Eğitim yılının başlamasına günler kala, yine sıkıntıların çözülmediği bir sistem ile okullar açılıyor. YENİDÜZEN’e konuşan Kar-İş Basın Sözcüsü Zekai Gece, toplu taşımadaki sorunların kaynağı olarak “devletin planlama ve mali kaynakta gereken önemi gösterememesini” gösteriyor. Devletin ve bazı özel okulların ücret ödeyerek hizmet aldığı kimi araçlar ise dökülüyor.
Özellikle öğrencilerin okula gidip gelirken sıklıkla kullandığı toplu taşıma araçlarının eski ve bakımsız olması, kaliteyi düşürürken, güvenliği de riske atıyor.
Kar-İş Basın Sözcüsü Zekai Gece: “Toplu taşımanın kamu yararına olduğunun farkına varılmalı”
“Lefkoşa’da şehir içinde 27 izinli otobüs, dışarıdan gelen ise 250-300 arası araç var”
“Havuz sisteminin olmadığı bölgelerde ciddi sorunlar yaşanıyor”
“Birlik olmayan taşımacılar arasında öğrencileri ilk kim alacak kavgası yaşanıyor”
Dila ŞİMŞEK
Toplu taşımadaki yıllardır süregelen ‘yetersizlik’ ve sorunlar hala çözüm arıyor.
Eğitim yılının başlamasına günler kala, yine sıkıntıların çözülmediği bir sistem ile okullar açılıyor.
Geçmiş yıllara göre ‘kısmen daha iyi şartlarda’ olan toplu taşımacılık sektörünün, temel sorunları hala cevap arıyor.
Özellikle öğrencilerin okula gidip gelirken sıklıkla kullandığı toplu taşıma araçlarının eski ve bakımsız olması, kaliteyi düşürürken, güvenliği de riske atıyor.
Öğrenciler bir eğitim yılına daha, kötü şartlarla başlıyor.
Toplu taşımadaki tek seçenek otobüsken, faaliyette fiziki anlamda yetersiz kalınması yolcuların tepkisine neden oluyor.
Hem şehirlerarası hem de şehir içindeki toplu taşıma servislerindeki kötü şartlar, dünya standartlarının çok altında kalırken, toplu taşımaya olan talebin de düşmesinde neden oluyor.
Yurttaşlar sıklıkla günün her saatinde özellikle şehir içi yollarda hissedilen yoğun trafiğin giderilebilmesi için geniş planlı bir ulaşım planlaması ve toplu taşıma planlamasının şart olduğu belirtiyor.
YENİDÜZEN’e konuşan Kar-İş Basın Sözcüsü Zekai Gece, bu sıkıntıların devletin toplu taşıma sektörüne gereken yatırımı yapmamasından kaynaklandığını söylüyor.
Gece, şehir içi toplu taşımacılıkta en çok Lefkoşa’da yoğunluk olduğunu belirterek, hem sivil halka hem de öğrencilere hizmet veren 27 ‘izinli’ otobüs olduğunu kaydediyor.
Lefkoşa’ya köylerden 250-300 arasında öğrenci aracı geldiğini ifade ediyor.
Gece, Lefkoşa’dan sonra ‘havuz sisteminin’ olduğu tek şehrin Mağusa olduğunu dile getiriyor.
Girne’de ise tamamen farklı bir yapı olduğunu dile getiren Gece, özel şirketlerin belli ana güzargahlarda çalıştığını belirtiyor.
“Toplu taşımacılıkta her bölgede havuz sistemi olmalı”
Lefkoşa ve Mağusa’da havuz sistemi ile çalışıldığına vurgu yapan Gece, “Havuz sistemi, mevcut izinli araç sahiplerinin tüm gelir ve giderlerini paylaşarak birlikte hareket etmesi ve halka birlikte hizmet vermesidir” diye açıklıyor.
Havuz sisteminin olmadığı bölgelerde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çeken Gece, “İlk öğrenciyi kim alacak kavgaları doğuyor ve haksız rekabetler yaşanıyor. Şoförler birbirinin yolcularını alabilmek için çirkinleşebiliyor. Kavgalar doğuyor. Bu konuda ciddi bir adım atılmalı, ya birlik olunmalı ya da aynı bölgeden çok sayıda kişiye izin verilmemeli” diyor.
Gece, düşünülenin aksine rekabetin kaliteli hizmet sağlamadığını, sadece daha fazla sorun yarattığını anlatıyor.
“Araçların yenilenmesi yatırım gerektiriyor”
Araçların bakımsız olmasının sebebi olarak ‘devletin sektöre ödemelerini geç yapmasını’ gösteren Gece, çoğu sorunun da aynı şekilde plansızlıktan doğduğunu ifade ediyor.
“Taşımacılar geç veya eksik ödendiğinde otobüse yatırım ve bakım yapmaktansa, kendi geçimiyle uğraşmak durumunda kalıyor. Geç ödenmelerden dolayı borca giren kişiler, ödendikten sonra da ancak borçlarını geri kapatabiliyor. Bazı arkadaşlarımız bankalara borçlanarak otobüslerini yeniliyor ancak bu da ciddi bir gider oluşturuyor” diye konuşuyor.
Gümrükteki vergilerin pahalılığına dikkat çeken Gece, çoğu taşımacının araç getirmesinin önündeki engelin bu olduğunu söyleyerek, vergilerdeki olası bir indirimin çoğu kişinin yatırım yapmasına sebep olacağını dile getiriyor.
“Toplu taşımada artık çağa ayak uydurmamız gerekiyor”
Gece, devletin gerek planlama ve programda, gerek ise mali kaynaktaki desteğinin önemine vurgu yaparak, toplu taşımanın kamu yararına olduğunun farkına varılması gerektiğini söylüyor.
Otobüslerin ‘çağdışı’ fiziki yapısı çoğu yolcuyu özel araç kullanımına yönlendiriyor.
Toplu taşımanın ‘yetersizliğinden’ Ulaştırma Bakanlığı da rahatsız…
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, Eylül başında YENİDÜZEN’e röportaj vererek, toplu taşımadaki sorunlara değinmişti.
Toplu taşımacılıktaki kalitesizliği işaret eden bazı çevreler, ‘Ada Kart’ uygulamasını eleştirmişti.
"Ada Kart" eleştirilerine ilişkin YENİDÜZEN’e konuşan Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, bunun toplu taşımayı belli seviyeye getirmek için atılan ilk adım olduğunu, diğer çalışmalara paralel adımlardan biri olduğunu savunmuştu.
Atakan, toplu taşımanın çağdaş bir yapıya kavuşması için çalışmaların sürdüğünü örneklerle anlatmıştı. Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, ülkede taşıma izinlerinin veriliş şeklinde bir problem olduğunu belirterek, siyasi rant uğruna verilmiş izinler olduğunun altını çizmişti.
“Doğru projeler gerekir”
Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (KAR-İŞ) Başkanı Beksan Bekir Akandere, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, sistemin bazı sorunları çözeceği beklentisini belirtmiş, toplu taşımacılıkla ilgili sıkıntıların bunun yanında bütünlüklü doğru projeler ve bilimsel açıdan çözümlenmesi gerektiğini vurgulamıştı.
KAR- İŞ Başkanı Akandere, sadece bir kart sistemi ile değil, çağdaş normlara uygun, bölgesel şirketleşmelerin, kooperatifleşmelerin olabileceği, bunları desteklemek için de birçok sektör dışı hizmet eden kurum ve kuruluşların da bu sisteme dahil edilerek toplumun tüm kesimlerinin hizmet alabileceği bir toplu taşıma ağı yaratılması gerektiğini söylemişti.
Yeni eğitim yılı için ilgili bakanlıkla görüşmelere başladıklarını kaydeden Akandere, taleplerinin çözülmesiyle sorunsuz bir yıla başlanacağını belirtmişti.
Toplu taşımadaki tek seçenek olan otobüsler, zamanın çok gerisinde kalıyor.