Tüm partilerin içerisinde yer alacağı bir “seçim hükümeti” hedefleniyor.
CTP parti parti “yokluyor” bu amaçla…
Peki “nabız” var mı?
Öyle "hep birlikte" bir iş kotarmak kolay değil.
Zor.
***
Olsa dahi "ortak hedef"te buluşulur mu?
***
“Toplumsal Uzlaşı Hükümeti” için insanımızda önemli bir istek var.
Sokak seçim yorgunu çünkü…
İradenin bu denli az, seçimin böylesine fazla olduğu bir yer de ibretlik doğrusu (!)
***
Böylesi bir hükümet, seçim tarihini de anlaşarak, belki 6 aylığına göreve gelebilir.
O durumda çok net, tanımlanmış ve ilan edilmiş hedefler olmalıdır.
“Bütçe” kaçınılmaz.
Yükseköğrenimde yabancı öğrencilerin tamamını yeniden adaya geri getirmek bana kalırsa önceliklerin başında gelmelidir.
Dünya Sağlık Örgütü onaylı ve güvenli aşıyı toplumla buluşturmak bir diğer hedef olmalıdır, mutlaka.
Bir de…
MARAŞ'tan başlayarak "iradeyi geri almak."
***
İşte kritik nokta bu değil mi?
İş “irade” ya da “demokrasi”ye geldiği zaman “uzlaşı” güçleşiyor.
Çünkü şu anda Meclis'te en kalabalık milletvekili ile temsil edilen partimiz, kendi iradesini dahi kendi eline alamıyor.
***
Yurttaşlık Yasası, İmar Planı, Seçim Yasası gibi başlıklara hiç girmeyeceğim çünkü bu yönde "uzlaşı" uzun yıllardır başarılamıyor.
***
Kimilerine göre, “UBP-HP aslında anlaştı” (veya anlaştırıldı) ve şimdiki süreci, kendi hükümetlerini “meşrulaştırmak” için bilerek kullanıyor.
“CTP bir turlasın, kaos büyüsün, biz hükümeti kurarız” gibi…
Göreceğiz zamanla…
***
Peki manzara nedir?
- CTP, tüm partilerin içinde yer alacağı, saptanmış ilkeler temelinde, Eylül 2021’e kadar görev yapacak bir seçim hükümeti öneriyor.
- UBP, ancak ve ancak kendi Başbakanlığında bir hükümet istiyor.
- HP, ancak ve ancak, “UBP-CTP-HP Koalisyonu” ile sınırlı bir hükümet istiyor.
- TDP, Meclis çoğunluğunu kendisinin de oluşturacağı, ‘CTP-DP-HP-TDP’ gibi bir hükümet, aslında, eski ‘dörtlü koalisyon’ modeli bir hükümet istiyor.
***
Yoksul aş istiyor, gençlik iş.
Memleket demokrasi istiyor, irade istiyor, gelecek istiyor.