• Fayka Kişi: Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu’nun değişmemesi yönünde size gelen bir eleştiri oldu mu? İrsen Küçük’ün müsteşarıydı. Şu an halen görevde…
• Yorgancıoğlu: Bu konuda yaygın bir eleştiri yoktur. Ama kendisinin teknik bir isim olduğunu söyleyebilirim. Anımsayınız, ilk hükümet kurduğumuz dönemde Tarım Bakanlığı’nda müsteşar olan ya da Orman Dairesi Müdürü olan Faik Koyuncuoğlu, 6 ay sonra plaket verilerek görevden alınmıştı.
• Cenk Mutluyakalı: Kurultay’dan önce neden Tüzük Kurultayı’nın yapılmadığına yönelik size karşı eleştiriler var. CTP-BG’de görev süreleri, örgütlenme yapıları ile ilgili pek çok farklı tartışma var. Son iki yıldır tüzük çalışması yapılıyor. Niye sonuçlanmadı? Niye tüzük kurultayı yapılmadı?
• Yorgancıoğlu: Tüzük değişikliği, tüzük ihlal edilerek yapılamaz. Kurultay tarihimiz, Haziran 2013’teydi. Seçim nedeniyle biz, tüzük yetkisi ile kurultayı beş ay erteledik. Bu tarih de 8 Aralık’a denk geldi. 1,5 ay “tüzüğü değiştirip, kurultaya gidelim” iddiaları ortaya atıldı. 2,5 yılda mutabık kalınamayan bir tüzük değişikliği, 1,5 ayda nasıl çözülecekti? Bugünkü mevcut tüzük, aceleye geldiği için kendi içinde çelişkilerle doludur. Aynı sıkıntıları yaşamak, sanırım bize bir şey kazandırmazdı. Görev süreleri tüzük değişikliği ile sınırlandırılmalıdır. Ama kurultaydan sonra yapılacak tüzük değişikliğinde bu görevler sınırlandırıldığında yine amaca ulaşılır. Tüzüğün, daha geniş ve rahat bir ortamda, insanların düşünce üretirken olumsuz koşullardan etkilenmediği ortamda tartışılması gerekir. Kurultayın gölgesinde tartışılacak tüzük, sağlıklı olmaz. Kurultayın ikinci kez ertelenmesi önerilmişti. Ancak tüzük, ikinci kez ertelemeye müsaade etmezdi...
• Cenk Mutluyakalı: Tüzüğe göre başkan 3 yılda bir seçilmeliydi… Böyle de bir çelişiki var sanırım.
• Yorgancıoğlu: Tüzük değişikliğinin aceleye gelmemesi gerektiğini bu nedenle söyledim… Son tüzükte 3 yılda bir seçilmeli diyor ama Siyasal Partiler Yasası’na göre seçim 2 yılda bir yapılır.
Yani son tüzük yapılırken, bu dikkate alınmadı... Bu nedenle aceleye gelmemeli, çok iyi tartışılmalı ve tüzük değişikliği öyle yapılmalı.
“Henüz 2,5 aylık hükümet dönemindeyiz”
• Meltem Sonay: Başbakan olarak kurultayda aday olmak sizce bir avantaj mı, dezavantaj mı?
• Yorgancıoğlu: Ben avantaj olduğu için aday olmadım. Ayrıca hükümette yer almanın her yarışta dezavantaj olduğunu düşünüyorum. Sonuçta, yaptığınız her işi beğenenler de vardır beğenmeyenler de vardır. Bir gün geciktiniz mi neden geciktiniz diye soranlar da vardır. Ama sorun o değildir. Ben zaten geçmişte de söyledim… Belirli bir döneme yönelik görev talebim olmuştu. İki buçuk aylık bir hükümet söz konusudur. Bu anlamda da başladığımız işleri en azından rayına koyacak kadar çalışma döneminin yaşanmış olması gerekir, diye düşünüyorum. İstikrar önemli. Halkın, demokratikleşme, sivilleşme, toplumsal dönüşüm, kamunun yeniden yapılandırılması beklentisi vardır. Tüm bunlara baktığımda, bu dönemde yeniden aday olma gerekliliği sonucuna vardım. Yoksa hükümette olan herkesin başlarken geriden başladığını çok iyi biliyorum.
“Parti için katılımcılığı daha üst noktaya taşımalıyız”
• Meltem Sonay: 2,5 yıllık parti başkanlığı döneminizin özeleştirisi sorulsa, ‘Yapmak istediklerimin hangilerini yaptım, hangilerini yapamadım, nerelerde hata yaptım, neleri eksik bıraktım’… Ne dersiniz?
• Yorgancıoğlu: 2.5 yıl epeyi çalkantılı geçti. Lefkoşa Türk Belediyesi seçimleri süreci yaşadık. UBP Kurultayı’nın sıkıntılarını yaşadık.
Elbette görev süremizde eksiğimiz aksağımız oldu. Belirli bir süre zaten uyum süresi gerekiyordu. Tüm örgütlerin daha katılımcı bir anlayışla parti hareketine katılmasını sağlamamız gerekirdi diye düşünüyorum. Bu katılımcılığı daha üst noktaya taşımalıydık.
Eksiklerden biri de tüzükle ilgili.
Tüzükle ilgili çalışmaları yürüten arkadaşların, parti camiası içinde 1.5 yıl sonra belirli bir uzlaşıya varılmamış olması nedeniyle tıkandık. Önümüzdeki dönemde bu tüzük çalışmasını bitirmek gibi bir sorumluluğumuz vardır.
“Toplumla kucaklaştık, gerginlikleri azalttık”
Ancak şunu söyleyebilirim, göreve gelmemizle birlikte toplumla barışma, toplumu kucaklama konusunda epeyi bir başarımız oldu. Geçmişte Hükümet’te olmamız nedeniyle ortaya çıkan gerginliği epeyi azalttık. Toplumun bütün kesimleriyle bunu başardık. Bunun devam etmesi gerekiyor.
Parti yönetimlerinin yalnızca kendi tabanlarını değil, toplumu da kucaklayabilecekleri ölçüde büyüyebileceklerini düşünüyorum.
• C. Mutluyakalı: Yani ‘Partiyi toplumla barıştırdık, ancak partilileri birbiriyle barıştıramadık’ der misiniz?
• Yorgancıoğlu: Öyle bir yorum yapmadım. Bu sizin yorumunuz olur.
• Tayfun Çağra: Başkan olarak kalmanız halinde parti içi soruşturma konusunda Onur Kurulu’nu çalıştırmanız ne kadar mümkün olacak?
• Yorgancıoğlu: Onur Kurulu’na görev verirsiniz, kurul görevini yapar. Siz zaten Onur Kurulu’nun başında oturmazsınız, kurul bağımsız bir organdır. Görevi vererek gereğini yaparsınız.
• Sami Özuslu: Kurultay’da kaybederseniz mesajınız ne olur?
• Yorgancıoğlu: Görevi iade edip vekilliğime devam edeceğim ve tabii ki arkadaşlara da yardımcı olacağız. Kim kazanırsa kazansın görevimizi yapacağız.
“Hedef halkın beklentilerine yanıt vermek”
• Fayka Kişi: Ömer Kalyoncu ile kurultaya yönelik gizli görüştüğünüz iddia edildi… Bu iddianın doğruluğu var mı?
• Yorgancıoğlu: Devamlı görüşüyoruz… Parti binasında da, Meclis’te de görüştüm. Ama öyle kimsenin görmeyeceği bir yere gidip de gizli bir görüşmemiz olmadı. Özellikle Kurultay’ın listeler üzerinden olmaması gerektiğini görüştük…
• Tayfun Çağra: Kurultay’a giderken partililere bir mesaj alabilir miyiz?
• Yorgancıoğlu: Bir süreç yaşayacağız… Yarışlı bir süreç… Bütün partililerimiz bu süreci yaşarken asıl olanın Kıbrıs Türk halkının beklentilerine cevap vermek olduğu düşüncesinden hareketle, farklı düşüncede olsalar bile birbirlerine karşı saygılı olmaları gerektiğini, her kim olursa halkımızın çıkarlarını gözetecek davranış biçimleri içerinde olmaları gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Sonuçta CTP-BG, Kıbrıs Türk halkının sigortası, güvencesi olan bir partidir. Bugün yapacağımız bir yanlış, yarın Kıbrıs Türk Halkı’nın bu güvencesini ortadan kaldırabilir.
Bu nedenle hem seçim öncesinde, hem seçim sonrasında bütün arkadaşlarımızın birbirlerine karşı saygılı olmasını istiyorum.
ASIM AKANSOY RÖPORTAJININ SON BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYIN