Feminist Atölye (FEMA)
info@feministatolye.org
Geçtiğimiz senenin sonunda KKTC Meclisi’nde yürütülen bütçe görüşmeleri, uzun tartışmalara neden oldu. Genel itibariyle iktidar ve muhalefet partileri arasındaki çekişmelere sahne olan konuşmalar, politik olarak eklemlenebileceğimiz bir zemin yaratmadı. Dolayısıyla bu haftadan itibaren feminist politikanın imkânlarını görünür kılmak ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçenin ne şekilde organize edilebileceğini aktarmak adına küçük bir yazı dizisi hazırladık. Umarız ilerleyen dönemlerde ülkemizi yönetenler bildik yöntemler dışında alternatif çözüm önerilerinin de yaratılabileceğinin farkına varırlar.
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Nedir?
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme (TCDB), toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların güçlendirilmesine yönelik politikaların, politika belirleme faaliyetinin özünü oluşturan bütçeleme ve planlama alanlarının merkezine taşınmasını amaçlayan bir stratejidir. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme esasına uygun olarak yapılan çalışmalar, planlama ve bütçeleme faaliyetlerinin, kadınların durumunun iyileştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi çabalarının önünü açmak amacıyla kullanılmasını hedeflemektedir.
Devlet bütçesi, hükümetlerin en önemli politika aracıdır. Her türlü politikanın başarılı şekilde uygulanabilmesi, hangi amaçlar için ne kadar kaynak ayrıldığına bağlıdır. Dolayısıyla, toplumsal cinsiyet politikalarının bütçelerden ve bütçeleme süreçlerinden yararlanabilmesi, söz konusu politikaların toplumsal cinsiyet eşitliğine etkili biçimde destek olabilmesi açısından önem kazanmaktadır. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme, kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı bütçe oluşturulması meselesi değildir. TCDB yaklaşımında amaç, toplumsal cinsiyet boyutunun bütçe politikalarına dâhil edilmesidir. Aşağıda göreceğimiz üzere, TCDB faaliyetleri bütçe döngüsünün her aşamasında katkı sağlayabilir. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçede, gerek yetişkin kadınların ve kız çocuklarının gerekse yetişkin erkeklerin ve erkek çocuklarının gereksinimlerinin ve haklarının eşit şekilde dikkate alınması temin edilir. Konuya kadınlar ve erkekler şeklinde bakmak yeterli değildir; önemli olan daha derinlemesine bir bakışla yaş, sınıf, etnik kimlik, mekân vs. açılardan farklı toplumsal konumlarda bulunan kadınların ve erkeklerin gereksinimlerinin ve haklarının politika yapma sürecinde yeterli ölçüde ele alınmasını temin etmektir. Fark yaratmak ve TCDB yaklaşımının toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamasını temin etmek istiyorsak, hayatın farklı alanlarındaki kadınların ve erkeklerin durumlarını iyi anlamakla işe başlayabiliriz.
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Niye Gereklidir?
Kadınların ve erkeklerin toplum içindeki farklı rolleri, farklı konumları ve ekonomik ve sosyal durumlarındaki farklılıklar, kamu politikalarının ve kamu bütçesinin kadınlar ve erkekler üzerinde değişik sonuçlar doğurmasına yol açmaktadır. Burada kadınların ve erkeklerin birbirinden farklı olmalarından ziyade, farklılıkların toplum içinde yaygın nitelik kazanmış olması söz konusu edilmektedir. Çocukların, yaşlıların ya da hastaların bakımını kimin üstlendiği sorusu bu konunun çok belirgin bir örneğidir. Bu işi yapan erkeklerin de var olduğunu hepimiz biliyor olsak da, toplumdaki yaygın örneklere baktığımızda, gerek ücretli işlerde gerekse daha geniş ölçekte anne, eş, kız, gelin gibi sıfatlarla akrabalara, dostlara veya komşulara karşılıksız olarak verilen hizmetlerde söz konusu bakım işini yapanların çoğunlukla kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların “görünmeyen emeği” olarak adlandırabileceğimiz bu durumun aslında maddi bir karşılığı vardır. Görünmeyen emeğin ekonomik karşılığının politikalara yansıtılması gereklidir.
(Devem edecek…)