Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay son dönemde Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin KKTC üniversitelerinde yürütülen akademik faaliyetleri önlemeye dönük engelleyici ve yasakçı yaklaşımlarını artırdığını savundu.
Özersay açıklamasında “geçtiğimiz hafta bir üniversitemizde akademik faaliyette bulunmak üzere Larnaka Havalimanı'na gelen yabancı uyruklu bir akademisyenin muhaceret işlemlerinin yapılması ertesinde katılacağı konferansın KKTC’deki bir üniversitede olduğunun anlaşılması üzerine giriş izninin iptal edilerek sınır dışı edilmesi ve Dubai’ye gönderilmesi kabul edilebilir bir davranış değildir” dedi.
Özersay, “Kıbrıs Türküne pek çok alanda nefes aldırmamak için çaba sarf edenlerin bu çağ dışı yaklaşımlarını ülkemizdeki üniversiteler ve akademisyenlerle temas kurmak ve birlikte çalışmak isteyen yabancı akademisyenlere de yansıtmaya başlaması bu adada iki taraf arasında güveni değil güvensizliği besler” ifadesini kullandı.
“GÜVEN YARATMAKTAN BAHSEDERKEN BU TAVIRLAR GÜVENSİZLİĞİ KÖRÜKLÜYOR”
Özersay, iki taraf arasında bir süredir güven yaratıcı önlemlerin karara bağlanmasından ve hayata geçirilmesinden bahsedilirken tam da bu dönemde Kıbrıslı Rum liderliğinin kuzeydeki üniversiteleri ve akademisyenleri konusundaki bu yaklaşımı tam bir samimiyetsizlik örneği ortaya koyduğunu söyledi.
“Kıbrıs Rum tarafı bir yandan bizimle güven yaratıcı önlemleri görüşüyor gibi yapıyor diğer yandansa bizi ekonomik olarak sıkıntıya sokmak için üniversitelerimizi karalamaya ve baskı altına almaya çalışıyor” diyen Özersay, “Bu olacak şey değildir ve samimiyetle bağdaşmaz. Bu tür yaklaşımlar Kıbrıs’ta adanın iki tarafında yaşayan insanları birbirine düşman eden sonuçlar ortaya çıkarır. Kıbrıs Rum liderliğinin bu türden uygulamalara son vermek için tedbir alması gerekir.” açıklamasında bulundu.
Kısa bir süre öncesine kadar gerek Rusya Federasyonu gerekse İsrail’den gelen turistlere karşı Larnaka Havalimanı'nda benzer tavırlar sergilendiğini savunan Kudret Özersay, “şimdilerde üniversitelerimize gelecek olan akademisyenlere dönük düşmanca tavırlar ekleniyor” ifadelerini kullandı.
“BİLİMİN YASADIŞISI OLMAZ, TMK’YI YOK SAYMA LÜKSLERİ YOKTUR”
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bir üniversiteye, akademisyenlere ya da orada yapılacak akademik faaliyete yasa dışı yakıştırması yapmak bu yüzyılda son derece yakışıksız olduğunu da vurguladı.
Mülkiyete dair iddiaların, her durumda özellikle Taşınmaz Mal Komisyonu kurulduktan sonra anlamını yitirdiğini kaydeden Özersay, 1974 öncesi mal sahiplerinin dilerlerse TMK’ya başvurarak taşınmaz mallarının tazminatını talep edebildiğini hatırlattı.
“Biz kimsenin mülkiyet hakkını yok saymıyoruz” diyen Özersay, 1974 öncesi mal sahiplerine tazminat hakkı sunulduğunu vurguladı. Özersay, “madem ki tazminat imkanı sunuluyor o halde bahse konu taşınmaz mal üzerinde yapılan bir faaliyetin yasa dışı olduğunu söylemeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.
Taşınmaz Mal Komisyonu tarafından sunulan bu çareler ve komisyonun kendisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından kabul edildiğine işaret eden Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan hakları standartlarına uygun bir çare eski mal sahiplerine sunulmuşken Rum tarafının artık bir takıntı haline getirmiş olduğu bu yasallık iddiası anlamını yitirmiştir. Hele bu temelden hareketle orada yapılacak olan bilimsel faaliyeti engellemeye çalışmak gerçekten iyi niyetle bağdaşmaz. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ilgili uluslararası kuruluşlara bu konuda şikayette bulunacağız ve çağ dışı bu uygulamayı herkesin dikkatine getireceğiz.”