışanlar gidip rahatça para harcamaz, esnaf işadamı az para kazanır, ödediği vergi de düşer. Bu kadar basit” diyen Uzun kemer sıkmanın işe yaramadığını piyasayı kilitlediğini anlattı.
“LTB VE KTHY PAHASINA MALİ POLİTİKA”
Kemer sıkma politikasının uygulanması adına LTB ve KTHY’nin dahi gözden çıkarılabilmesinin kabul edilemez bir hareket olduğunu söyleyen Uzun, KTHY’nin battığını ve LTB’nin de düzelemeyecek bir hale sokulduğuna işaret etti.
“ÇALIŞANLARA ARTIŞ VAR, EMEKLİLERE NEDEN YOK”
Çalışanlara yansıtılan 100 TL’lik artış emeklilere yansıtılmadığına işaret eden Uzun, hükümetin teşkilatlı-örgütlü bir çalışan yapısından çekindiğini ancak emeklilerden çekinmediğini belirtti.
“TOPLUMSAL OLAYLARA MÜDAHALE ARACI ÇOK MU GEREKLİYDİ”
Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) konusunda da Tatar’a bir soru yönelten Uzun, “Her şeyimiz bitti de şimdi eylemcilere su fışkırtıp, silahla ateş edilecek araç mı kaldı alacağımız? Bu kadar tasarrufun gerekli olduğu bir dönemde çok mu gerekliydi bu araç? Ayrıca Kıbrıs Türk’ü bu tip bir aracın gerekli olacağı bir toplum değil! Kıbrıs Türkü için cop bile fazladır. Bence yakışık almamış bir durumdur” şeklinde konuştu.