Sosyal sorumluluk projeleri geliştiren ve kar amacı gütmeyen KKTC’nin ilk şirketi olan Limasol Sosyal Sorumluluk Kurumunun çalışma alanları sağlık, çevre, kültür-sanat ve spor.
Belli bir konu seçip o konunun uzmanlarıyla çalışıp, kalıcı bir artı yaratmak için projenin her anında etkin bir rol alan Limasol Sosyal Sorumluluk Kurumu (LSS) 2012- 2013 yılında özellikle çocuklara yönelik geliştirdiği projede okumayı vazgeçilmez bir alışkanlık haline getirip çocukların iletişim becerilerini geliştirme amacıyla etkinlikler düzenliyor.
Bu yıl yürütülen projelerde, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kıbrıs Sanat Müzik ve Bale Okulu, Art Terapi, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu, Ayhatun Ateşin, Ayşen Dağlı, Hatice Tezcan, Emin Çizenel, Yrd. Doç. Devrim Yücel Besim ve Doç Dr. Mesude Atay ile işbirliği yapılıyor.
Limasol Sosyal Sorumluluk Kurumunun kurucusu ve ana destekleyicisi olan Limasol Türk Kooperatif Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kemaler, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı- Psikolojik Danışma Rehberlik ve Araştırma Şube Amiri Emine İnsay, sanat terapisti Bahar Çıralı, şair-yazar Ayşen Dağlı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı – Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Araştırma Şubesi danışmanı Özgür Boztaş ve çocuk oyunu uzmanı- yönetmen Hatice Tezcan, katkılarıyla içinde bulundukları projeyle ilgili değerlendirmelerde bulundular.
***
Hüseyin Kemaler: Kazandıklarımızı topluma aktarıyoruz
Bankamızın ve diğer hissedarı olduğumuz kurumlardan kazandıklarımızın bir kısmı ile topluma faydalı olmak için her zaman sponsorluklara ve sosyal sorumluluk projelerine katkı yaptık. Dağınık olan bu faaliyetlerimizi düzenlemek ve daha kalıcı işler yapabilmek için Limasol Sosyal Sorumluluk Kurumunu kurduk. Ticari faaliyetlerimizde olduğu gibi bu işimizi de büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Bunun yanında her bölgedeki kültür sanat aktivitelerine de destek olmaya devam ediyoruz. 2012 yılında faaliyetlerine başlayan Limasol Sosyal Sorumluk Kurumu topluma, çevreye, dünyaya artı değer katmak için çalışıyor. Limasol Sosyal Sorumluluk Kurumuna bu yüzden çok önem veriyoruz. Bu yılki çocuklarla ilgili olan projesinin de başarıyla yol aldığını görmek bizi hem gururlandırıyor hem de gelecek projelerimiz için motive ediyor.
***
Emine İnsay: Eğitici bir proje
Benzer sosyal sorumluluk projelerine örnek olacak düzeyli kaliteli. Her ayrıntı bilimsel olarak alan uzmanlarına danışılıp çalışılmış, zaman, emek harcanarak en etkili şekliyle (LSS danışmanı) İpek Halim’in süzgecinden geçirilip titizlikle uygulanmaya konulmuş. Tüm çalışma ekibi coşku ve zevkle çalışarak çocuklarla olumlu etkileşim içerisinde olmanın verdiği motivasyonla devam etmekte.
Bu proje yalnız çocuklara değil diğer tüm elemanlara da pozitif katkı sağlamıştır.
Bilimsel çalışmadan sapmadan da keyif alıcı, aynı zamanda eğitici olunabildiğini gösteren bir proje. Okul ortamına kaliteli uygulamalar bakımından da esin kaynağı olmuştur.
Proje vesilesiyle birçok değerli, yetenekli kişiyle tanışma olanağı bulmam da benim kazançlarımdan biri olmuştur. Projenin geliştirilerek daha geniş kesimlere ulaşıp sürmesi dileklerimle katkı koyan herkesi kutlarım.
***
Bahar Çıralı: Kollektif çalışmanın faydaları
Proje planlı ve disiplinli şekilde oluşturulmuş. Proje konusu birçok farklı yönden ele alınarak kapsamlı çalışma yapılmış, böylelikle etki alanı ve de kalıcılığı artmıştır.
Projede birçok sanatçı, eğitimci ve de farklı alanlardan uzmanlar işbirliği yapmış, bu da kolektif çalışmanın faydalarını hem bireysel hem de toplumsal düzeyde deneyimlememize olanak sağlamıştır. Toplumun bu tip ‘birleştirici’ çalışmalara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Kuzey Kıbrıs’ın bir ucundan diğer ucuna kadar birçok köy ve şehirde yapılan çalışmalar toplumun her kesimine eşit fayda sağlamıştır.
***
Ayşen Dağlı: İyi ki projede yer aldım…
Bu projeye davet aldığım zaman hemen evet dediğimi söyleyemeyeceğim; ama İpek hanım (LSS danışmanı) öyle tatlı, öyle inançlı, öyle coşkulu ve kendini sezdiren ama asla rahatsız etmeyen, öyle dozunda bir ısrarla geldi ki kaçmaya çalıştımsa da yakalandım. İyi ki yakalandım çünkü bu proje, son birkaç yıldır kaybettiğim kendimi, yeniden bulmamı sağladı. Bu projeyle gittiğimiz her bölge okulunda gerek öğretmenler olsun, gerekse çocuklar olsun herkes bizi içten, sıcak yoğun bir enerji ve ilgiyle karşıladı... Ve süresi sınırlı olan her çalışma sonunda herkes öyle doyumsuz kaldı ki, yaptığımız işin hem kendisinin hem de yönteminin doğruluğuna yalnız ben değil herkes ikna oldu; motivasyonumuz arttı. Her defasında içimin kuruyan söz ırmakları çağladı yeniden. Benim için en önemli olan, bu buluşmalar sayesinde henüz işimin bitmediğini hissetmem, hatırlamam, buna yeniden inanabilmemdi. Bu projeyle gerçek anlamda yeniden hayat buldum diyebilirim. Proje yoldaşlarım İpek Halim ve tiyatrocu, ayrıca çocuk tiyatrosu yönetmeni Hatice Tezcan hanımlarla uyumumuz işi daha etkili ve keyifli yaptı. Hatice hanımın önemli katkılarıyla interaktif bir çalışma ortamında çocukların empati duygusunu geliştirmek, onları dilin estetik yanıyla buluşturmak için emek verdik, çaba harcadık... Tam da o yaş grubu çocuklar için yazmış olduğum ‘SÜSLÜ’ adındaki bir masalla kendini beğenmiş, özüne yabancılaşmış bir kedinin tecrübelerini, dil anlam bahçesinde bir oyuna çevirerek ve birlikte yaşayarak değerlendirmeye çalıştık. Çocukların tepki ve katılımları beklentimin çok üzerindeydi ve bu beni fazlasıyla mutlu etti. Doğru insanlarla doğru yerde olduğumu, doğru bir iş yaptığımı düşündürdü.
Bu projenin, toplumun her kesimine hizmet ettiğini ve güzel bir sosyal sorumluluk örneği oluşturduğunu düşünüyorum. Hani durgun suya bir taş atarsınız da göbekten başlayan dalgalar birbirini tetikleyerek kıyıya kadar vurur ya, işte bu proje öyle bir şey diye düşünüyorum. Yarının yetişkinleri olacak olan çocuklara dokunarak, hayatın durağan suyunu dalgalandırıyor bu proje. Durağanlık önce yaşlanmayı sonra da ölümü çağırır. O nedenle bu Proje toplum hayatını çocuklar aracılığıyla güzelleştiriyor, gençleştiriyor ve dinamizmi besliyor diye düşünüyorum.
***
Özgür Boztaş: Bugünün sorumluluğu…
Tüm yöneticilerin ve ekip üyelerinin “bu işler böyle yapılır!” dedirtecek bir çalışma anlayışı var. Sorumluluk, saygınlık ve samimiyet… Gelecek zaman kipinde dünyamız olarak adlandırabileceğimiz çocuklara yönelik katkıların; birer iyilik olmanın ötesinde, bugünün sorumluluğu olduğunu unutmamalıyız.
Birçok öğrenci; profesyonel sanatçıların yer aldığı etkinliklerle ilk kez bu proje sayesinde tanışmış oldular. Kendilerini daha değerli ve üretken hissettiler. Haftanın beş günü gittikleri ve sıradanlaşan sınıflarının farklı dünyalara ev sahipliği yapabileceğini gördüler. Okul hayatına dair algıların ve anlamlandırmaların daha olumlu seyredeceği kuşkusuz. Aynı zamanda sınıf öğretmenleri de, sınıf içine taşınabilecek farklı etkinlik örneklerini izlemiş oldular.
Sosyal sorumluluk çalışmalarının; özen, emek ve süreklilik sayesinde başarıya ulaşabileceği hususlarında topluma önemli mesajlar verildiğini düşünüyorum. Ayrıca projeler süresince kişilerden çok faaliyetlerin ön plana çıkarılması ve kurumsal bir yapının tercih edilmesi takdire değer bir yaklaşımdır.
Nitelikli ve özverili insanlarla tanışmış olmanın benim için önemli bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Daha iyisiyle devamının gelmesini diliyorum.
***
Hatice Tezcan: Kökleri hatırlatmak, kanat vermek
Sosyal sorumluluk projesinin bir ayağında olmak tüm derdi çocuklara ve onların geleceğine dokunmak ve iz bırakmak olan bir grup gönüllünün yanında olmak son derece tatminkar bir deneyim oldu. Geçen yıl yoksun kalmış bölge ilkokullarında gerçekleştirdiğimiz ‘yaratıcı okuma’ ve drama çalışmalarında gördük ki çocukların hayal gücünün sınırı yok ve onlarla birlikte çocukluğumuza dönmek paha biçilmezdi. Ayşen Dağlı'nın çocuk kitabı Süslü'den yola çıkarak okuduğumuzu anlama, oynama ve yorumlama çalışmaları yaptık. İpek Halim'in bu çalışmalarda bizlerle olması enerjimize enerji kattı. Her çalışmanın kayıt altında tutulması ise iyi bir arşiv ve geçmişe ışık tutması açısından çok iyi bir kaynak oldu.
Limasol Sosyal Sorumluluğun sloganı olan 'kökler ve kanatlar' benim çok değer verdiğim bir yaklaşım oldu. Çocukların ayakta sağlam durabilecekleri kökleri olduğunu hatırlatıp uçabilecekleri kanatlar vermek. İşte bütün amacımız bu. Umarım bu kurumsal sosyal sorumluluk projesi örnek olur ve imkanı olan herkes taşın altına elini koyar. Birlikte çok daha yükseğe uçabilmek dileğiyle her oyunda tekrarladığımız gibi "Limasol Sosyal Sorumluluğa katkılarından dolayı teşekkür ederiz".