“Toplum lüks tüketimden vazgeçti”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Marketçiler Platformu Sözcüsü Tansel Nizam, toplumun artık lüks tüketimden vazgeçtiğine dikkat çekti, insanların sadece zorunlu ihtiyaçlarını almaya çalıştığını kaydetti.

Tünay MERTEKÇİ

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Marketçiler Platformu Sözcüsü Tansel Nizam, YENİDÜZEN’e konuştu ve zincirin son halkasının marketçiler olduğuna dikkat çekerek “Müşteri gelir, fiyatın yükseldiğini görür, marketçinin yaptığını zanneder. Bunun gerisini göremediği için günah keçisi marketçiyi görür” ifadelerini kullandı. Tansel Nizam, insanların lüks tüketimden de vazgeçtiğinin altını çizerek halkın artık zorunlu ihtiyaçlarını almaya çalıştığını kaydetti.

Toplumda “zamların sorumlusu market sahipleridir” şeklinde bir kanı olduğunu söyleyen Nizam,  “Müşteri gelir, fiyatın yükseldiğini görür, marketçinin yaptığını zanneder. Bir yerde müşteri de haklı. Bunun gerisini göremediği için günah keçisi marketçiyi görür. Marketçi olmanın dezavantajı da budur” diye konuştu.

İnsanların doğal olarak sonuç odaklı olduğuna dikkat çeken Nizam, marketçilerin sattığı malı, satış fiyatından yerine koymada sıkıntı yaşadığını ifade etti. “Bu sistemin, bu hale gelmesine neden olan kesimler ise bu görüntüden hoşlanıyor” diyen Nizam, marketçilerin günah keçisi olduğuna işaret etti ve bazı kesimlerin ise marketçilerin arkasına saklandığının altını çizdi. “Marketçinin arkasında tedarikçi var, nakliye artışları var” diye konuşan Nizam, tüm unsurların marketçide hayat bulduğunu söyledi. Tedarikte büyük sıkıntılar yaşandığını ifade eden Nizam, gerek market gerekse yurt dışı tedarikte büyük sıkıntılar olduğunu belirtti.

 

“Kimse memnun değil, bu sistemden vazgeçmeliyiz”

Toplumun tüm kesimlerinin var olan durumdan şikayetçi olduğuna dikkat çeken Nizam, “Herkes şikayetçi. Tüm sınıf ve katmanlar bu ülkede şikâyetçi. 1980’lerde, ‘bir ülkede tüm sınıf ve katmanlar o düzenden şikayetçiyse, o ülkede devrimin objektif koşulları var demektir’ derdik. Herkes şikayetçi olunca, devrim yapılabilir derdik. Bu ülkede de tüm sınıf ve katmanlar memnun değil, demek ki bir sistem sorunu var. Tüm sınıf ve katmanlar memnun değilse, bu sistemden vazgeçmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Ülkede üretilen değerler, tükettiğinden fazla değilse, o ülkenin mutlu olamayacağını vurgulayan Nizam, “Biz ülkemizde her türlü üretimi teşvik etmek zorundayız. Bir ülkede mutluluk yaratmak istersek, ürettiklerimizin değerinin tükettiğimizden fazla ya da denk olması gerekiyor” dedi. Söz konusu durumun sağlanamaması durumunda kaos ortaya çıkacağına işaret eden Nizam, “Ondan sonra da günah keçisi ararız” diye konuştu.

 

“Toplumda güven bozuldu”

Ülkede Türk Lirası (TL) kullanıldığını ama pratikte durumun böyle olmadığını söyleyen Nizam, “Her şey dövizle. TL, günlük değişim aracıdır ama her şeyin fiyatı dolar ve sterlindir. TL’nin değer kaybına göre sürekli etiket değişiyoruz. Kendi kendimizi kandırıyoruz. Bütün fiyatlar aslında döviz, karşılığında etiketi TL koyuyoruz” dedi. Temel tüketim mallarında, temel gıda ve temel temizlik ürünlerinin 100 kalemi geçmediğine işaret eden Nizam, serbest rekabetin yanında devletin elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yaptı. Fiyatların düşmesi ve denetim konusunda önerilerde bulunan Nizam, “Tüccar mal getirsin ama devlet temel gıda ve temizlikte 100 kalem malı kendi getirsin, fiyatları belirlesin. Tüccar da getirsin, hangisi daha uygunsa halk onu alsın. Bu güveni sağlamak için bir süre bunun yapılması gerekiyor. Toplumda güven bozuldu. Bu güveni tesis etmek için devlet mecburdur elini taşın altına koysun” dedi.

 

“Yasal statü kurumlara göre farklılık içermemeli”

Askeri kantinlerle ilgili de konuşan Nizam, askeri kantinler olayında karşı duruşlarının nedeninin, aynı koşullarda ve aynı yasal statüde faaliyet gösterme konusu olduğuna dikkat çekti. Nizam, askeri kantinlerin de vergi, KDV, çalışan yatırımları yapması durumunda, söz konusu olaya karşı olmadıklarını belirtti. Nizam konuyla ilgili, “Yasal statü kurumlara göre farklılık içermemeli” diye konuştu.

“Devletin elini taşın altıma koyması, dolaylı ve direkt bir denetimdir” diyen Nizam, marketçilerin en büyük sıkıntısının ‘rekabet’ olduğuna işaret etti. Her marketçinin, imkanları çerçevesinde ‘en ucuz olmak’ istediğinin altını çizen Nizam, “Hiçbir marketçi pahalı olsun istemez. Bunlar imkan işleridir” diye konuştu.

Tansel Nizam, “Zincirin son halkası marketçiler olduğu için bizi günah keçisi görürler. Diğer kesimler bizim arkamıza saklanır ama bu sorunu böyle çözemezsiniz. Biz malları yerine koyamama pahasına ürünü raflarımıza koyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Nizam, toplumun artık lüks tüketimden vazgeçtiğine dikkat çekti ve insanların sadece zorunlu ihtiyaçlarını almaya çalıştığını kaydetti.

Röportaj Haberleri