Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu değiştiren bir karar olmadığını, bilakis o yöndeki iddiaların reddedildiği bir karar olduğunu belirtti.
Kudret Özersay, hükümeti oluşturan siyasi partilerin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla bir araya geldiği olağan toplantı öncesinde basına açıklamalarda bulundu.
Kıbrıs Rum basınında Taşınmaz Mal Komisyonu’yla ilgili çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Özersay, AİHM’e başvuruyu yapanın başvurusunda ve prosedüründe yaşanan gecikmeden dolayı, bir ihlal kararı verildiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, aynı karara TMK’nın etkin iç hukuk yolu olmadığı iddialarının da reddedildiğini ifade etti.
Özersay, “TMK, AİHM’nin aldığı son karar çerçevesinde de etkin bir iç hukuk yoludur… Rum basınından Türk basınına yansırken başka türlü aktarılabileceğinden, bunu düzeltme ihtiyacı hissettim” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Rum basını ne yazmıştı?
Kıbrıs Rum basınında çıkan haber şu şekilde:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Kıbrıs’ın kuzeyinde faaliyet gösteren taşınmaz mal komisyonunun çalışmalarının ‘sürüncemeli ve etkisiz’ olduğuna ilişkin kararı nihai hale geldi.
Türkiye, Kıbrıslı Rum Andriani Joannou davasında verilen süre içerisinde AİHM’nin bir kararına itiraz etmemiş, hukukçulara göre bu, Ankara’nın taşınmaz mal komisyonunun etkisizliğinin kabul edilmesiyle eş anlamı olduğu şeklinde yorumlanmıştı.
İlk karardan üç ay sonra, 12 Aralık 2017’de, verilen süre hiçbir taraf bir itiraz yapmadan geçmişti. AİHM’le temasa geçen Kıbrıs Haber Ajansı (KHA), söz konusu tebligatın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 44§2 sayılı Maddesi altında kesinlik kazandığını doğrulattı.
KHA’nın bu gelişmeyi yorumlaması istenen Joannou’nun avukatı Achilleas Demetriades, davanın kesinlik kazanmasıyla Türkiye’nin, Mahkemenin bu özel davasında doğru karar verdiğini kabul ettiğini, dolayısıyla Ankara’nın, tebligatta belirtilen nedenler için komitenin etkisizliğini kabul ettiğini söyledi.
Demetriades, şimdi Türkiye’nin zararı ödemesini ve ayrıca alınması gereken bireysel tedbirleri detaylandıran bir faaliyet planı hazırlamasını beklediğini bildirdi.
Davacı Joannou, Kıbrıs’ın Türk işgali altındaki bölgesinde bulunan Koma Tou Yialou köyündeki malı için tazminat talep etmişti. Joannou, teyzesinden hediye olan beş arsalık mal için Mayıs 2008’de taşınmaz mal komisyonu dava açarak yaklaşık 2.285.000 avroluk tazminat talep etmişti.
Uzun ertelemelerden sonra Joannou Ekim 2014’te AİHM’e başvurmuş ve Türkiye’nin 7.000 Euro manevi ve maliyet ve harcamalar için 6.325 Euroluk miktarın, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde başvuru sahibine ödenmesini istemişti.
2010 yılındaki Demopoulos kararından sonra bu karar, AİHM’in Türkiye’yi Komite’nin etkisizliğinden dolayı kınadığı ve ilk kez prensipte taşınmaz mal komisyonunun çözüme ulaşan bir davası oluyor.
Demetriades’e göre “Joannou davasının çok önemli olduğunu çünkü bir zararın ödenmesinden sonraki adımda, Türkiye’nin, bireysel tedbirleri karşılamak için faaliyet planını sunmasının bulunacağını belirtti.
Achilleas Demetriades, Strasburg’dan 25’i aşkın davanın daha mahkemenin önünden olduğunu, bunların birçoğunun, taşınmaz mal komisyonunun herhangi bir yetkisinin olmadığı, işgal altındaki Mağusa’nın tellerle ilgili bölgesi dâhil, özellikle askeri bölgelerle ilgili olduğunu kaydetti. (KHA)